MİRAS PAYLAŞIMI DAVASI NASIL AÇILIR? | 2025

MİRAS PAYLAŞIMI DAVASI NASIL AÇILIR? | 2025

Miras paylaşımı, Türkiye’de en sık yaşanan hukuk uyuşmazlıkları arasında yer almakta olup özellikle miras paylaşım davası, miras bölüşme, miras avukatı, miras hukuku, miras paylaşım oranları, kardeşler arasında miras paylaşımı, tapuda miras paylaşımı gibi karmaşık konular nedeniyle hem hukuki hem de pratik açıdan detaylı bir rehbere ihtiyaç duyulmaktadır. Miras bırakanın vefatı sonrası mirasçılar arasında oluşan miras ortaklığı (elbirliği mülkiyeti), çoğu zaman paylaşım yapılana kadar ciddi ihtilaflara yol açmakta; banka hesapları, tapu kayıtları, araçlar, şirket hisseleri ve taşınır-taşınmaz tüm malvarlıkları üzerinde ortak hareket etme zorunluluğu uygulamada pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu nedenle miras paylaşımı konusunda doğru bilgiye sahip olmak, hak kaybı yaşamamak ve süreci güvenli şekilde yürütmek büyük önem taşımaktadır.

2025 yılında miras hukuku alanında yapılan güncellemelerle birlikte miras paylaşımı davasının nasıl açıldığı, yetkili ve görevli mahkeme, miras taksim sözleşmesi, muris muvazaası, saklı pay ihlalleri, miras mallarının satışı (izale-i şuyu), banka hesaplarının paylaşımı, veraset ilamı, zamanaşımı süreleri ve harç–masraflar mirasçılar tarafından yoğun şekilde araştırılmaktadır. Bu makalede, miras paylaşımıyla ilgili tüm aşamalar; dava süreci, anlaşmalı paylaşım yöntemleri ve profesyonel avukat desteğinin gerekliliği detaylıca ele alınmaktadır.

Miras Ortaklığı (Elbirliği Mülkiyeti) Nedir?

Miras bırakanın vefatıyla birlikte mirasçılar, tereke üzerinde elbirliği mülkiyeti (miras ortaklığı) şeklinde hak sahibi olur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçılar, miras malları üzerinde tek başına tasarruf edemez; tüm işlemler için diğer mirasçıların oybirliği gerekmektedir. Bu durum özellikle taşınmaz satışı, banka hesabı çözümü, araç devri veya şirket hisseleri üzerinde işlem yapılmak istendiğinde önemli kısıtlamalar ortaya çıkar. Miras ortaklığı, miras paylaşımı yapılana kadar devam eden ve uygulamada en çok uyuşmazlığa neden olan hukuki durumlardan biridir.

Miras ortaklığı sürecinde mirasçılar kendi paylarını bile bağımsız şekilde kullanamaz, bu nedenle mirasın bölünmesi veya paylaşılması söz konusu olmadıkça mirasçıların ekonomik haklara tam olarak erişimi mümkün olmamaktadır. Bundan dolayı mirasçıların çoğu, miras bırakanın ölümünden sonra yaşanan karışıklığı gidermek için ya miras taksim sözleşmesi yaparak anlaşmalı paylaşım yoluna gider ya da anlaşma sağlanamazsa miras paylaşımı davası açmak zorunda kalır.

Elbirliği mülkiyeti, mirasçılar arasında mal kaçırma şüphesinin bulunduğu durumlarda, saklı payın ihlal edildiği hallerde veya murisin muvazaalı işlemleri söz konusu olduğunda daha da önemli hale gelir. Çünkü paylaşım yapılana kadar hak kayıplarının önüne geçebilmek için sürecin profesyonel miras avukatı tarafından takip edilmesi çoğu zaman zaruridir.

UZMAN MİRAS AVUKATLARIMIZA DANIŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ…

Yasal Mirasçılar Kimlerdir? (2025)

Yasal mirasçılar, miras bırakanın kan hısımları ile sağ kalan eşten oluşur ve Türk Medeni Kanunu’na göre belirli “zümre” sistemine göre sıralanır. 2025 yılında miras paylaşımı, miras davaları ve miras oranları konusunda yapılan araştırmaların büyük kısmı “kim mirasçı olur, kimin miras hakkı vardır, kardeşler mirastan ne kadar pay alır, eş mirastan ne alır” sorularına odaklanmaktadır. Bu nedenle yasal mirasçıların sistematik şekilde anlaşılması, doğru bir miras paylaşımının temelini oluşturmaktadır.

1. Zümre: Altsoy (Çocuklar – Torunlar – Torun Çocukları)

Miras bırakanın çocukları birinci derecede mirasçıdır. Çocuklardan biri miras bırakandan önce vefat etmişse, payı kendi altsoyuna (torunlara) geçer.
Bu zümre hayatta ise diğer hiçbir zümre mirasçı olamaz.

2. Zümre: Anne – Baba ve Altsoyları

Miras bırakanın çocuğu yoksa devreye anne ve baba girer. Anne ve baba eşit pay alır.
Anne veya babadan biri vefat etmişse, onun payı kardeşlere veya onların altsoylarına geçer.

