İstimlak Davaları

İstimlak Davaları

İstimlak Nedir

        Bir kişinin özel mülkiyetine ait gayrimenkulün devlet veya bir  kamu tüzel kişisi tarafından kamu yararı amacıyla bedeli ödenerek devlet ve kamu tüzel kişisine mülkiyetin geçmesi olarak tanımlanır.

 

İstimlak İşlemi Neden Yapılır?

        Belediyece istimlak yani kamulaştırmanın  yapılabilmesi için imar planında istimlak   yapılacak olan taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerekmektedir.(Yol, ,park ,hızlı tramvay, kamu hizmet alanı, alt ve üst geçit,metro,otopark , vb. gibi)

 

      İstimlak (kamulaştırma) kişiye ait olan  özel mülkiyetin tamamının veya bir kısmının kamu yararı amacıyla devlet mülkiyetine geçmesi ve ya istimlak edilecek  bu gayrimenkul üzerinde idari işlemde  irtifaklar kurmak (geçit hakkı gibi ) şeklinde yapılabilir.

 

     İstimlaklarda, gayrimenkulün Anayasa da istimlak hakkında kanunda öngörülen esaslara göre tespit edilmiş istimlak  bedelinin nakden ve peşin olarak gayrimenkul sahibine  koşulsuz ödenmesi gerekir.

     Halk sağlığını tehdit eden unsurları oluşturan taşınmazlar vb. gibi olağanüstü bir durum varsa özel kanunlar çerçevesinde kamulaştırma kararı Bakanlar Kurulundan alınır.

 

Maliki bulunulan  taşınmazın istimlak durumu olup olmadığını öğrenme yöntemleri

 

     Gayrimenkulün istimlak durumu olup olmadığını  İstimlak Müdürlüğüne şahsen tapu senedi ile başvurarak sorgulatılabilir.

     Gayrimenkulün  açık adresi, ada,  pafta,parsel no su nu belirtilen bir dilekçe ile İstimlak Müdürlüğüne başvurarak sorgulatılabilir.

      Gayrimenkulün imar durumu olup olmadığı ilgili bilgiyi bağlı bulunulan  İlçe Belediyesi İmar Müdürlüğü’nden öğreneblirsiniz.

 

İstimlakta (Kamulaştırmada) önce yapılacak işlemler ve idari şerh

  Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırını, yüz ölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır; kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir.

   İlgili vergi dairesi idarenin isteği üzerine taşınmaz mal ve kaynakların vergi beyan ve değerlerini, vergi beyanı bulunmadığı hallerde beyan yerine geçecek takdir edilecek değeri en geç bir ay içerisinde verir. İdare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh verilmesini kamulaştırmaya konu taşınmaz malın kayıtlı bulunduğu tapu idaresine bildirir. Bildirim tarihinden itibaren malik değiştiği takdirde, mülkiyette veya mülkiyetten gayri ayni haklarda meydana gelecek değişiklikleri tapu idaresi kamulaştırmayı yapan idareye bildirmek zorundadır. İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde  kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir.

 

İstimlakta (Kamulaştırmada) Satın alma usulü

     İdarelerin,tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamaları esastır. Kamulaştırma kararının alınmasından sonra kamulaştırmayı yapacak idare konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alarak, gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahalli emlak alım satım bürolarından alacağı bilgilerden de faydalanarak taşınmaz malın tahmini bedelini tespit etmek üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla kıymet takdir komisyonunu görevlendirir.

    Ayrıca idare, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirir. İdare, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tahmini bedeli belirtmeksizin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz mal, kaynak veya bunların üzerindeki irtifak haklarının bedelinin peşin veya  taksitle ödenmesi suretiyle ve pazarlıkla satın almak veya idareye ait bir başka taşınmaz malla trampa yoluyla devralmak istediğini resmi taahhütlü bir yazıyla malike bildirir.

