ALACAK DAVASI NASIL AÇILIR? | 2025

ALACAK DAVASI NASIL AÇILIR? | 2025

Alacak davası, borcun tahsili için başvurulan en etkili yasal yollardan biridir. 2025 yılında hukuki süreçlerde güncel uygulamalar, mahkeme prosedürleri ve gerekli belgelerle ilgili bilgiler, alacaklıların haklarını güvence altına almada kritik rol oynar. Bu rehberde, alacak davası nasıl açılır, hangi şartlar gerekir, yetkili mahkeme nasıl belirlenir ve dava süreci boyunca dikkat edilmesi gereken hususlar gibi tüm detayları bulabilirsiniz. Ayrıca, sıkça sorulan sorulara yanıtlar ve pratik dilekçe örnekleri ile sürecin her aşamasında yanınızda olacağız.

Alacak Davası Nedir ve Ne İşe Yarar?

Alacak davası, bir kişinin borçlu tarafından ödenmeyen parasını veya malını mahkeme aracılığıyla tahsil etmek amacıyla açtığı hukuki bir süreçtir. Borcun sözleşmeden, ticari ilişkilerden, iş akitlerinden veya haksız fiillerden doğması mümkündür.
Hukukumuzda alacak davaları, yalnızca borcun varlığını tespit etmekle kalmaz, aynı zamanda alacağın mahkeme kararıyla tahsil edilmesini sağlar. Bu nedenle, alacak davası, borçlunun ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda alacaklı için en güvenilir çözümdür.

Alacak Davasının Amaçları

  • Borcun varlığının mahkeme tarafından tespit edilmesi
  • Borcun miktarının kesinleşmesi
  • Mahkeme kararıyla tahsilat yapılmasının sağlanması
  • Hukuki güvence ve alacak hakkının korunması

Alacak davası açmadan önce, alacaklının tüm hukuki belgeleri hazırlaması ve dava sürecinin gerekliliklerini bilmesi büyük önem taşır. Bu süreçte hukuki danışmanlık almak hem sürecin hızlanmasını hem de hak kaybının önlenmesini sağlar.

 

Alacak Davası Nasıl Açılır? (Adım Adım Rehber)

1. Alacağın Belgelendirilmesi

Bir alacak davası açmadan önce, borcun dayanağını gösteren tüm belgelerin hazırlanması gerekir. Mahkemeler, dava sürecinde delillerin güçlü olmasına büyük önem verir. Bu belgeler arasında:

  • Sözleşmeler ve ek protokoller
  • Fatura, irsaliye ve banka dekontları
  • Noter tarafından gönderilmiş ihtarname
  • Yazışmalar, e-postalar veya mesajlaşma kayıtları bulunabilir.

Bu belgeler, alacak davasının başarılı olmasında kritik rol oynar. Eksik veya yetersiz belge, davanın reddine sebep olabilir.

2. İhtarname Gönderilmesi

İhtarname, borçlunun ödeme yapması için yasal uyarı niteliği taşır ve dava sürecinde önemli bir adımdır. Noter aracılığıyla gönderilen ihtarname, borçlunun bilgilendirilmesini ve hukuki sorumluluğunu yerine getirmesini sağlar.
Bazı durumlarda, özellikle ticari davalarda ihtarname gönderilmesi dava şartı olarak kabul edilir. İhtarname süreci hem borçluyu ödeme yapmaya teşvik eder hem de dava dosyasının güçlü olmasını sağlar.

3. Dava Dilekçesinin Hazırlanması

Alacak davası dilekçesi, dava açma sürecinin en kritik belgelerinden biridir. Dilekçede mutlaka yer alması gereken unsurlar:

  • Davacı ve davalı bilgileri
  • Alacağın miktarı
  • Alacağın dayanağı ve hukuki gerekçe
  • Deliller ve belgeler listesi
  • Hukuki talepler

Dilekçenin doğru ve eksiksiz hazırlanması, davanın kabul edilme şansını artırır.

4. Davanın Açılması ve Sürecin İşleyişi

Dilekçenin yetkili mahkemeye sunulması ile dava süreci başlar. Mahkeme, dava dilekçesini inceledikten sonra borçluya tebliğ eder ve taraflardan cevap talep eder. Dava süreci; keşif, duruşma ve karar aşamalarından oluşur.
Alacak davası süresi, davanın türüne, mahkemenin yoğunluğuna ve dosyanın karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Ortalama süreç 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir.