3. Zümre: Büyük Anne – Büyük Baba ve Altsoyları

İlk iki zümre yoksa bu zümre mirasçı olur. Büyük anne ve büyük baba eşit pay alır; onlar hayatta değilse paylar amca, hala, dayı, teyze ve onların çocuklarına geçer.

Sağ Kalan Eşin Miras Payı (2025)

Sağ kalan eş, yukarıdaki zümrelerle birlikte mirasçı olur ve pay oranı zümreye göre değişir:

  • Altsoy ile: mirasın 1/4’ü
  • Anne–baba zümresi ile: mirasın 1/2’si
  • Büyük anne–büyük baba zümresi ile: mirasın 3/4’ü
  • Hiç mirasçı yoksa: mirasın tamamı sağ kalan eşe geçer.

Bu tablo miras paylaşımı sırasında en çok karıştırılan konulardan biridir. Çünkü kardeşlerin, yeğenlerin, hatta uzak akrabaların miras hakkı; altsoy ve eş hayatta ise ortadan kalkabilmektedir. Bu nedenle miras paylaşımı yapılmadan önce yasal mirasçılığın doğru belirlenmesi son derece önemlidir.

Veraset İlamı Nasıl Alınır? (E-Devlet – Sulh Hukuk Mahkemesi)

Miras paylaşımı sürecinin ilk ve zorunlu adımı veraset ilamının (mirasçılık belgesi) alınmasıdır. Veraset ilamı, miras bırakanın ölümünden sonra kimlerin yasal mirasçı olduğunu ve miras pay oranlarını resmi olarak gösteren belgedir. Bu belge olmadan tapuda miras paylaşımı, banka hesaplarının çözümü, araç devri, miras paylaşım davası açılması gibi hiçbir işlem yapılamaz. 2025 yılında veraset ilamı almak oldukça kolaylaşmış olup iki temel yöntem bulunmaktadır: E-Devlet üzerinden başvuru ve Sulh Hukuk Mahkemesi’nden talep.

1. E-Devlet Üzerinden Veraset İlamı Alma (2025)

2025 yılı itibarıyla mirasçıların büyük çoğunluğu veraset ilamını E-Devlet üzerinden hızlıca alabilmektedir.
Aşağıdaki durumlarda E-Devlet ile veraset ilamı verilir:

  • Mirasçılar arasında yabancı uyruklu kişi bulunmaması
  • Mirasçılar arasında bilinmeyen veya kayıp kişi olmaması
  • Miras bırakanın nüfus kayıtlarında bir hata bulunmaması
  • Murisin birden fazla evliliği gibi nüfus karmaşıklığı olan durumların olmaması

E-Devlet üzerinden veraset ilamı şu şekilde alınır:

  1. E-Devlet’e giriş yapılır.
  2. Arama kısmına “Veraset İlamı Sorgulama” yazılır.
  3. Noterler Birliği ve Adalet Bakanlığı sistemine bağlı ekran açılır.
  4. Belgede yer alan mirasçılar ve pay oranları kontrol edilir.
  5. Uygun bulunursa veraset ilamı PDF olarak indirilir.

2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden Veraset İlamı Alma

Bazı durumlarda E-Devlet sistemi veraset ilamı veremez. Bu gibi hallerde mirasçılar Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuru yapar.

Mahkeme yoluyla veraset ilamı alınması gereken durumlar:

  • Mirasçılar arasında yabancı uyruklu kişi bulunması
  • Evlatlık, tanıma, soybağı gibi durumlara bağlı kayıt karmaşası
  • Nüfus müdürlüğü kayıtlarında çelişki bulunması
  • Murisin birden fazla evlilik yapmış olması
  • Mirasçı sayısının fazla ve karışık olması

Mahkeme süreci genellikle 1–3 hafta sürer. Hakim, nüfus kayıtlarını inceleyerek mirasçılık belgesini düzenlemektedir.

Veraset İlamı Neden Önemlidir?

Veraset ilamı olmadan:

  • Tapuda intikal yapılamaz.
  • Banka hesapları mirasçılara açılamaz.
  • Araç devri gerçekleşemez.
  • Miras paylaşım davası açılamaz.
  • Muris muvazaası davası, tenkis davası, izale-i şuyu davası gibi davalarda mirasçılık sıfatı ispatlanamaz.

Bu nedenle veraset ilamı, miras paylaşımının temel ve zorunlu başlangıç noktasıdır.

Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır? 2025

Miras paylaşımı, miras bırakan kişinin vefatından sonra geride kalan malvarlığının yasal mirasçılar arasında hukuka uygun şekilde bölüştürülmesi sürecidir. 2025 yılı miras hukuku uygulamalarına göre miras paylaşımının yapılabilmesi için öncelikle veraset ilamının çıkarılması, ardından miras ortaklığının sona erdirilmesi ve mirasın anlaşmalı veya dava yoluyla taksim edilmesi gerekmektedir. Miras paylaşımı, sadece taşınmaz mallar üzerinden değil; banka hesapları, araçlar, şirket hisseleri, ziynet eşyaları ve tüm malvarlığı unsurları üzerinden yapılır. Bu nedenle süreç dikkatli yürütülmeli ve mümkünse bir miras avukatı tarafından profesyonel şekilde takip edilmelidir.