   Malik veya yetkili temsilcisi tarafından, bu yazının tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde, kamulaştırmaya konu taşınmaz malı pazarlıkla ve anlaşarak satmak veya trampa isteği ile birlikte idareye başvurulması hâlinde; komisyonca tayin edilen tarihte pazarlık görüşmeleri yapılır, tespit edilen tahminî değeri geçmemek üzere bedelde veya trampada anlaşmaya varılması hâlinde, yapılan bu anlaşmaya ilişkin bir tutanak düzenlenir ve anlaşma konusu taşınmaz malın tüm hukuki ve fiili vasıfları ile kamulaştırma bedelini, malikin kimlik bilgilerini ve taşınmazların tapuda tesciline veya terkinine dair kabul beyanlarını da ihtiva eden tutanak, malik veya yetkili temsilcisi ve komisyon üyeleri tarafından imzalanır.

    İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm ayrıntıdan ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir. Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz

 

İstimlak (Kamulaştırma) bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili

 

    Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare, kişi yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini ister. Mahkeme, idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün sonrası için belirlediği duruşma gününü, dava dilekçesi ve idare tarafından verilen belgelerin birer örneği de eklenerek taşınmaz malın malikine tebligat suretiyle bildirerek duruşmaya katılmaya çağırır. Duruşma günü idareye de tebliğ olunur.

 

Mahkemece  yapılacak tebligatta;

 

a) Kamulaştırılacak taşınmaz malın tapuda kayıtlı bulunduğu yer, pafta, ada, mevkii ,parsel numarası, vasfı, yüz ölçümü.

b) Malik veya maliklerin ad ve soy adları,

c) Kamulaştırmayı yapan idarenin adı,

d) Tebligat veya ilan tarihinden itibaren kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri,

e) Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği,

f) Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği,

g) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına hangi bankaya yatırılacağı

h) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği, belirtilir.

    

Mahkemece, kamulaştırılacak taşınmaz malın bulunduğu yerde mahalli gazete çıkıyor ise, bu mahalli gazetelerden birisinde ve Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerin birisinde kamulaştırmanın ve belgelerin özeti en az bir defa yayımlanır.

   Mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hakim, taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder. Tarafların bedelde anlaşması halinde hakim, taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul eder .Mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hakim, en geç on gün içinde keşif ve otuz gün sonrası için de duruşma günü tayin ederek, bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde keşif yapar.

   

   Yapılacak keşifte, taşınmaz malın bulunduğu yerin bağlı olduğu köy veya mahalle muhtarının da hazır bulunması amacıyla, muhtara da davetiye çıkartılır ve keşifte hazır bulunması temin edilerek, muhtarın beyanı da alınır. Bilirkişiler, taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da dikkate alarak, taşınmaz malın değerini belirten raporlarını on beş gün içinde mahkemeye verirler.

    Mahkeme bu raporu, duruşma günü beklenmeksizin taraflara tebliğ eder. Yapılacak duruşmaya hakim, taraflar veya vekillerini ve bilirkişileri çağırır.

  Bu duruşmada tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı beyanları alınır. Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hakim tarafından on beş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hakim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder.

    Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir.

   Tarafların anlaştığı veya tarafların anlaşamaması halinde hakim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, peşin ve nakit olarak veya ilk taksitin yine peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, hak sahibi tespit edilememiş ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye on beş gün süre verilir.

   Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir. İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda, ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır.

 

    Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir. Mahkemenin davetine uymayanlar olduğu takdirde ilgilinin yokluğunda yapılır.

    Hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda mahkemece, kamulaştırma bedelinin üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılması amacıyla gerekli tedbirler alınır. Kamulaştırılması yapılan taşınmaz mal, tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, tapu dairesi durumu ilgili vergi dairesine bildirir.

 

    Kamulaştırma işlemine karşı hak sahipleri tarafından idari yargıda iptal davası açılması ve idari yargı mahkemelerince de yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece, idari yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek bunun sonucuna göre işlem yapılır.       Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal veya maddi hatalara karşı adli mahkemelerde açılacak düzeltim davalarında hangi idareye husumet yöneltileceğinin davetiye ve ilanda açıkça belirtilmemiş veya yanlış gösterilmiş olması nedeniyle davada husumet yanlış yöneltilmiş ise, gerçek hasma tebligat yapılmak suretiyle davaya devam olunur.

