Nafaka Artırım Davası Nasıl Açılır?

Nafaka Artırım Davası Nasıl Açılır?

Öncelikle nafaka üç çeşittir: yoksulluk nafakası, tedbir nafakası, iştirak nafakası. İştirak nafakası, boşanma sonucu velayet kendisinde olmayan eşin, çocukların eğitim, bakım gibi giderlerini karşılamak üzere vermesine hükmedilen nafakadır. Yoksulluk nafakası, boşanma sonucu yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan isteyebileceği nafakadır. Tedbir nafakası ise boşanma davası devam ederken hükmedilebilen bir nafaka türüdür.

 

Yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı, enflasyona, tarafların ekonomik durumlarına ve hayat şartlarına göre zamanla az gelmeye, yetmemeye başlayabilir. İşte bu durumlarda nafaka artırım davası açılabilir.

 

Nafaka Artırım Davası Nerede Açılır?

Nafaka artırım davası, davalının yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi’nde açılmalıdır.

Nafaka Artırım Davası Hangi Şartlarda Açılabilir?

Nafaka artırım davası, nafaka alacaklısı tarafından, nafakanın değişen durumlar sonucu az gelmesi halinde açılabilir.

Nafaka borçlusunun mali durumunun iyileşmesi, nafaka alacaklısının mali durumunun kötüleşmesi durumunda bu dava açılabilir.

İştirak nafakasına konu çocuğun devlet okulundan özel okula geçmesi veya bir spor dalına başlaması gibi sebeplerle giderlerinin artması sebebiyle nafaka artırım davası açılabilir.

Hakkaniyet gereği nafakanın artırılması lazımsa da bu dava açılabilir.

 

Tüm bu hallerde hakim tarafların ekonomik durumlarını, hayat şartlarını, giderlerini esas alarak nafakanın artırılmasına karar verebilir.

 

Nafaka artırım davası açılabilmesi için, davacının haklı bir gerekçe göstermesi gerekir. Gerekçelerini ispatlayacak delilleri dilekçeye eklemek, davacının yararına olacaktır.

Anlaşmalı Boşandım, Nafaka Artırım Davası Açabilir Miyim?

Anlaşmalı boşanan eşler, boşanma protokolünde nafaka miktarını kendileri belirlerler. Fakat anlaşmalı boşanmış olmak, nafaka artırım davası açmaya engel değildir. Çünkü kişiler boşanma protokolünü hazırlarken gelecekte değişebilecek koşulları öngöremezler, dolayısıyla anlaşmalı boşanmış kişi de nafaka artırım davası açabilir.

Nafaka Artırım Davasında Zamanaşımı Var Mı?

Nafaka artırım davasında zamanaşımı yoktur. Nafaka alacaklısının hayat koşullarının herhangi bir zaman diliminde, boşandıktan 10 yıl sonra da olsa değişebileceği gözetilerek herhangi bir zamanaşımı süresi konmamıştır.

Nafaka Artış Oranı Nasıl Hesaplanır?

Nafaka artırım davası açacak kişiler, mahkemeden ileriki yıllar için belirli bir artış oranı belirlenmesini isteyebilirler. Bu sayede her yıl dava açarak hem zaman hem maddi kayıp yaşamaktan kurtulabilirler.

 

Nafaka artış oranı, Yargıtay kararlarından hareketle mahkemelerce, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamış olduğu Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) oranına göre belirlenmektedir.

 

Fakat bu oran her durumda uygulanmaz, örneğin iştirak nafakasında çocuğun özel okula yazılması durumunda mahkemece takdiren özel okul taksitlerine göre bir artırım da yapılabilir. Yani her duruma ÜFE oranının uygulanması zorunlu değildir.

Nafaka Artırım Davası Harcı

Nafaka artırım davası nispi harca tabidir. Yani söz konusu nafakanın miktarına göre harç değişebilmektedir.  


Yargıtay Kararı

T.C YARGITAY

3.Hukuk Dairesi

Esas: 2016 / 10912

Karar: 2017 / 995

Karar Tarihi: 08.02.2017

 

 

ÖZET: ... Aile Mahkemesinin kararı ile; taraflar arasında görülen boşanma davasında feragat nedeniyle davanın reddine, ... lehine hükmedilen … TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiş; … tarihinde ... tarafından açılan tedbir nafakasının artırımı davasında ... Aile Mahkemesinin kararı ile davacı lehine dava tarihinden itibaren … TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Önceki nafakanın dava tarihi olan … tarihinden bu artırım davasının açıldığı … tarihi arasında ...yılı aşkın bir süre geçmiş olması bu süre içinde davacının ihtiyaçlarının doğal olarak arttığı ve davalının gelirinde de öncekine nisbeten artış olduğu ve paranın da enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bir gerçektir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, nafakanın en azından TÜİK tarafından yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 


 

(1086 S. K. m. 428)

 

Dava: Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 1988 yılında evlendiklerini, 2012 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, davalının şu anda başka bir kadınla birlikte yaşadığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine açılan boşanma davasının reddedildiğini, davalı kocanın aile hekimi olduğunu yaklaşık ....000 TL maaş aldığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, davalı babanın müşterek çocuklarına maddi olarak katkıda bulunmadığını, sadece müşterek çocuk ... ....'a okulun açık olduğu aylarda para gönderdiğini, müvekkilinin, kendi dostlarının, akrabalarının, anne ve babasının yardımı ile geçinmeye çalıştığını, oturduğu evin kirasının 450 TL olduğunu, davacının iki oğlu ile 400 TL'ye geçinmeye çalıştığını belirterek, müvekkilinin almakta olduğu 850 TL tedbir nafakasının ....500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili sunduğu beyan dilekçesinde ise özetle; nafakanın yükseltilmesine ilişkin karardan sonra beş ay kadar süre geçtiğini, bu süre içerisinde tarafların ekonomik durumlarında herhangi bir değişiklik bulunmadığını, davalının aile hekimi olduğunu, buranın tüm masraflarının yasal düzenlemeler gereği davalı tarafından karşılandığını, ödemeye devam ettiği kredileri bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Dava, tedbir nafakasının artırımı talebine ilişkindir.

 

Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden; davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, aylık 450 TL kirada oturduğu, davalının ise aile hekimi olduğu, aylık gelirinin ....500 TL olduğu, 600 TL kirada oturduğu anlaşılmaktadır.

 

... Aile Mahkemesinin 2014/276 Esas, 2014/457 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasında görülen boşanma davasında feragat nedeniyle davanın reddine, ... lehine hükmedilen 750 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiş; 26.05.2014 tarihinde ... tarafından açılan tedbir nafakasının artırımı davasında ... Aile Mahkemesinin 2014/558 Esas, 2015/93 Karar sayılı kararı ile davacı lehine dava tarihinden itibaren 850 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Önceki nafakanın dava tarihi olan 26.05.2014 tarihinden bu artırım davasının açıldığı 01.07.2015 tarihi arasında ...yılı aşkın bir süre geçmiş olması bu süre içinde davacının ihtiyaçlarının doğal olarak arttığı ve davalının gelirinde de öncekine nisbeten artış olduğu ve paranın da enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu bir gerçektir.

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle, nafakanın en azından TÜİK tarafından yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

 

Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Bu Makaleyi Paylaş