Miras paylaşımında ilk adım, miras bırakanın tüm malvarlığının tespit edilmesidir. Bu aşamada tapu kayıtları, banka hesap hareketleri, araç kayıtları, şirket pay defterleri ve miras bırakan adına kayıtlı tüm veriler detaylı şekilde incelenir. Ardından mirasçılar kendi aralarında miras taksimi sözleşmesi yaparak anlaşmalı paylaşım yoluna gidebilir. Anlaşma sağlanamadığında ise süreç miras paylaşım davasına dönüşür ve paylaşım mahkeme kararıyla gerçekleştirilir. Özellikle kardeşler arasında miras paylaşımı uyuşmazlıklarının arttığı günümüzde, mirasın doğru hesaplanması ve saklı pay kurallarına uyulması büyük önem taşımaktadır.

Miras paylaşımının doğru yapılmaması; muris muvazaası, saklı pay ihlali, usulsüz satış gibi nedenlerle ileride yeniden dava açılmasına sebep olabilir. Bu nedenle paylaşımın hem hukuka uygun hem de şeffaf yürütülmesi gerekir. Miras paylaşımı sürecinin her aşamasında bir miras avukatından profesyonel destek alınması, olası hak kayıplarını tamamen önlemektedir.

UZMAN MİRAS AVUKATLARIMIZA DANIŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ…

Miras Paylaşım Oranları Nelerdir? 2025

Miras paylaşım oranları, miras bırakanın yasal mirasçılarına Türk Medeni Kanunu’na göre belirlenen paylardır. 2025 yılı miras hukuku uygulamalarında miras paylaşım oranları değişmemiş olup mirasçıların derecelerine göre hesaplama yapılmaktadır. Mirasın nasıl bölüşüleceği özellikle kardeşler arası miras paylaşımı, anne-baba mirası, eşin miras payı, çocukların miras payı, torunların miras payı gibi başlıklarda en çok araştırılan konular arasındadır. Bu nedenle miras paylaşım oranlarının güncel ve doğru bilinmesi, miras paylaşım davası süreçlerinde olası hak kayıplarını önlemektedir.

Tablo: Miras Paylaşım Oranları 2025

Mirasçılar

Pay Oranı

Eş + Çocuklar

Eş %25 – Çocuklar %75 (eşit)

Eş + Anne-Baba

Eş %50 – Anne/Baba %50

Eş + Kardeşler

Eş %75 – Kardeşler %25

Çocuklar

Tüm miras çocuklar arasında eşit

Anne – Baba

%50 anne, %50 baba

Büyükbaba – Büyükanne

Paylar eşit

Bu oranlar miras paylaşımı davasında, tapuda miras paylaşımı işlemlerinde ve miras taksim sözleşmesi hazırlanırken esas alınır. Önemle belirtilmelidir ki saklı pay kuralları gereği eş ve çocukların belirli oranlarda korunmuş hakları vardır ve bu oranlar miras bırakanın vasiyetname ile değiştiremeyeceği kısımları ifade eder. Miras paylaşım oranlarının yanlış uygulanması, miras paylaşım davası açılmasına ve paylaşımın mahkeme kararıyla yeniden yapılmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle mirasın oranlarının doğru hesaplanması, her yıl değişen uygulamalar ve Yargıtay kararları ışığında güncel bilgiyle hareket edilmesi önem taşımaktadır.

Miras Paylaşma Türleri (Anlaşmalı – Dava Yoluyla)

Miras paylaşma işlemleri Türk Medeni Kanunu’na göre iki temel yöntemle yapılır: anlaşmalı miras paylaşımı ve dava yoluyla miras paylaşımı. Her iki yöntem de miras ortaklığının sona erdirilmesi, mirasın paylaştırılması ve mirasçıların bireysel mülkiyet hakkına kavuşması açısından önemlidir. 2025 yılında miras hukuku uygulamalarında en çok tercih edilen yöntem anlaşmalı paylaşım olsa da mirasçıların anlaşmazlık yaşadığı durumlarda miras paylaşım davası kaçınılmaz hale gelmektedir. Özellikle kardeşler arasında yaşanan miras uyuşmazlıkları, tapu devirlerinde anlaşmazlıklar, banka hesaplarının paylaşımı ve saklı pay ihlali gibi durumlarda dava yoluna gidilmektedir.

Anlaşmalı miras paylaşımı, tüm mirasçıların mirasın nasıl bölüneceği konusunda ortak irade ortaya koymasıyla yapılır. Bu yöntemde “miras taksim sözleşmesi” hazırlanır ve tüm mirasçıların imzalaması gerekir. Anlaşmalı paylaşımın avantajı süreçlerin kısa sürmesi, masrafın düşük olması ve aile içi huzurun korunmasıdır. Özellikle taşınmazların paylaşımında tapuda resmî senet düzenlenmesi şarttır.