 

Alacak Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

Alacak davası sürecinde, doğru mahkemeye başvurmak hem davanın kabul edilmesi hem de sürecin hızlanması açısından kritik bir adımdır. Hukuk sistemimizde görev ve yetki kavramları, hangi mahkemede dava açılacağını belirler.

Görevli Mahkeme

Görevli mahkeme, davanın konusuna göre değişir. Genel olarak:

  • Asliye Hukuk Mahkemesi: Genel alacak davaları
  • Asliye Ticaret Mahkemesi: Ticari ilişkilerden doğan alacak davaları
  • İş Mahkemesi: İşçi alacakları, kıdem ve ihbar tazminatları gibi konular

Yetkili Mahkeme

Yetkili mahkeme ise davanın hangi coğrafi bölgede açılacağını belirler. Alacak davalarında yetki genellikle:

  • Davalının yerleşim yeri mahkemesi
  • Sözleşmede belirtilmişse sözleşmede yer alan yetki
  • Alacağın doğduğu yer mahkemesi tarafından belirlenir.

Yanlış mahkemeye dava açılması durumunda dava usulden reddedilebilir ve yeniden başvuru süreci gerekir. Bu nedenle, dava açmadan önce görev ve yetki konularında uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.

 

Alacak Davalarında Zamanaşımı Kaç Yıl?

Alacak davalarında zamanaşımı süreleri, davanın konusuna göre değişiklik gösterir. Zamanaşımı, alacaklının borçludan alacağını talep edebileceği süreyi belirler. Süre dolduğunda dava açılsa bile mahkeme zamanaşımını gerekçe göstererek davayı reddedebilir.

2025 Yılı İçin Genel Zamanaşımı Süreleri:

  • Genel alacak davaları: 10 yıl (Türk Borçlar Kanunu madde 146).
  • Ticari alacak davaları: 5 yıl (Türk Ticaret Kanunu madde 73).
  • İşçilik alacakları: 5 yıl (4857 sayılı İş Kanunu).
  • Haksız fiil ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacaklar: 10 yıl.

Zamanaşımı süreleri dava türüne göre değişiklik gösterdiğinden, dava açmadan önce uzman bir avukatla sürenin tespiti yapılmalıdır. Bu, hem hak kaybını önler hem de dava sürecinin güvenli ilerlemesini sağlar.

 

Sebepsiz Zenginleşme Dayalı Alacak Davası Nasıl Açılır?

Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası, bir kimsenin haklı bir neden olmadan başkasının malvarlığından yararlanması durumunda açılan davadır. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 77 ve devamı maddeleri bu tür taleplerin hukuki dayanağını oluşturur. Amaç, haksız bir şekilde elde edilen menfaatin iadesini sağlamaktır.

Sebepsiz Zenginleşmenin Unsurları

Bir alacak davasının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabilmesi için şu dört unsurun bir arada bulunması gerekir:

  1. Bir tarafın malvarlığında zenginleşme meydana gelmiş olmalı,
  2. Diğer tarafın malvarlığı azalmış olmalı,
  3. Zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalı,
  4. Zenginleşme ve fakirleşme arasında illiyet bağı bulunmalıdır.

Bu koşulların tamamı varsa, haksız zenginleşen kişiye karşı alacak davası açılabilir.

 

Haksız Fiil Kaynaklı Alacak Davası Nasıl Açılır?

Haksız fiil kaynaklı alacak davası, bir kişinin hukuka aykırı fiili sonucunda başka bir kişiye zarar vermesi halinde, zararın tazmin edilmesi amacıyla açılan davadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi bu davaların temel dayanağını oluşturur. Zarar gören kişi, uğradığı zararın giderilmesini “tazminat” veya “alacak” talebiyle mahkemeden isteyebilir.

Haksız Fiil Nedir?

Haksız fiil, bir kimsenin kasıtlı veya ihmal sonucu hukuka aykırı davranarak başkasına zarar vermesi anlamına gelir. Bu zarar:

  • Bedensel zarar (yaralanma, sakatlık, ölüm),
  • Maddi zarar (mala zarar verme, aracın hasar görmesi, eşyanın tahribi),
  • Manevi zarar (kişilik haklarının ihlali, onur ve saygınlığa saldırı) şeklinde ortaya çıkabilir.

