Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Başvuru

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Nedir?

Avrupa İnsan Mahkemeleri (AİHM), Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ve bu sözleşmenin ek protokollerinin yargısal denetimini yapan, 47 ülkenin kararlarını tanıdığı ve Fransa’nın Strazburg şehrinde bulunan yargı merciidir.

AİHM, modern insan hakları kavramının yerleşmesini ve özellikle bireylerin devletler karşısında insan hakları gasbına uğramamasını sağlamaya yönelik çalışmalarda bulunmaktadır. Birçok tarihsel olayın besleyip geliştirdiği ve birçok bedel ödenerek bugünlere ulaşmış olan insan hakları kavramı, gittikçe kapsamı genişleyen ve devletlerin de revizyonlara gittiği bir alan olmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Başvuru Şartları Nelerdir?

  • AİHM’e başvuru için ilk koşul etkin iç hukuk yollarının tüketilmesidir. Bu bakımdan iç hukuk yolları etkin bir şekilde tamamlanmadan AİHM’e başvurmanız durumunda usulî incelemede başvurunuz reddedilecektir. Dikkat ederseniz iç hukuk yollarının tamamen tüketilmesinden bahsedilmemekte ve ‘’etkin’’ kelimesi vurgulanmaktadır. Etkin yolların tüketilmesinden kasıt, uygulanabilir ve bir sonuç alınma ihtimali olan hukuk yollarının tamamlanmasıdır. Bazen bir hukuk yolunun işletilmesinin daha önceki sayısız örnekten yola çıkılarak sadece vakit kaybı olduğu ve bu hukuk yolundan olumlu bir sonuç alınamayacağı söylenebilir, bu durumda söz konusu hukuk yolunun etkin olmadığı ve bu sebeple bu yollara başvurulmasının gereksiz olduğu söylenebilir.
  • AİHM’e başvurunun bir diğer koşulu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde veya ek protokollerinde geçen temel insan haklarının ihlalinden dolayı Avrupa Konseyi’ne üye ve AİHS’e taraf bir devlete karşı dava açmaktır. AİHS’te ve ek protokollerinde geçmeyen bir hak ihlalinin başvuruya konu edilmesi yine davanızın usulden reddine sebep olmaktadır. Bu sebeple başvuru yaparken hangi AİHS maddesinin ihlal edildiğini belirtmeniz ve ilgili madde çerçevesinde bir mağduriyet oluştuğunu bildirmeniz gerekmektedir. Bu mağduriyet kural olarak meydana gelmiş bir mağduriyettir; ancak AİHM İçtihatlarında potansiyel mağduriyet kavramının olduğunu da görüyoruz. Potansiyel mağduriyet, henüz gerçekleşmemiş ama devletin çeşitli uygulamalarından ve kanunlarından kaynaklı olarak gerçekleşme ihtimali bulunan mağduriyet anlamına gelmektedir.
  • Bir diğer başvuru koşulu, dava konusunun başka bir uluslararası hukuk mahkemesi önünde derdest olmaması ve bu konuda daha önce başvuru yapılmamış olmasıdır. Bu kural zaten iç hukukumuzda da geçerlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun öngördüğü dava şartlarından ikisi kesin hüküm ve davanın derdest olmasıdır; bu dava şartlarının AİHM’de de geçerli olduğunu görüyoruz.
  • AİHM’de devletin muhatap olarak gösterilmesi için ilgili devletin negatif veya pozitif yükümlülüklerinden kaynaklanan bir mağduriyetin meydana gelmiş olması gerekmektedir. Pozitif yükümlülük derken devletin yapması gerekenler kastedilirken, negatif yükümlülükten ise devletin yapmaması gerekenler kastedilmektedir. Dolayısıyla bir aktiflik-pasiflik durumu söz konusudur.
  • Bir diğer koşul başvuru süresidir. AİHM’e yapılan başvurunun kabul edilebilmesi için son alınan iç hukuk mahkeme kararından itibaren 6 ay içinde başvuru yapılmış olması gerekmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Nasıl Başvurulur?

AİHM’e başvuru yapmak için gerekli koşullar sağlandığında artık bu başvuru yoluna başvurmak için herhangi bir engel kalmamaktadır.

