Mirasçılıktan Çıkarma (Iskat)

Mirasçılıktan Çıkarma (Iskat)

Mirasçılıktan Çıkarma (Iskat)

Miras hukuku alanında temel olarak mirastan feragatin kabul olunması karşısında belirli şartların gerçekleşmesi dahilinde mirastan çıkarmanın da söz konusu olduğu kanunda düzenlenmektedir. Mirasçılıktan çıkarma Türk Medeni Kanunu 510-513. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, temel olarak mirasçılıktan çıkarma şartları, hükümleri ve ispat yüküne ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Mirasbırakan, tasarruf yetkisi ve özgürlüğü çerçevesinde malvarlığının belirli bir kısmında yahut da tamamı üzerinde miras sözleşmesi veya vasiyetname yoluyla tasarrufta bulunabilecektir. Mirastan çıkarma ya da diğer bir deyişle mirastan mahrumiyet (evlatlıktan red), saklı pay mirasçıların miras üzerindeki haklarının mirasbırakan tarafından ellerinden alınmasını ifade etmektedir. Kanuna göre saklı pay mirasçıları, mirasbırakanın altsoyu yani çocukları, eşi, anne ve babasından ibarettir. Kanunun eski metninde kardeşlerin de saklı pay mirasçılığı söz konusu iken 2007 yılında yapılan değişiklikle kardeşlerin saklı pay hakları kaldırılmıştır.

Saklı pay oranları kanunun 506. maddesinde düzenlenmiş olup;

  • Altsoy (çocuklar) için yasal miras payının yarısı,
  • Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
  • Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olunması halinde yasal miras payının tamamı,
  • Diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü,

kanun sistematiğine göre saklı pay oranları olarak belirlenmiştir.

Mirasçılıktan Çıkarma Şartları

Mirasçılıktan çıkarma sebepleri Medeni Kanun’un 510. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sınırlı hallerde mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçını mirasçılıktan çıkarabilir. Belirtilen sınırlı haller şunlardır:

  • Mirasçının, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi,
  • Mirasçının, mirasbırakana veya mirasbırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi,

Yukarıda belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde mirasbırakan, saklı pay mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilecektir. İlk durumda mirasçının mirasbırakana ya da yakınlarına karşı ağır bir suç işlemesi halinde mirasçılıktan çıkarma konusunda ceza hukuku anlamında ortada bir suçun oluşması gerekmektedir. İşlenen suç için ceza alınıp alınmaması bu konuda önem taşımamaktadır. İkinci hal olan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hususunu Yargıtay kararlarından birtakım örnekler yoluyla konuya açıklık kazandırabiliriz. Bu açıdan öncelikle mirasçının; miras bırakana karşı aşırı ilgisizliği, mirasbırakanın onur ve haysiyetini gereken şartlarda gözetmemesi, ilgili vekalet yetkisini kötüye kullanması ve mirasbırakanın telefonlarına cevap vermemesi, yüzüne kapatması ve saygı yükümlülüğünü ihlal halleri Yargıtay tarafından mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak kabul edilmiştir.

Miras hukuku, ölüme bağlı tasarrufları ve buna bağlı hakları konu alan, içerik ve uygulama açısından teknik hususları içeren bir hukuk dalıdır. Miras hukuku açısından hak sahiplerinin hak kaybına uğramamaları adına alanında uzman bir miras avukatı vasıtasıyla danışmanlık hizmeti almaları önem taşımaktadır. Avukatlık bürosu olarak miras hukuku alanında kadromuzda bulunan uzman miras hukuku avukatlarımızla bu alanda doğmuş veya doğabilecek hukuki sorunlarınızda danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Ayrıca müvekkillerin talebi doğrultusunda ilgili hukuki konu hakkında dava yoluyla da müvekkillerin temsili hizmetini gerçekleştirmekteyiz.

Mirasçılıktan Çıkarılmanın Sonuçları

Türk Medeni Kanunu madde 511-513 hükümleri mirasçılıktan çıkarmanın hüküm ve sonuçlarına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Buna göre mirasçılıktan çıkarılan kişi, mirastan herhangi bir pay alamayacağı gibi, tenkis davası da açamayacaktır. Mirasçılıktan çıkarılan kişinin miras payı varsa altsoyuna geçecektir, altsoyu bulunmamakta ise diğer mirasçılar arasında eşit olacak şekilde paylaşım yapılacaktır. Bu noktada önem taşıyan başka bir konu ise mirastan çıkarılan kimsenin altsoyunun saklı payı için dava açma hakkına sahip olacağıdır.

Mirasçılıktan çıkarma işleminin geçerli olabilmesi için ancak bu konuda geçerli bir  sebebin belirtilmiş olmasına bağlıdır. Bu açıdan sebebi belirtilmeden yapılan mirastan çıkarma işleminin hukuken geçerliliği söz konusu olmamaktadır.

Mirasçılıktan çıkarılan kimse itirazda bulunursa, yukarıda belirtilen sebebin varlığını ispat yükümlülüğü, çıkarmadan yararlanan mirasçı veya vasiyet alacaklısı üzerinde doğacaktır. Mirastan çıkarmanın hata sonucu yanlışlıkla yapıldığının açıkça anlaşılması durumunda ilgili beyan tamamen geçersiz hale gelir ve bu halde mirasçı payını eksiksiz olarak alabilecektir.

Mirasbırakan hakkında aciz vesikası çıkarılan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir; ancak bunun için ilgili yarı payın çıkarılanın doğmuş veya doğacak çocuklarına özgülenmesi zorunludur.

Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali Davası

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davası açabilmek için birtakım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar:

  • Geçerli bir sebep olmaksızın mirastan çıkarılmış olmak
  • Mirastan çıkarma nedeni vasiyetnamede belirtilmemiş olmalıdır
  • Miras açıldığı tarihte aciz vesikasının hükmü kalkmış olmalıdır

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davası mirasbırakanın yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacaktır. Dava mirastan çıkarma dolayısıyla fayda sağlayan kişilere yöneltilecektir. Dava açma hakkı ve süresi davacının iptal sebebi ve tasarrufu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, ayrıca diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihi üzerinden iyiniyetli davalılara karşı 10 yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı 20 yıl geçmekle düşecektir


Bu Makaleyi Paylaş