 

İstimlak (Kamulaştırma) bedelinin tespiti esasları

    Oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüz ölçümünü.

c) Kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini, d)Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın  mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini

g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,

h) Yapılarda resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) Bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

   Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler. Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kar dikkate alınmaz. Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir.

 

Kısmen kamulaştırma (istimlak)

   Kısmen kamulaştırılan taşınmaz malın değeri;

a) Kamulaştırılmayan kısmın değerinde, kamulaştırma sebebiyle bir değişiklik olmadığı takdirde, o malın takdir edilen bedelinden kamulaştırılan kısma düşen miktarıdır.

b) Kamulaştırma dışında kalan kısmın kıymetinde, kamulaştırma nedeniyle eksilme meydana geldiği takdirde; bu eksilen değer miktarı tespit edilerek, kamulaştırılan kısmın  tayin olunan kamulaştırma bedeline eksilen değerin eklenmesiyle bulunan miktardır

c) Kamulaştırma dışında kalan kısmın bedelinde kamulaştırma nedeniyle artış meydana geldiği takdirde ise, artış miktarı tespit edilerek, kamulaştırılan kısmın tayin edilen bedelinden artan değerin çıkarılmasıyla bulunan miktardır.

  Şu kadar ki, indirme, kamulaştırma bedelinin yüzde ellisinden fazla olamaz. bedelin düşüş ve artış miktarları, bedel takdiri suretiyle tespit olunur.

   Kamulaştırma dışında kalan kısım, imar mevzuatına göre yararlanmaya elverişli olduğu takdirde;kesilen bina, ihata duvarı, kanalizasyon, su, elektrik, hava gazı kanalları, makine gibi tesislerden mal sahiplerine kalacak olanlarının eski nitelikleri dairesinde kullanılabilecek duruma getirilebilmeleri için gereken gider ve bedel, belirlenerek kamulaştırma bedeline ilave olunur.

  Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur.

    Baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda kamulaştırma sahasına mücavir taşınmaz mallar, çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulması, ekonomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olmaması hallerinde, sahiplerinin yazılı başvurusu üzerine kamulaştırmaya tabi tutulur.

     İdare, bu taşınmaz mallar üzerinde imar mevzuatı hükümlerini de göz önünde tutarak dilediği gibi tasarrufta bulunabilir ve gerektiğinde Hazineye bedelsiz olarak devredebilir. Kısmen kamulaştırılan paylı mülkiyete konu taşınmaz mal, evvelce paydaşlar arasında fiilen bölünerek bir veya birkaç paydaşın tasarruf ve yararlanmasına bırakılmış ve yapılan kısmi kamulaştırma bu yerin tamamını veya bir kısmını kapsıyor ise, bu durumda kamulaştırmaya ilişkin işlemler sadece bu paydaş veya paydaşlar hakkında yürütülerek kamulaştırma bedeli payları oranında kendilerine ödenir.

   Pay veya paydaşların sadece bu kısım için dava hakları vardır. Taşınmaz malın kamulaştırılmayan kısmı üzerinde hakları kalmaz ve adları paydaşlar arasından çıkarılır. Kamulaştırılan bu yerler tapu sicilinde idare adına tescil olunur. Bu maddenin uygulanmasından doğacak anlaşmazlıklar adli yargıda çözümlenir.

İstimlakta Ağaç Bedelleri

 

 Ağaçlar yukarıda belirtiğimiz istimlak tespiti çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir.Ağaç bedelinin belirlenmesini bir yargıtay kararı adı altında inceleyelim.

