Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulması

Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulması

Hukuk sistemimizdeki önemli erklerden biri olan Yürütmenin yaptığı ve gerçekleştirdiği tüm işlemlerin temelinde hukuka uygun olduğu kabul edilmektedir. Buna karşılık idarenin, hukukun kendisine tanımış olduğu yetkileri kullanırken hukuka aykırı işlemler gerçekleştirmesi söz konusu olabilir. Vergi hukuku açısından idarenin yapmış olduğu işlemlerin yargısal denetime tabi olduğu Anayasa’nın 125. maddesinde dile getirilmiştir.

İdarenin yaptığı eylem ve işlemlere karşı ilgililere idari yargı mercilerine başvurmak suretiyle idari işlemin iptali, yürütmenin durdurulması ve gerçekleştirilen eylemden ötürü tazminat talebinde bulunma imkanı sağlanmaktadır. Vergi uyuşmazlıklarından doğan davalarda (idari yargıdan farklı olarak), vergi mükellefinin özel bir talebine ihtiyaç duyulmaksızın tarh edilen vergi ve buna ilişkin cezalar ve zamlar ile diğer mali yükümlülüklerin dava konusu kapsamı çerçevesinde tahsilat işlemlerini durdurmaktadır. Yani vergi yargısında idari yargıdan farklı olarak davanın açılmasıyla birlikte yürütmenin durdurulması gerçekleşmektedir. İdarenin işlem ve eylemlerinden kaynaklı ilgililerin açacakları davalarda süreleri kaçırmamaları ve hak kaybına uğramamaları adına uzman bir vergi avukatından danışmanlık hizmeti alınması tavsiye edilmektedir.

Anayasa madde 125/5 düzenlemesine göre idari işlemin uygulanması neticesinde telafi güç ve imkansız zararların doğması ve gerçekleştirilen idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi hallerinde gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir denmektedir. Bu açıdan yürütmenin durdurulması geçici nitelikte bir tedbir olup, ilgili davanın ilk derece yargılaması için söz konusu olmaktadır. Dava neticesinde mükellef aleyhine bir karar verilmesi durumunda temyiz ve idare mahkemesine itiraz aşamasında tahsil işlemi durmamaktadır, bu aşamada yürütmenin durdurulması için davacının bu konuda bir talebi, gerekli şartların bulunması ve bu doğrultuda bir kararı olması zorunludur.

Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulmasının Şartları

  • Vergi yargısında yürütmenin durdurulması hususunda ilk koşul vergi davasının açılmış olmasıdır. Yürütmenin durdurulması talebi ancak vergi davasının açılmasıyla mümkündür.
  • Yürütmenin durdurulması talebi için telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekmektedir.
  • Telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda gerekçe sunulmalıdır. Bu açıdan gerekçesiz kararlar, geçerlilik koşulunu taşımamaktadır.
  • İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesine göre yürütmenin durdurulması kararı verilen dava sonucunda dava konusu işlemin iptal edilmemesi durumunda idarenin doğabilecek zararlarının önüne geçilmesi adına yürütmenin durdurulması kararı teminat karşılığında verilmektedir. Yürütmenin durdurulması kararı devlet veya adli yardımdan faydalanan kimseler tarafından alınmışsa, bu durumda teminat koşulu aranmamaktadır.
  • Anayasa madde 125/6 uyarınca yargı denetimi dışında tutulan işlemler ve kararlar dava konusu olmadığından dolayı ilgili işlem ve kararlardan ötürü yürütmenin durdurulması söz konusu olmayacaktır.

Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulmasının İstisnaları

  • 6183 sayılı kanunun uygulanmasından doğan; ödeme emrine karşı açılan davalar, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve haciz işlemine karşı açılan davalarda dava açılması yürütmeyi kendiliğinden durdurmaz. Yürütmenin durdurulması için açılan davada gerekli şartların bulunması, davacının talebi ve mahkemenin kararı gerekmektedir.

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 26 gereğince davacının göstermiş olduğu adrese tebligat yapılamaması durumunda, yeni bir adresin bildirim sürecine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve yürütmenin durdurulması kararı alınmışsa bu karar kendiliğinden kalkar. Adres bildiriminin gerçekleşmesiyle birlikte yeniden işleme konulan davada da yürütme kendiliğinden durmaz, bunun için talep ve mahkeme kararı gerekmektedir.

  • Vergi mükellefinin beyannamede bulunurken uyuşmazlıkların olması durumunda yargı yoluna başvuracağını bildirmesi durumlarında (ihtirazi kayıt), mükellefin ihtirazi kayda dayanarak tarhiyata ilişkin dava açması durumunda yürütme kendiliğinden durmaz. Yürütmenin durdurulması için davacının talebi ve mahkemenin kararı gerekmektedir.

  • Vergi Usul Kanunu madde 267 gereğince davacının (mükellefin) talebi üzerine takdir komisyonu tarafından tespiti yapılan emsal bedele karşı dava açılması durumu, belirlenmiş olan emsal bedel çerçevesinde hesaplanan verginin tahsilat işlemlerini durdurmamaktadır.

Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz

Yürütmenin durdurulmasına ilişkin karara tebliğden itibaren 7 gün içerisinde davanın taraflarından biri itiraz edebilir. İtiraz yetkili merci tarafından incelenerek 7 gün içerisinde karara bağlanır. Bu kararlar kesindir ve tekrardan itiraz ve temyize konu olamayacaktır.

Hukuk bürosu olarak idarenin eylem ve işlemlerine karşı hak kaybına uğrayan ve uğrama ihtimali bulunan ilgililer adına danışmanlık hizmeti sunmakla birlikte ihtilaflı hukuki bir durumun söz konusu olması halinde müvekkillerin mahkeme huzurunda temsilini gerçekleştirmekteyiz. Avukatlık büromuz bünyesindeki uzman vergi hukuku avukatlarımız dava ve itiraz sürelerini kaçırmamak ve hak kaybını önlemek adına hukuki sorunlarınızla ilgili görüş ve önerilerde de bulunmaktadır.


Bu Makaleyi Paylaş