Haksız Fiil Davasının Unsurları

Bir alacak davasının haksız fiil hükümlerine dayanabilmesi için şu unsurların birlikte bulunması gerekir:

  1. Hukuka aykırı bir fiil,
  2. Zararın doğması,
  3. Fiil ile zarar arasında illiyet bağı,
  4. Kusur (failin kast veya ihmalinin bulunması).

Bu unsurlardan herhangi biri eksikse, haksız fiile dayalı alacak talebi reddedilebilir.

Haksız Fiil Kaynaklı Alacak Davası Nasıl Açılır?

Bu tür davalarda izlenecek süreç şu şekildedir:

  1. Delillerin toplanması: Olay tutanakları, tanık beyanları, hastane raporları, fatura ve ekspertiz belgeleri gibi tüm deliller toplanmalıdır.
  2. Hukuki değerlendirme: Fiilin hukuka aykırılığı, failin kusuru ve zararın boyutu belirlenmelidir.
  3. Dava dilekçesinin hazırlanması: Dava dilekçesinde fiil, zarar ve talep açık şekilde belirtilmelidir.
  4. Yetkili mahkemeye başvuru: Genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ve zararın meydana geldiği yer mahkemesi yetkilidir.
  5. Yargılama süreci: Mahkeme, delilleri değerlendirerek zararın tespitini yapar ve tazminat miktarını belirler.

 

Belirsiz Alacak Davası Nedir? Hangi Durumlarda Açılır?

Belirsiz alacak davası, davacının dava açıldığı tarihte alacağının tam ve kesin miktarını belirleyemediği durumlarda başvurduğu özel bir dava türüdür.
Bu dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 107. maddesi kapsamında düzenlenmiştir.
Davacı, yalnızca belirleyebildiği kısmı dava konusu yapabilir; dava ilerledikçe deliller, bilirkişi raporları veya hesaplamalar sonucunda alacak miktarı netleştirilir ve artırılabilir.

Bu özellik, belirsiz alacak davasını klasik alacak davasından ayıran temel farktır.
Özellikle işçilik alacakları, tazminat davaları ve zararın tam boyutunun dava açılışında bilinmediği hukuki ilişkiler bakımından bu dava türü büyük avantaj sağlar.

Belirsiz Alacak Davasının Şartları

Bir alacağın “belirsiz” sayılabilmesi için şu koşulların bir arada bulunması gerekir:

  1. Alacak miktarının dava açıldığı anda tam olarak belirlenememesi,
  2. Davacının alacak miktarını belirleyebilmesi için karşı taraftan veya bilirkişiden bilgiye ihtiyaç duyması,
  3. Alacak miktarının sonradan bilimsel, teknik veya hukuki değerlendirmeyle netleşebilmesi.

Bu koşullar sağlanmadığında mahkeme davayı “belirsiz alacak davası” olarak değil, kısmi dava olarak değerlendirebilir.

Hangi Durumlarda Belirsiz Alacak Davası Açılır?

Belirsiz alacak davası, genellikle alacağın başlangıçta net hesaplanamadığı veya zararın uzman görüşüyle tespit edilmesi gereken hallerde açılır.
En sık karşılaşılan örnekler şunlardır:

  • İşçilik alacakları: Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi kalemlerin hesaplanması çalışma süresi ve ücret verilerine bağlı olduğundan, başlangıçta belirsizdir.
  • Tazminat davaları: Trafik kazası, iş kazası veya haksız fiil sonucu doğan zararların miktarı bilirkişi raporuyla belirlendiği için dava başlangıcında tam bilinemez.
  • Uzun süreli sözleşmeler: Hizmet, eser veya kira ilişkilerinde, sözleşme süresi boyunca ortaya çıkacak zarar ya da alacak kalemleri dava açılışında tespit edilemeyebilir.

Belirsiz Alacak Davasının Avantajları

Belirsiz alacak davası, davacılara önemli hukuki ve ekonomik avantajlar sağlar:

  • Zamanaşımı kesilir: Dava açıldığı anda zamanaşımı süresi durur.
  • Eksik harç ödeme avantajı: Davanın başında yalnızca bilinen miktar kadar harç ödenir, sonradan artırılabilir.
  • Hak kaybı önlenir: Davacı, miktarı bilmediği için dava açmaktan geri kalmaz.
  • Delil ve bilirkişi incelemesiyle miktar netleşir: Mahkeme sürecinde gerçek alacak tutarı ortaya çıkar.