Dava yoluyla miras paylaşımı ise mirasçıların anlaşamadığı, mirasın değerinin belirlenemediği, taşınmazların bölünebilir olup olmadığının tartışmalı olduğu ya da mirasçıların birbirlerine karşı iddialarda bulunduğu hallerde gündeme gelir. Bu durumda Sulh Hukuk Mahkemesi veya taleple bağlı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi devreye girer ve “ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu)” yoluyla paylaşım yapılır. Mahkeme mirası aynen bölerek veya satış yoluyla paylaştırabilir. Özellikle gayrimenkuller bölünemiyorsa satış yoluyla ortaklık sonlandırılır ve satış bedeli mirasçılara payları oranında dağıtılır.

Hangi yöntemin tercih edileceği mirasın niteliğine, mirasçıların ilişkisine, malvarlıklarının değerine ve mevcut uyuşmazlıkların boyutuna göre değişir. Uygulamada miras sürecinin hızlı, sorunsuz ve en az maliyetle tamamlanması için avukat desteği alınması önemlidir.

Miras Taksim Sözleşmesi Nedir ve Nasıl Yapılır?

Miras taksim sözleşmesi, mirasçıların miras bırakanın malvarlığını kendi aralarında anlaşarak paylaşmalarını sağlayan hukuki bir sözleşmedir. Miras paylaşımındaki en pratik ve hızlı yöntemdir. Bu sözleşme sayesinde miras paylaşım davası açılmasına gerek kalmadan malların hangi mirasçıya hangi oranla geçeceği açık şekilde belirlenir. 2025 yılında miras paylaşımı konusunda en çok tercih edilen yöntemlerden biri hâline gelmiştir.

Miras taksim sözleşmesi Türk Medeni Kanunu’nun 676. maddesinde düzenlenmiştir ve tüm mirasçıların oybirliği ile imzalaması şarttır. Bir mirasçı dahi imza atmazsa sözleşme geçerli olmaz ve miras paylaşım davası açılması gerekir.

Miras Taksim Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Miras taksim sözleşmesinin hazırlanma süreci şu aşamalardan oluşur:

  1. Tüm mirasçıların belirlenmesi
    – Veraset ilamı (mirasçılık belgesi) çıkarılmalıdır.
  2. Mirasın kapsamının tespiti
    – Tapu kayıtları
    – Banka hesapları
    – Taşınır mallar
    – Araçlar
    – Şirket hisseleri
    – Borçlar ve alacaklar
    gibi tüm malvarlığı unsurları belirlenir.
  3. Mirasçıların kendi aralarında anlaşması
    – Kimin ne alacağı, kime hangi malın bırakılacağı belirlenir.
  4. Noterde veya yazılı şekilde sözleşmenin hazırlanması
    – Taşınmaz mallar için noterde yapma zorunluluğu yoktur, fakat uygulamada ispat kolaylığı için noter tercih edilir.
    – Sözleşme mutlaka yazılı olmalıdır.
  5. Tapu ve banka işlemlerinin tamamlanması
    – Sözleşmeye göre tapu devirleri yapılabilir.
    – Banka varlıkları mirasçılara paylaştırılabilir.

Miras Taksim Sözleşmesinin Avantajları

  • Miras paylaşımı davasına göre çok daha hızlı çözüm sağlamaktadır.
  • Aile içi uyuşmazlıkların önüne geçer.
  • Harç ve masraflar, dava yoluna göre çok daha düşüktür.
  • Mirasın nasıl paylaşılacağı tamamen mirasçıların iradesine bağlıdır.
  • 2025 miras hukuku uygulamalarında avukatla hazırlanması önerilir (yanlış düzenlenen sözleşmeler çok sık iptal konusu olmaktadır).

Miras Paylaşımı Davası Nedir? Hangi Durumlarda Açılır?

Miras paylaşımı davası, mirasçıların miras taksim sözleşmesi ile anlaşamadıkları durumlarda miras mallarının mahkeme kararıyla bölüştürülmesini sağlayan dava türüdür. Türk Medeni Kanunu uyarınca mirasın paylaşılması için tüm mirasçıların oybirliği gerekir. Bir mirasçının dahi paylaşmaya yanaşmaması hâlinde miras paylaşımı davası (diğer adıyla miras taksim davası) açılır.

2025 yılında özellikle kardeşler arası miras uyuşmazlıklarının artması nedeniyle miras paylaşımı davaları en çok açılan miras hukuku davaları arasında yer almaktadır. Miras paylaşımı davası, taşınmazların (ev, arsa, işyeri), banka hesaplarının, araçların, şirket hisselerinin ve diğer tüm malvarlığı değerlerinin paylaştırılmasını kapsar.

Miras paylaşımı davası şu durumlarda açılır:

1. Mirasçıların kendi aralarında anlaşamaması

Bir mirasçının bile “Ben bu payı kabul etmiyorum” demesi, dava açılması için yeterlidir.

2. Miras taksim sözleşmesinin yapılamaması

Tüm mirasçılar imza atmadıkça miras taksimi mümkün olmaz. Bu durumda dava açılır.

3. Mirasçılardan birinin mirası kullanması, diğerlerinin dışlanması

Kardeşlerden birinin evi kullanması, kira toplaması, banka hesaplarına erişmesi gibi durumlarda paylaşım zorunlu hâle gelir.

4. Tapuda muris muvazaası şüphesi

Miras bırakandan sağlığında yapılan hileli devirler varsa mahkeme yoluna gidilir.