 

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/12963

K. 2005/12292

T. 17.11.2005

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ (Haksız Eylem Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini-Eşyaların Yediemin Tarafından Gereken Özen Gösterilmediğinden Telef Olması)

EŞYALARIN TESLİMİ (Davacının Resmi Makam Olması/İşlemlerinde Bazı Bürokratik Prosedüre Uyulması Gerektiğinden Teslim Alma Süresinin Makul Olduğu)

HAKSIZ EYLEM (Eşyaların Zamanında Teslim Edilmemesi-Malların Zarar Görmesi)

AĞAÇ BEDELİ (Ağaçlar Tedbire Konu Olduklarından Ağaç Bedeline Yönelik Davanın Reddedilemeyeceği)

818/m.46, 47

ÖZET: Dava kamulaştırılmış oteldeki menkul, mütemmim cüz ve teferruat niteliğindeki şeylerin yediemin tarafından gereken özen gösterilmediğinden telef olması sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı yediemin kendisine eşyaların teslim edilmesi talebi yapılmış olmasına rağmen malları teslim etmemiş ve daha sonra davacı tarafı malları teslim almada savsaması olduğu iddiasında bulunmuştur. Davacının resmi bir makam olduğu ve işlemlerinde bazı bürokratik prosedüre uyulması gerektiği de düşünüldüğünde teslim alma süresi makuldür.

DAVA: Davacı Kültür Bakanlığı vekili Avukat tarafından, davalı aleyhine 22.7.1998 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.6.2005 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR: 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine ilişkin karar dairece bozulmuş bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.

A )Davacı, kamulaştırdığı dava konusu olan otel tesislerindeki menkul, mütemmim cüz ve teferruat niteliğindeki şeylerin yediemin olan davalı tarafından gereken özen gösterilmediğinden telef olması nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir. Yerel mahkemenin ilk kararı tedbir devam ettiğine göre davalının eşya üzerindeki bakım-gözetim yükümlülüğü de devam edeceğinden zararın kapsamının belirlenmesi için bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak Borçlar Kanunu’nun 44. maddesine göre yarı oranında indirim yapılmak üzere dava kısmen kabul edilmiştir. Gerekçede indirim nedeni davalının tedbir kararı sona ermeden idareye başvurmasına rağmen idarenin iki-üç ay girişimde bulunmaması ve eşyaların teslim alınması yönünde eyleminin olmaması olarak gösterilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davalının 29/4/1997’de eşyaların teslim alınmasını tedbir kararı devam ederken istediği, tedbirin 6/5/1997’de sona erdiği, bu karar üzerine 20/5/1997’de yedieminden malların alınması yönünde yazışmalar yapıldığı, davalıya 17/7/1997’de malları teslim etmesi için yazı yazıldığı ancak davalının bu tarihte otel kilitli olup malları teslime yanaşmadığı bunun üzerine yasal olarak gerekenin yapılması için resmi yazışmalar yapıldığı ve icra takibinin 11/8/1997’de başlatıldığı ve nihayet bu takip ile malların zarar gördüğü belirlenerek otelin tahliyesinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Şu durumda somut olayın gelişimi itibariyle davacının yediemindeki malları teslim almada bir savsaması söz konusu değildir. Bu nedenle davacıya kusur yüklenemez. Davacının resmi bir makam olduğu ve işlemlerinde bazı bürokratik prosedüre uyulması gerektiği de düşünüldüğünde teslim alma süresi makul olup, davanın kısmen kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

B )Ağaç bedeline yönelik davanın reddi ise ağaçlar tedbire konu olduklarından usul ve yasaya aykırı olup, bu kalem isteminde kabul edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 ( A-B ) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, 17.11.2005 gününde oy birliğiyle karar verildi.



İstimlak konusunda ;kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların,Devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasın da yapılacak işlemleri,kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler.

  İstimlak konusu gerek tespit açısından gerek kamu yararı gütmesi açısından önemli bir konu olup bir hukuk bürosuna başvurulmalıdır.Tarafımızca  yetkin avukatlarımızdan;daha önce kamulaştırma davalarında destek veren takım arkadaşlarımızdan bu konuda online destek alabilir bizzat ofisimize gelip bilgi alabilirsiniz. 2001 yılında kurulan hukuk büromuz size nu konuda en iyi hizmeti sağlayabilecek kurum olup ofisimize beklemekteyiz.


Bu Makaleyi Paylaş