Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk

Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk

Hukuki Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları: Arabuluculuk

Arabuluculuk, aralarında uyuşmazlık doğmuş tarafların uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi vasıtasıyla, mahkeme aracılığıyla yahut da mahkemeye gitmeden çözüme kavuşturmayı amaçlayan genellikle hukuk sisteminin gelişmiş olduğu sistemlerde yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Aile hukuku, ticaret hukuku, iş hukuku, kamusal uyuşmazlıklar ve diğer birçok alanda uygulama alanı bulan arabuluculuk kurumu hukukumuzda 2012 yılında yapılan düzenlemeyle uygulanmaya başlamıştır. Taraf iradeleri neticesinde başvurulan arabulucuk müessesesi tarafların menfaatleri açısından da esnek ve etkili hüküm ve sonuçlar ortaya koyması ve tarafsızlık konusunda tarafların kaygı taşımaması adına önem taşımaktadır ve uygulama alanı günden güne artmaktadır.

Arabuluculuk Kanunu

22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk

Kanunu Türk hukuku açısından arabuluculuk kurumunu düzenleyen ilk mevzuat olmakla birlikte alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak uygulanmaya başlamıştır. Arabuluculuk Kanunu’nun uygulamasına ilişkin Arabuluculuk Yönetmeliği de 26.01.2013 tarihinde 28540 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 1. maddesinde, yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklar da dahil olmak üzere, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş ve işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesi amacıyla uygulama alanı taşıdığı belirtilmiştir. Arabuluculuk kurumu ile amaçlanan uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan anlaşma ve uzlaşma yoluyla basit ve hızlı şekilde çözüme kavuşturulmasının sağlanmasıdır.

Arabulucu Olabilmek İçin Aranan Şartlar

  • Türk vatandaşı olmak
  • Hukuk fakültesi mezunu olmak
  • Mesleğinde en az 5 yıllık kıdeme sahip olmak
  • Ehliyet yönünden tam ehliyetli olmak
  • Kasten işlenmiş bir suçtan dolayı mahkum olmamak
  • Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmak

Arabuluculuk Kurumuna İlişkin Temel İlke ve Prensipler

  • İradi Olma ve Eşitlik İlkesi: Taraflar açısından arabuluculuğa başvuru, sürecin devamı ve sonuçlanması tamamen irade serbestisi prensibine dayandığı için taraflar diledikleri aşamada uyuşmazlığın arabuluculuk kurumunda çözülmesinden vazgeçtiklerini kararlaştırabileceklerdir. Eşitlik ilkesi açısından, tarafların arabulucuya başvurdukları andan sürecin sonuna kadar eşit haklara sahip olduğunu söyleyebiliriz.

  • Gizlilik İlkesi: Taraflar arasında aksine bir karar verilmediği arabulucunun, gerçekleştirdiği faaliyet çerçevesinde kendisine sunulan veya farklı şekillerde elde ettiği bilgi, belge ve ilgili kayıtları gizli tutmakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Gizlilik kuralı aksine anlaşma olmadıkça taraflar için de geçerlilik taşımaktadır. Gizlilik kuralına aykırı hareket eden arabulucu hakkında hukuki ve cezai müeyyideler gündeme gelebilecektir.

  • Belge ve Beyanların Kullanılamaması İlkesi: Uyuşmazlıkla ilgili hukuk davası açıldığında yahut da tahkim yoluna başvurulmuş olması halinde, taraflar, arabulucu ve arabuluculuğa katılmış olan üçüncü kişiler aşağıda belirteceğimiz beyan ve belgeleri delil olarak ileri süremez ve bu hususlar hakkında tanıklık yapamazlar. Belirtilen hususlar şunlardır:

-Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya bir tarafın arabuluculuk faaliyetine katılma isteği.

-Arabuluculuk faaliyeti sırasında, taraflarca ileri sürülen öneriler veya herhangi bir vakıa veya iddianın kabulü.

-Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesi için taraflarca ileri sürülen görüşler ve teklifler.

-Yalnızca arabuluculuk faaliyeti için hazırlanan belgeler.

Arabulucuların Hakları ve Yükümlülükleri

İlgili sicile kayıtlı arabulucular, arabulucu unvanını ve bu unvanın sağlamış olduğu yetkileri kullanma hakkına sahiptir. Ancak faaliyet sırasında bu unvanın belirtilmesinin zorunlu olduğu kanunda düzenlenmiştir. Gerçekleştirmiş olduğu faaliyet neticesinde arabulucu ücret ve masrafları isteme hakkına sahiptir ayrıca yapmış olduğu masraflar için avans talebinde de bulunabilir. Arabulucunun ücreti faaliyetin son bulduğu tarihteki Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre taraflarca eşit olarak ödenir. Arabulucu görevini şahsen, tarafsız şekilde ve özenle yerine getirmelidir. Tarafsızlığından şüphe duyulmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olması halinde bu durum taraflara iletilmelidir. Ancak tarafların kabulü halinde görevini sürdürebilir.

Reklam yasağı çerçevesinde iş elde etmek amacıyla reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında arabulucu, avukat ve akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır. Arabulucunun, faaliyetin başında tarafları bilgilendirme ve süreç hakkında aydınlatma yükümlülüğü söz konusudur. Arabulucunun sicile kayıtlarında giriş aidatı ve yıllık aidat ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Arabuluculuk Faaliyeti

Dava açılmadan önce ya da davanın görülmesi esnasında taraflar arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Bu konuda mahkemelerin teşviki de söz konusu olabilmektedir. Aksi kararlaştırılmadığı müddetçe, taraflardan herhangi birinin arabulucuya başvuru teklifine 30 gün içerisinde olumlu yanıt verilmezse bu teklif reddedilmiş sayılacaktır.

Taraflar arasında farklı bir usul kararlaştırılmadıkça arabulucu veya arabulucular taraflarca seçilir. Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa zaman diliminde toplantıya davet eder ve belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde faaliyetini yürütür.

Arabuluculuğun Sona Ermesi

  • Tarafların anlaşmaya varması,
  • Arabuluculuk faaliyetinin taraflara bilgi sunulduktan sonra gereksiz olduğunun tespit edilmesi,
  • Taraflardan herhangi birinin arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi,
  • Tarafların anlaşarak bu faaliyete son vermesi,
  • İlgili uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmaması veya Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde uzlaşma kapsamında olmayan bir suçla ilgili olması,

hallerinde arabuluculuk sona erer. Hangi şekilde sona ererse ersin faaliyetin ne şekilde sonuçlandığı ilgili tutanakla kaydedilir.


Bu Makaleyi Paylaş