5. Malların adil şekilde paylaştırılması için mahkeme müdahalesi gerekiyorsa

Örneğin bir arsanın bölünmesi mümkün değilse, mahkeme izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) kararı verebilir.

6. Miras mallarının komple satılıp parasal olarak paylaştırılmasının daha uygun görülmesi

Bu durumda da dava açılarak satış kararı alınabilir.

Miras Paylaşım Davası Nasıl Açılır? (2025)

2025 yılında miras paylaşım davası açmak, mirasçıların kendi aralarında anlaşamadığı veya miras bırakanın malvarlığı üzerinde uyuşmazlık yaşandığı durumlarda zorunlu hâle gelmiştir. Miras paylaşımı davası nasıl açılır, hangi belgeler gerekir, yetkili mahkeme neresidir? gibi sorular, miras hukuku alanında en çok araştırılan konular arasında yer alır. Özellikle kardeşler arasında yaşanan miras tartışmaları ve saklı pay ihlalleri nedeniyle miras paylaşımı davalarına olan ihtiyaç her geçen yıl artmaktadır. Bu nedenle doğru bir miras paylaşımı süreci için profesyonel hukuki destek almak büyük önem taşır.

Miras paylaşım davası açmak için öncelikle veraset ilamının alınmış olması gerekir. Veraset ilamı olmadan mirasçı sıfatı ispat edilemeyeceği için dava açılamaz. Veraset belgesinden sonra mirasçıların pay oranlarının belirlenmesi, miras mallarının tespiti ve paylaşımın nasıl yapılacağına ilişkin talep içeren bir dava dilekçesi hazırlanır. 2025 yılı itibarıyla miras paylaşımı davası, malvarlığının niteliğine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde veya Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmektedir.

Dava açılırken tüm miras mallarının eksiksiz listelenmesi, taşınmazların tapu kayıtlarının, banka hesaplarının, araç kayıtlarının, şirket hisselerinin ve varsa alacakların belirtilmesi gereklidir. Eksik veya hatalı bildirimler davanın uzamasına neden olur. Miras paylaşımı davası sürecinin sağlıklı ilerlemesi için, dava dilekçesinde miras bırakanın malvarlığı, mirasçıların pay oranları, paylaşım yöntemine ilişkin talep ve uyuşmazlığın kaynağı ayrıntılı şekilde açıklanmalıdır.

2025 yılında miras paylaşımı davalarında dikkat çeken bir diğer husus ise zorunlu arabuluculuk olup olmadığıdır. Miras paylaşımı davasında malvarlığının taksimi talep edildiği için, bazı uyuşmazlıklarda arabuluculuk yoluna gidilmesi mümkündür; ancak tüm uyuşmazlıklarda zorunlu değildir. Yine de arabuluculuk süreci, dava süresinin kısalması açısından mirasçılara avantaj sağlayabilir.

Sonuç olarak, miras paylaşımı davası açmak teknik bir süreç olup; miras hukukuna hâkimiyet, doğru delillerin toplanması ve paylaşımın adil şekilde yapılması için miras hukuku avukatı desteği büyük önem taşır. Aksi hâlde dava gereksiz yere uzayabilir veya mirasçılar hak ettiği payı alamayabilir.

Miras Paylaşımında Muvazaalı İşlemler (Saklı Pay İhlali – Muris Muvazaası)

Miras paylaşımında en sık karşılaşılan uyuşmazlıkların başında muris muvazaası, saklı pay ihlali, hileli satış, yasal mirasçıların mirastan mal kaçırılması gibi muvazaalı işlemler gelir. Miras bırakanın ölümünden önce belirli mirasçılar lehine taşınmaz devretmesi, görünürde satış yapması veya bağış gibi gösterip gerçekte mirastan mal kaçırma amacıyla işlem yapmasıdır. Bu tür işlemler hem miras paylaşımı davasını doğrudan etkiler hem de mirasçıların eşit miras hakkını zedeler.

Muris muvazaası davası, miras bırakanın aslında bağış niyetinde olmasına rağmen tapuda satış göstermesi gibi hileli işlemlerin iptal edilmesi için açılır. Bu dava türünde amaç, miras bırakanın gerçek iradesinin ortaya çıkarılması ve miras paylarının hukuka uygun şekilde yeniden dağıtılmasıdır. Saklı pay sahibi olan çocuklar, eş veya anne–baba için yapılan saklı pay ihlali niteliğindeki işlemler de aynı kapsamda değerlendirilir. Özellikle taşınmaz devri, miras paylaşımında en problemli başlık olduğundan muris muvazaası davaları çoğunlukla tapu iptali ve tescil talepli olarak açılır.

Miras paylaşımında muvazaalı işlemlerin tespiti ve iptali, uzman bir miras avukatı desteği gerektirir. Çünkü bu davalarda tanık beyanları, yıllar önceki aile ilişkileri, tarafların ekonomik durumu, satış bedelinin gerçek olup olmadığı gibi birçok teknik kriter değerlendirilir. Mirasçılar arasında uzun süren davaların çoğu, muris muvazaası iddiasında yeterli delilin sunulmaması veya usul hataları yapılması nedeniyle kaybedilmektedir.

