Şirketlerin Ticari İtibarının İnternet Ortamında Hukuken Korunması

Şirketlerin Ticari İtibarının İnternet Ortamında Hukuken Korunması

Eskiden müşterilerin birbirleri arasında yüz yüze tavsiyeler veya kötülemeler ile oluşan şirketlerin ticari itibari, şirketlerin mal ve hizmet kalitelerine karşı müşteri memnuniyeti, günümüzde internet kullanımının yaygınlaşması ile internette oluşturulan sosyal ortamlar aracılığıyla belirlenir ve tartışılır olmuştur. Bu tartışmalar şirketlerin vatandaşlar tarafından tercih edilebilirliklerini günümüzde fazlasıyla etkilemektedir. Bu yüzdendir ki artık pek çok şirket dijital ortamlardaki ticari itibarlarını korumaya yönelik çalışmalar yapmakta, bu sanal itibarlarını artırmak ve korumak adına türlü faaliyetlere girişmektedirler.

İnternet aracılığıyla yaratılan bu tartışma ortamları veya şikayetlerin bildirildiği ve diğer kullanıcı/tüketicilerin okuduğu web sitelerinde kişiler eleştiri ve şikayet hakkını aşmak suretiyle kimi zaman hakaret içerikli mesajlar ve sözünü yönelttiği şirketi küçük düşürücü ithamlarda bulunmakta ve bazen de gerçek dışı unsurlar ile şirkete maddi, manevi zarar vererek şirketlerin ticari itibarları zedeleyebilmektedir. Bu haksızlığa ve ihlaller neticesinde oluşan maddi zararların ve yaşanılan itibar zedelenmesine  karşı hukuki imkan olarak şirketlerin Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesine uygun olarak manevi tazminat talepleri, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, mümkündür. Bunun yanı sıra şirketler 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’nın 9. ve 61. maddelerinde yer alan marka hakkının korunması ve marka hakkına tecavüz durumunda marka hakkı sahibinin başvurabileceği hukuki imkanlar veya Türk Ticaret Kanunu’nda 56. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayanarak çeşitli hukuki imkanlara başvurabilirler.

Ancak şirketlerinin tüzel kişiliklerinden kaynaklanan kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden şirketlerin ilk adımda talep edebilecekleri somut önleyici kurum 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu’nun ilgili maddesi gereği içerik sağlayıcısından veya yer sağlayıcısından ya da doğruda sulh ceza hakimine başvurarak kişilik hakkının ihlal edildiğini düşündüğü içeriğe erişimin engellenmesini talep etmektir. Sulh ceza hakimine doğrudan başvuruda hakim, içeriğin eleştiri sınırları içerisinde olup olmadığı, güncel olup olmadığı, hukuka aykırı olup olmadığı, ifade özgürlüğü veya halkın haber alma özgürlüğü kapsamına girip girmediğini somut olaya göre inceleyip, araştırarak şirketin içeriğin engellenmesi talebi hakkında hüküm verecektir. Aynı kanunun 5.maddesinde kanun koyucu yer sağlayıcının, yer sağladığı içeriği kontrol etmekle yükümlü olmadığını ancak yine aynı kanunun 8. ve 9. maddelerine göre haberdar edilmesi halinde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlü olduğunu belirtmiştir.

Bu bilgiler ışığında şirketlerin, ticari itibarlarını zedelemeye yönelik internet ortamında maruz kaldıkları haksız saldırılar neticesinde yaşanacak veya yaşanması muhtemel menfaat kayıplarını önlemeleri ve oluşmuş olan zarar için tazminat talep edebilmeleri adına bu hukuk alanında deneyim sahibi hukuk büroları ile çalışmaları gerekmektedir. Bu sayede şirketler haklarının korunmasını profesyonel ellere bırakmış olacaktır

.


Bu Makaleyi Paylaş