Türkiye’de etkin iç hukuk yollarının son halkasında Anayasa Mahkemesi bireysel başvurusu bulunmaktadır. Bu başvuru yolunu da tükettikten sonra AİHM’e başvurulabilmektedir. Bu başvuru için AİHM’in resmi internet sitesindeki başvuru formu doldurulmalı ve gerekli belgeler eklenip belirtilen adrese posta yoluyla gönderilmelidir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Avukatın Rolü

Bizim hukukumuzda kişileri yargı nezdinde sadece avukatlar temsil edebilmektedir; ancak AİHM, bizden farklı olarak avukat olmayan kişilerin de temsilen görevini üstlenebileceğini belirtmiştir. Dolayısıyla başvuru formunda da belirtildiği gibi temsil eden kısmına bir avukatın yazılması şart değildir. Ne var ki, AİHM avukat bulundurmanın zorunlu olmadığını belirtmişse de avukatla temsil edilmenin size yargı nezdinde büyük fayda sağlayacağını tavsiye niteliğinde belirtmiştir. Dolayısıyla insan hakları hukuku konusunda uzmanlaşmış iyi bir avukatla beraber yola çıkmanız sizlere büyük avantajlar sağlayacaktır.

İyi bir avukat, daha önceki tecrübelerinden yola çıkarak ve AİHM içtihatlarını nazara alarak hakkınızı en iyi şekilde savunur ve mağduriyetinizi net bir biçimde ortaya koyar.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ele Aldığı İnsan Hakları

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), 47 devletin imzaladığı  ve temel insan haklarını ele alan sözleşmedir. Bu sözleşme 58 madde ve ek protokollerden oluşmaktadır. 2. maddesinde ‘’yaşam hakkı’’ndan bahseden AİHS;  ‘’işkence ve kötü muamele yasağı’’, ‘’adil yargılanma’’, ‘’ifade özgürlüğü’’, ‘’mülkiyet hakkı’’ gibi temel insan haklarına değinmektedir.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru

2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği referandumuyla beraber hukuk sistemimize giren Anayasa Mahkemesine(AYM) bireysel başvuru yapabilme hakkı, iç hukuk yollarının son basamağı olmuş ve bir nevi ‘’iç hukuktaki AİHM’’ vasfını üstlenmiştir. Birçok insanın bireysel başvuru yaptığı ve Anayasa Mahkemesinin de ilgili mercilerinde incelediği bireysel başvurular, bugüne kadar birçok kez gündeme oturmuş ve AYM’nin verdiği kararlar takdir toplamıştır.

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru için ya diğer hukuk yollarının tüketilmiş olması ya da herhangi bir hukuk yolu tüketilmeden zarar görülen ve doğrudan AYM önüne getirilebilecek bir insan hakkı ihlali bulunması gerekmektedir.

Bu başvurunun geçerli olabilmesi için son mahkeme kararından veya olayın öğrenilmesinden itibaren en geç 30 gün içerisinde başvuru yapılmalıdır.

Anaysa Mahkemesi önce usul yönünden dosyanızı inceleyecek ve bir sorun görmezse esasen incelemeye geçer ve kararı verecektir. Anayasa Mahkemesinden de istenilen sonuç alınamazsa AİHM’e başvuru yapılabilmektedir.

Proaktif Hukuk ve Danışmanlık Bürosu İnsan Hakları Hukuku konusunda uzmanlaşmış ve bu alanda ayrıca eğitim görmüş avukatları kadrosunda barındırmaktadır. Büromuz önüne gelen hukuki meselede akademisyenlerden de görüş alarak uygun bir hukuki rota çizmekte ve etkin sonuç almayı hedeflemektedirler. İnsan hakları kavramının kutsallığına inanan ve temel insan hakları ihlallerinin kabul edilemez olduğunu savunan hukuk büromuz, müvekkillerinin büromuza ulaştırdığı  konuda bir insan hakkı ihlali olduğu kanısına varırsa meseleye sadece bir iş olarak bakmamakta aynı zamanda meseleye bir sosyal sorumluluk olarak görmektedir.


Bu Makaleyi Paylaş