Tapuda Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Tapuda miras paylaşımı, mirasçıların miras kalan taşınmazları kendi aralarında resmi şekilde bölüştürmesi için yapılan işlemdir. Miras kalan ev, arsa, tarla, iş yeri gibi tüm taşınmazlar ancak tapuda miras paylaşım işlemi tamamlandıktan sonra mirasçıların adına geçer.

Tapuda miras paylaşımı yapılabilmesi için ilk şart, tüm mirasçıların veraset ilamını almış olmasıdır. Veraset ilamı olmadan hiçbir miras paylaşım işlemine başlanamaz. Ardından mirasçıların anlaşması hâlinde miras taksim sözleşmesi hazırlanır ve tüm mirasçıların tapu müdürlüğünde aynı anda hazır bulunması gerekir. Bu sözleşme ile taşınmazların hangi mirasçıya hangi oranla devredileceği belirlenir ve işlem resmi şekilde tapuda yapılır. Tapuda paylaşım işlemi için mirasçıların tamamının onayı zorunlu olduğundan, tek bir mirasçının bile itirazı işlemi durdurur.

Eğer mirasçılar arasında anlaşma sağlanamıyorsa tapuda paylaşım yapılamaz ve süreç miras paylaşımı davasına veya ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasına taşınır. Bu davalar sonucunda taşınmaz satılarak bedeli mirasçılara paylaştırılabilir veya mahkeme paylı mülkiyet esaslarına göre taksim yapabilir. Tapuda miras paylaşımı, anlaşmalı yapılması hâlinde kısa sürede tamamlanan bir işlemken, dava yoluyla yapılması hâlinde yıllar sürebilmektedir. Bu nedenle mirasçılar çoğu zaman hukuki danışmanlık alarak süreci en hızlı şekilde yönetmeyi tercih eder.

Banka Hesaplarının Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Banka hesaplarına erişim sağlanması için ilk adım, mirasçıların veraset ilamını bankaya sunmasıdır. Veraset ilamında mirasçıların kim olduğu ve pay oranları yazılıdır. Banka, bu belge olmadan mirasçılara hiçbir şekilde bilgi vermez ve hesap hareketleri ile bakiyeyi açıklamaz. Veraset ilamı ibraz edildikten sonra banka, murise ait tüm hesapları tespit ederek taraflara bildirir. Bu aşamada bankanın hesapları bloke etmesi olağandır; paylaşım tamamlanana kadar hesaptan para çekilemez.

Banka miras paylaşımının en kritik aşaması, mirasçıların paylaşım konusunda ortak bir karar vermesidir. Mirasçılar arasında anlaşma sağlanırsa, banka nezdinde ortak bir talimat formu imzalanır ve miras pay oranlarına göre hesaplar bölüştürülür. Bu işleme anlaşmalı miras paylaşımı denir. Ancak mirasçılardan birinin bile onay vermemesi hâlinde bankada paylaşım yapılamaz ve süreç miras paylaşımı davası ya da izale-i şuyu davası gibi yargısal yollara taşınır. Bu nedenle banka hesapları çoğu zaman dava konusu olur ve avukat desteği büyük önem taşır.

Banka hesabındaki paranın paylaşılması için bir diğer önemli nokta, murisin hesabında bulunan kredi borcu, çek, senet veya blokeli tutarların olup olmadığıdır. Banka, murisin borçları varsa öncelikle bu borçları düşer; kalan bakiye miras paylarına göre dağıtılır. Ayrıca murisin yatırım hesaplarında bulunan döviz, altın ya da hisse senedi gibi değerler, güncel piyasa değerine göre TL karşılığına çevrilerek paylaşılır. Banka miras paylaşımı, doğru yönetilmediğinde ciddi hak kayıplarına yol açabileceği için özellikle yüksek tutarlı hesaplarda bir miras avukatından destek alınması önemlidir.

Miras Mallarının Satışı Nasıl Yapılır? (İzale-i Şuyu / Ortaklığın Giderilmesi)

İzale-i şuyu davasıyla miras mallarının satışı iki biçimde yapılır: aynî taksim veya satış yoluyla taksim. Ayni taksim, taşınmazın bölünebilir nitelikte olması hâlinde her mirasçıya kendi payına denk bir bölüm verilmesidir. Ancak apartman dairesi, arsa, tarla veya ticari mülk çoğu zaman bölünemez yapıda olduğundan satış yoluyla ortaklığın giderilmesi tercih edilir. Satış yoluyla taksimde taşınmaz mahkeme kararıyla açık artırmada satılır ve satış bedeli miras paylarına göre dağıtılır.

Bu süreçte mirasçılar arasında ciddi uyuşmazlıklar yaşanabilmektedir. Örneğin bir mirasçı gayrimenkulün satılmasını istemezken diğeri bir an önce nakde dönüştürmek isteyebilir. Böyle durumlarda tarafların anlaşmasına gerek yoktur; izale-i şuyu davasıyla mahkeme ortaklığı hukuken ortadan kaldırır. Açık artırma genellikle icra dairesi aracılığıyla yapılır ve satış ilanı yayımlanır. Satıştan elde edilen tutar mirasçıların paylarına göre icra müdürlüğü tarafından dağıtılır.