Belirsiz Alacak Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu dava türünün doğru şekilde açılabilmesi için alacağın gerçekten belirsiz olduğunun hukuken ispatlanması gerekir.
Eğer alacak miktarı, objektif olarak hesaplanabilir durumdaysa, mahkeme davayı belirsiz alacak davası olarak kabul etmez ve reddedebilir.

Bu nedenle, davanın açılmasından önce bir alacak davaları avukatına danışılması, hem davanın stratejik açıdan doğru yönlendirilmesi hem de hak kaybının önlenmesi açısından önemlidir.
Avukat, alacağın belirsiz olup olmadığını hukuki olarak değerlendirir, uygun dava türünü belirler ve süreci baştan sona takip eder.

 

İşçilik Alacakları İçin Dava Nasıl Açılır?

İş ilişkisi sona erdiğinde, işçi ile işveren arasında en çok gündeme gelen konulardan biri işçilik alacaklarıdır. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi hakların ödenmemesi hâlinde işçi, yasal yollarla alacaklarını talep edebilir. 2025 yılı itibarıyla, işçilik alacaklarının tahsili süreci hem zorunlu arabuluculuk aşamasını hem de dava yolunu içermektedir.

İşçilik Alacak Davası Nedir?

İşçilik alacak davası, işçinin işverenden olan parasal haklarını tahsil edebilmek amacıyla açtığı bir alacak davası türüdür. İş sözleşmesinin haksız feshi, ücretin eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi, fazla mesai ücretinin verilmemesi gibi durumlarda işçi bu davayı açabilir. Bu tür davalarda işçinin iddiasını delillerle (bordro, tanık beyanı, yazışmalar, banka kayıtları vb.) desteklemesi büyük önem taşır.

Zorunlu Arabuluculuk Aşaması (2025 Güncel)

2025 yılı itibarıyla, işçilik alacakları ile ilgili dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunludur. Arabuluculuk başvurusu, işverenin merkezinin veya işin yapıldığı yerin bulunduğu adliyedeki arabuluculuk bürosuna yapılır.

  • Arabuluculukta anlaşma sağlanırsa, protokol mahkeme kararı niteliğindedir.
  • Anlaşma sağlanamazsa, düzenlenen “son tutanak” ile dava açma hakkı doğar.

Arabuluculuk sürecine katılmamak veya son tutanağı almadan dava açmak, davanın usulden reddine neden olabilir.

İşçilik Alacak Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Bu tür davalarda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.
Yetkili mahkeme ise;

  • İşin yapıldığı yer mahkemesi veya
  • İşverenin yerleşim yeri mahkemesidir.

İşçilik Alacak Davasında İspat ve Deliller

İşçi, alacağını ispatlamakla yükümlüdür. Ancak iş hukukunun temel ilkelerinden biri olan “işçi lehine yorum” ilkesi gereği, mahkemeler işçi aleyhine doğacak hak kayıplarını önlemeye özen gösterir.
Delil olarak kullanılabilecek unsurlar:

  • İş sözleşmesi
  • Bordrolar ve maaş dekontları
  • Tanık beyanları
  • Mesai çizelgeleri
  • E-posta veya yazışma kayıtları

 

Alacak Davası Dilekçesi Nasıl Hazırlanır? (Alacak Davası Dilekçe Örneği)

Dava dilekçesi, alacak davasının en kritik evrakıdır. Doğru ve eksiksiz hazırlanmış bir dilekçe, davanın kabul şansını artırır ve süreci hızlandırır.

Dilekçede Bulunması Gereken Unsurlar:

  • Davacı ve davalı bilgileri
  • Alacağın miktarı ve dayanağı
  • Hukuki gerekçeler
  • Delillerin listesi
  • Taleplerin açık ifadesi

Örnek Alacak Davası Dilekçesi (2025)

... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

DAVACI           : [Davacı Ad Soyad], T.C. Kimlik No: [Davacı T.C. Kimlik Numarası], Adres: [Davacı Adresi]

DAVACI VEKİLİ: Vekil Avukat Ad Soyad], Adres: [Vekil Avukat Adresi], Sicil No: [Vekil Avukat Sicil Numarası]

DAVALI           : [Davalı Ad Soyad/Unvan], T.C. Kimlik Numarası/Vergi Numarası: [Davalı T.C. Kimlik Numarası/Vergi Numarası], Adres: [Davalı Adresi]

KONU  : 200.000,00 TL (İki Yüz Bin Türk Lirası) sözleşmeden kaynaklı alacağın, 08.10.2024 tarihinden itibaren işleyecek adi faiziyle birlikte tahsili talebimizden ibarettir.

