Taşınmaz Mala Tecavüzün Önlenmesi

Taşınmaz Mala Tecavüzün Önlenmesi

Taşınmaz Mal Nedir?

Türk Medeni Kanunu madde 704 ‘de kapsamı belirtilen taşınmaz malın ayrıntılı tanımı ve içeriği 1985 tarihli Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik yapılmış olup ilgili yönetmeliğe göre tanımı; arz üzerinde sabit olan tarla, bağ, bahçe, arsa, orman,apartman, ağıl, orman,fabrika, otel gibi bütün arazi, bina ve madenlerdir. Türk Medeni Kanunu madde 704’de belirtilen taşınmaz mülkiyetinin içeriği ise arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümleridir.

Taşınmaz Mala Tecavüz Nedir?

 Tanımı yapılan bu taşınmaz malların kanuni yollardan mülkiyetini edinmiş zilyetleri bulunmaktadır. Yani taşınmaz malın, üzerinde tasarruf hakkına sahip, üzerinde -kanuni kısıtlamalar çerçevesinde- dilediğini yapabilme hakkına sahip maliki bulunmaktadır. Taşınmaz mala tecavüz ise malikin taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının ikinci bir kişi veya kurum, kuruluş tarafından haksız bir şekilde sınırlandırılmasını ifade eder. İlgili yönetmelikçe taşınmaz mala karşı yapılan tecavüz ve müdahalenin tanımları yapılmış olup taşınmaza karşı tecavüz ve müdahalenin neler olduğu sayılmıştır. Bu yönetmeliğe göre taşınmaz malın malikinden habersiz veya zorla işgali, ele geçirilmesi veya taşınmazın aynında değişiklikler meydana getirilmesi tecavüz hali, malikin taşınmaz üzerindeki fiili hâkimiyetinin kısmen ya da tamamen ihlal edilmesi ise müdahale sayılacaktır. Bu şartların varlığı halinde zilyet, taşınmaz malına tecavüzün önlenmesi talep edebilir. Bunun için kanunumuzca belirtilmiş ve güvence altına alınmış yollar mevcuttur.

Bu yollara başvurarak taşınmaz malına yönelmiş tecavüz ve müdahaleyi bertaraf etmek isteyen malikin başvuracağı bu yollarda haklarını bilmesi adına muhakkak uzman avukata başvurması gerekir. Aynı zamanda hem idari yargıdaki hem de adli yargıdaki süreci yönetmek için deneyimli avukatlardan oluşan kadroya sahip hukuk bürosuyla anlaşmak gerekmektedir. Bu sayede taşınmazı saldırıya uğrayan malik hak ve menfaat kaybını önlemiş olacaktır.

Taşınmaz Mala Tecavüzün İdare Aracılığıyla Önlenmesi

 Taşınmaz mala tecavüzün idare aracılığıyla önlenmesi demek malikin tecavüzün başlangıcından itibaren 1 yıl geçmeden ve tecavüz veya müdahaleyi öğrendiği andan itibaren taşınmazın bağlı bulunduğu bölgenin en üst mülki amirine tecavüz ve müdahalenin önlenmesi için başvurması demektir. Bu başvuruda Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin hükümleri uygulanacaktır. Eğer ki tecavüz ve müdahalenin başlangıç tarihinden itibaren 1 sene geçmiş ise bu yola başvurulamaz ve ilgili yönetmeliğin hükümleri uygulanmaz.

Taşınmazına tecavüzün önlenmesini idare yoluyla sağlamak isteyen zilyet ilk olarak tecavüzü ve müdahalenin başlangıcından itibaren 60 gün içinde dilekçe ile bölgenin en büyük mülki amirine başvuruda bulunmalıdır. Bu başvuru sonrasında mülki amir soruşturma için memur görevlendirir. Ve şikayetçiden zorunlu masrafları talep eder. Soruşturma neticesinde memur veya memurlar tarafından hazırlanan rapor mülki amire sunulur. Sunulan bu rapora göre mülki amir tecavüzün olup olmadığı, varsa önlenmesi ve taşınmazın asıl zilyede teslimi yolunda karar verir.

Bu rapor neticesinde mülki amirin verdiği karara karşı yargı yolu açıktır.

Taşınmaz Mala Tecavüzün Dava Aracılığıyla Önlenmesi

 Bu açılacak dava el atmanın önlenmesi ve müdahale-i men davaları olarak da bilinmekte olup, taşınmazı üzerinde fiili hakimiyeti tecavüz ve müdahale ile sınırlanan malikin bu dava yoluna başvurabilmesi için bir takım şartların oluşması gerekmektedir. Bu şartlar;

  • Malikin taşınmazı üzerindeki mülkiyet hakkına haksız ve hukuka aykırı bir saldırının gerçekleşmesi gerekmektedir. Yani ki ayni ve şahsi hakka dayanmayan her müdahale hukuka aykırıdır.
  • Dava İçin devam eden bir saldırının olması gerekmektedir. Yani geçmişte yaşanmış ve bitmiş olan tecavüz ve müdahale için bu dava yoluna başvurulamaz.
  • Malikin taşınmazına yönelen tecavüz ve müdahalenin fiilen gerçekleştiğini ispatlaması gerekmektedir.

Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda her paydaş kendi hakkı için bu dava yoluna başvurabilir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda ise bir malikin başvurusunda tüm maliklerin hakkı savunulabilecektir.


Bu Makaleyi Paylaş