İzale-i şuyu davası, miras mallarının tıkanan paylaşım sürecini hukuk yoluyla çözen en etkili yoldur. Fakat dava süreci teknik detaylar içerdiğinden ve satış sırasında değer kaybı yaşanmaması için doğru strateji gerektiğinden, mirasçılar genellikle profesyonel bir miras avukatı ile çalışmayı tercih eder. Özellikle yüksek değerli taşınmazlarda, doğru dava yönetimi mirasçıların ekonomik kayıp yaşamamasını sağlar.

Kardeşler Arası Miras Paylaşımı Nasıl Olur?

Kardeşler arasında miras paylaşımı, öncelikle yasal miras payları dikkate alınarak yapılır. Anne veya babadan kalan mirasta altsoy mirasçıdır ve miras eşit şekilde çocuklar arasında paylaştırılır. Örneğin üç kardeş varsa, annenin veya babanın tüm terekesi öncelikle üç eşit paya bölünür. Kardeşlerden biri vefat etmişse, onun payı kendi çocuklarına geçer. Bu durum miras hukukunda “zümre sistemi” olarak adlandırılır. Eş hayatta ise, eşin yasal miras payı ayrıca dikkate alınır. Eşin bulunduğu durumda kardeşlerin payları azalır çünkü eş, çocuklarla birlikte mirasta hak sahibidir.

Kardeşler arasında miras paylaşımı anlaşmalı veya dava yoluyla yapılabilir. Eğer kardeşler tüm mal varlığı üzerinde mutabıksa, miras taksim sözleşmesi hazırlanarak paylaşım noter huzurunda resmî şekilde yapılır. Bu yol en hızlı ve ekonomik çözümdür. Ancak anlaşmazlık varsa süreç zorlaşır. Kardeşlerden biri payını vermek istemeyebilir, saklı pay ihlali iddiası ileri sürebilir veya murisin sağlığında bazı taşınmazların usulsüz şekilde devredildiğini söyleyerek muris muvazaası davası açabilir. Bunlar çözülemediğinde miras paylaşımı için miras paylaşım davası veya taşınmazların satışı için izale-i şuyu davası açılması zorunlu hale gelir.

Özellikle kardeşler arasında sık karşılaşılan uyuşmazlıklardan biri, “evde kalan kardeşin diğerlerine pay ödememesi” veya “banka hesaplarının gizlenmesi”dir. Bu durumlarda terekenin tam tespiti için mahkemeden tereke tespiti talep edilebilir. Tüm mal varlığı tespit edildikten sonra paylaşım yasal miras payları doğrultusunda yapılır. Kardeşler arasında sorunların artmasını engellemek için sürecin başından itibaren bir miras avukatı ile hareket etmek hem hukuki hataları önler hem de paylaşım sürecini hızlandırır.

Miras Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Zorunlu Mu?

Miras paylaşımı, miras taksimi, miras mallarının satışı, kardeşler arası miras anlaşmazlığı gibi uyuşmazlıkların büyük bölümü “aile hukuku kapsamındaki miras uyuşmazlıkları” olduğundan, 01.09.2023 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır. Özellikle miras ortaklığının sona erdirilmesi, terekenin paylaşılması, mirasçılar arasında malın devri veya tazminat talebi gibi konularda dava açmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunmak zorunludur.

Zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadan açılan davalar, mahkemeler tarafından usulden reddedilmektedir. Bu nedenle miras paylaşım davası, izale-i şuyu davası, tereke alacağı davası gibi pek çok uyuşmazlıkta ilk adım mutlaka arabuluculuk sürecinin başlatılması olmalıdır.

Arabuluculuk aşamasında mirasçıların anlaşması hâlinde, hazırlanan anlaşma belgesi mahkeme ilamı niteliğinde olduğundan doğrudan icra edilebilir. Anlaşma sağlanamayan durumlarda ise arabuluculuk son tutanağı ile birlikte miras paylaşım davası açılabilir. Bu süreç hem zaman tasarrufu sağlamakta hem de çoğu zaman mirasçıların daha az maliyetle çözüm bulmasına yardımcı olmaktadır.

Bu nedenle “Miras uyuşmazlıklarında arabuluculuk zorunlu mu?” sorusunun cevabı, büyük bir çoğunluk için evet, zorunludur. Sadece veraset ilamı alınması, vasiyetnamenin açılması veya iptali gibi çekişmesiz yargı talepleri bu kapsamda değildir.

Miras Paylaşımı Davası Zamanaşımı Süresi

Miras paylaşımı davasında genel zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre, miras bırakanın ölüm tarihiyle veya mirasın hükmen açıldığı tarihle birlikte işlemeye başlar. Ancak mirasın paylaşımı, miras ortaklığının sona erdirilmesi ve izale-i şuyu davaları, çoğu zaman hak düşürücü bir süreye bağlı olmadığı için mirasçılar arasında paylaşım yapılmadığı sürece uzun yıllar sonra bile açılabilmektedir.