DAVA DEĞERİ: 200.000,00 TL (İki Yüz Bin Türk Lirası) (Tam dava)

AÇIKLAMALAR

  1. Davacı müvekkilimiz ile davalı arasında [Eksik Bilgi: Sözleşme Tarihi] tarihinde bir sözleşme akdedilmiştir. Sözleşmenin konusu [Eksik Bilgi: Sözleşmenin Konusu] olup, davalı, sözleşme gereğince müvekkilimize 200.000,00 TL ödeme yapmayı taahhüt etmiştir. İşbu sözleşme, alacak davamızın temelini oluşturmaktadır ve dilekçemiz ekinde sunulmaktadır.
  2. Davalı, sözleşmeden doğan edimini yerine getirmemiştir. Müvekkilimiz, sözleşme şartlarını eksiksiz yerine getirmesine rağmen, davalı borcunu ödemede temerrüde düşmüştür. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) ilgili hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
  3. Davalıya borcunu ödemesi için [Eksik Bilgi: İhtarname Tarihi] tarihinde ihtarname gönderilmiş olup, ihtarnamede borcun ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağı açıkça belirtilmiştir. İhtarnameye rağmen davalı herhangi bir ödeme yapmamıştır.
  4. Talep edilen 200.000,00 TL alacak, sözleşme gereğince davalının müvekkilimize olan borcunu temsil etmektedir. Alacağın muacceliyet tarihi 08.10.2024 olup, bu tarihten itibaren alacağa adi faiz işletilmesi gerekmektedir.
  5. Davalı, borcunu kabul ettiğine dair WhatsApp yazışmaları mevcuttur. Söz konusu yazışmalar, davalının borcun varlığını ve ödeme yükümlülüğünü kabul ettiğini açıkça göstermektedir. Bu yazışmalar HMK m. 199 uyarınca elektronik delil niteliğinde olup, dilekçemiz ekinde sunulmuştur.
  6. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının müvekkilimize olan borcunu ödememesi nedeniyle bu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER

  • Türk Borçlar Kanunu (TBK)
  • Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
  • İlgili sair mevzuat

DELİLLER

  1. ... tarihli sözleşme.
  2. WhatsApp yazışmaları (HMK m. 199 uyarınca elektronik belge niteliğinde olup, dilekçe ekinde sunulmuştur).
  3. Tanık beyanları (Tanıkların isim ve adresleri bilahare bildirilecektir).
  4. Bilirkişi incelemesi.
  5. Yemin.
  6. Keşif.
  7. İsticvap.

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;

  1. Davamızın kabulü ile, 200.000,00 TL alacağın 08.10.2024 tarihinden itibaren işleyecek adi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
  2. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,

karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

EKLER

  1. ... tarihli Sözleşme Örneği
  2. WhatsApp Yazışmaları Dökümü
  3. Vekaletname Örneği

DAVACI VEKİLİ

Av. Zekeriya Karataş

İmza

 

 

Alacak Davası Masrafları ve Harçlar (2025 Güncel)

Alacak davası sürecinde ödenecek masraflar, dava türüne ve alacak miktarına göre değişmektedir. Genel olarak:

  • Dava harcı: Alacağın miktarına göre değişir ve mahkemeye yatırılır.
  • Avukat ücreti: Sözleşmeye veya avukatlık tarifesine göre belirlenir.
  • Ekspertiz ve bilirkişi ücretleri: Gerekli durumlarda eklenir.
  • İhtarnameler ve tebligat masrafları: Noter ücretleri olarak ödenir.

Örneğin, 50.000 TL’lik bir alacak davasında dava harcı birkaç bin TL olabilir. Masrafların doğru hesaplanması için avukatınızla önceden görüşmek faydalıdır.

 

Alacak Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu?