Özellikle taşınmazların tapuda miras payı olarak görünmesi, miras ortaklığının devam ettiğini gösterir ve paylaşım yapılmadığı sürece dava açma hakkı büyük ölçüde korunur. Buna karşılık muris muvazaası, tenkis davası veya saklı pay ihlali iddiası gibi durumlarda süreler değişebilir. Örneğin muris muvazaası için Yargıtay uygulamasında genellikle zamanaşımı uygulanmaz, miras bırakanın ölümünden sonra her zaman dava açılabilir.

Zamanaşımı konusunda en sık yapılan hata, “paylaşım yapılmadı ama süre geçti” şeklindeki yanlış kabuldür. Mirasçılar arasında açık bir rıza, devir veya kesinleşmiş bir paylaşım kararı yoksa zamanaşımı çoğu zaman işlememektedir. Bu nedenle miras paylaşımı zamanaşımı süresi mutlaka bir miras avukatı tarafından değerlendirilmelidir.

Miras Paylaşımı Davası Ne Kadar Sürer? 2025 Ortalama Süreler

2025 yılı itibarıyla miras paylaşım davalarının süresi; mirasçı sayısına, malvarlığının niteliğine, keşif sayısına, bilirkişi raporlarına ve uyuşmazlığın kapsamına göre değişmekle birlikte Türkiye genelinde ortalama 12 – 24 ay arasında sonuçlanmaktadır.

Muris muvazaası iddiası, taşınmazların çokluğu, bankalardan kayıt getirtilmesi, şirket hisselerinin paylaşılması veya izale-i şuyu aşamasında satış yapılması gibi durumlarda süreç 2 – 3 yıla kadar uzayabilmektedir.

Sürecin uzamasına en çok neden olan faktörler şunlardır:

  • Mirasçıların çok olması ve adres tespitlerinin uzun sürmesi
  • Değer tespiti için bilirkişi atanması
  • Taşınmazların yerinde keşif yapılması
  • Mirasa dahil malların saklanması veya gizlenmesi
  • Muvazaalı işlemlerin incelenmesi
  • Arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamaması

Arabuluculukta uzlaşma sağlanması hâlinde ise süreç 1–2 hafta gibi çok kısa bir sürede tamamlanabilir. Bu nedenle miras paylaşım süresinin uzunluğu çoğu zaman davanın mahkeme aşamasına kalıp kalmadığına bağlıdır.

2025 Miras Paylaşımı Davası Harç ve Masrafları

Aşağıda 2025 yılı için miras paylaşımı davası ve izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davalarında ortaya çıkan ortalama masrafları gösteren tablo yer almaktadır:

Tablo: 2025 Miras Davası Harç ve Masraflar.

Masraf Kalemi

2025 Ortalama Tutar

 

Başvuru Harcı

250 – 400 TL

 

Peşin Harç

1.000 – 3.000 TL

 

Bilirkişi Ücreti

3.000 – 10.000 TL

 

Keşif Ücreti

2.000 – 6.000 TL

 

Tebligat Giderleri

500 – 2.000 TL

 

Satış Giderleri (İzale-i Şuyu)

5.000 – 20.000 TL

 

Arabuluculuk Ücreti

0 – 5.000 TL

 

Not: Bu rakamlar bölgeye, taşınmaz sayısına, bilirkişi türüne, dava değerine ve mahkemeye göre değişiklik gösterebilmektedir.

Uzman Miras Avukatı Desteği ve Profesyonel Hukuki Yardım

Miras paylaşımı, terekenin tespiti, muris muvazaası, saklı pay ihlali, banka hesaplarının paylaşımı ve taşınmaz değerlemesi gibi hukuki konular teknik bilgi gerektirir. Bu nedenle uzman miras avukatı ile çalışmak hem sürecin hızlanmasını hem de mirasçının hak kaybı yaşamamasını sağlar.

Miras avukatı; arabuluculuk başvurusundan dava dilekçesine, bilirkişi sürecinden tapu işlemlerine kadar tüm aşamaları profesyonel şekilde yürütür. Özellikle yüksek değerli tereke, şirket hisseleri, aile konutu, tarla, arsa, kira geliri veya bankadaki mevduatların paylaşımı gibi karmaşık miras dosyalarında avukat desteği hayati önem taşır.

Profesyonel hukuki destek, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların daha hızlı çözülmesini, sürecin planlı ilerlemesini ve kişinin tüm miras haklarının korunmasını sağlar.

UZMAN MİRAS AVUKATLARIMIZA DANIŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ…

Proaktif Hukuk ve Danışmanlık Bürosu 20 yılı aşkın deneyim ve alanında uzman avukat kadrosuyla tüm hukuki süreçlerinizde profesyonel desteği sağlamaktadır. Sizler de miras hukukuna dair uyuşmazlıklarınızda hak kayıplarınızın önlenmesi ve mağduriyet yaşanmaması için uzman miras avukatlarımızdan destek alabilirsiniz...


Bu Makaleyi Paylaş



cheap air max|cheap air jordans|pompy wtryskowe|cheap nike shoes| bombas inyeccion|cheap jordans|cheap jordan shoes|wholesale jordans|cheap jordan shoes|cheap dunk shoes|cheap jordans|wholesale jewelry china|cheap nike shoes|wholesale jordanscheap wholesale jordans|cheap wholesale nike