 2025 yılında alacak davalarında arabuluculuk konusu, özellikle ticari ve iş uyuşmazlıklarında önem kazanmıştır. Arabuluculuk, tarafların mahkemeye gitmeden önce uyuşmazlığı çözmeye çalıştığı alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Arabuluculuğun Amacı

  • Süreci hızlandırmak
  • Masrafları azaltmak
  • Taraflar arasında uzlaşmayı sağlamak

Arabuluculuk Zorunluluğu Durumları

Türk hukukunda bazı durumlarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. Özellikle:

  • İşçilik alacaklarında
  • Ticari uyuşmazlıklarda
    arabuluculuk sürecinin tamamlanması dava öncesi zorunlu hale gelmiştir.

Eğer dava öncesinde arabuluculuk yapılmamışsa, mahkeme davayı usulden reddedebilir. Bu nedenle, dava açmadan önce arabuluculuk sürecinin gerekliliğini avukatınıza danışmak önemlidir.

Alacak Davasında Avukatın Rolü ve Önemi

Alacak davası sürecinde avukatın rolü, davanın doğru, hızlı ve avantajlı şekilde sonuçlanması açısından kritiktir. Avukat, hukuki süreçleri bilmenin yanı sıra stratejik bir yol haritası çıkararak müvekkili için en iyi sonucu hedefler.

Avukatın Sağladığı Avantajlar:

  • Dava dilekçesinin profesyonel şekilde hazırlanması
  • Delil toplama sürecinde hukuki yönlendirme
  • Görev ve yetki konusunda doğru karar verme
  • Mahkemede temsil yetkisi
  • Zamanaşımı süresine dikkat edilmesi

Bir avukatın varlığı, hem dava sürecini hızlandırır hem de alacak hakkınızın güvence altına alınmasını sağlar. Özellikle karmaşık alacak davalarında profesyonel destek almak, hak kaybını önlemek açısından büyük önem taşır.

 

SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

Alacak davası ne kadar sürer?

Alacak davasının süresi davanın türüne, delil durumuna ve mahkeme yoğunluğuna göre değişir. Ortalama süreç 6 ay ile 2 yıl arasında sürmektedir.

Alacak davası hangi durumlarda açılır?

Alacak davası, bir kimsenin başka bir kişiden sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya iş ilişkisi gibi hukuki sebeplerle alacak talebinde bulunması durumunda açılır. Borçlu, borcunu ödemekten kaçınıyor veya borcun varlığını inkâr ediyorsa, alacaklı yasal yollara başvurarak mahkeme aracılığıyla alacağını tahsil edebilir.
Örneğin; ödenmeyen kira bedelleri, işçilik alacakları, mal veya hizmet karşılığı ödenmeyen bedeller, ticari borçlar veya haksız fiillerden doğan zararlar, alacak davası açılabilecek başlıca durumlardır.

Alacak nasıl ispatlanır?

Alacak davasında en önemli husus ispat yüküdür. Türk Medeni Kanunu uyarınca, bir hakkın varlığını iddia eden taraf bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Alacak; sözleşmeler, fatura ve dekontlar, yazılı belgeler, tanık beyanları, banka kayıtları, e-posta veya mesajlaşmalar gibi delillerle ispatlanabilir.
2025 yılı itibarıyla mahkemeler, özellikle yazılı delil ve dijital kayıtların ispat gücünü önemsemektedir. Ancak her somut olayın koşullarına göre tanık beyanları da tamamlayıcı delil olarak değerlendirilebilir.

Alacak davası kaybedilirse ne olur?

Alacak davasının reddedilmesi durumunda, davacı yargılama giderlerini (harç, bilirkişi ücreti, tanık gideri vb.) ve karşı tarafın vekalet ücretini ödemek zorunda kalabilir.
Eğer mahkeme, davacının alacağı ispatlayamadığına karar verirse dava kaybedilmiş sayılır. Bu nedenle dava açmadan önce delillerin yeterliliği mutlaka değerlendirilmelidir.
Ayrıca, davayı kaybeden taraf yeni deliller ortaya çıkarsa istinaf veya temyiz yoluna başvurarak karara itiraz edebilir.

Avukat tutmak zorunlu mu?

Bazı davalarda avukat zorunludur (örneğin ticari davalar), ancak genel alacak davalarında avukat tutmak zorunlu değildir. Yine de uzman bir avukatın sürece dahil olması davanın başarısını arttırmaktadır.

Alacak davası masrafları kimden tahsil edilir?

Mahkeme, davayı kazanan tarafın dava masraflarını karşı tarafa yüklemesine karar verebilir. Ancak her durumda masraflar davanın başında davacı tarafından ödenmektedir.

Dava kazanılırsa paramı hemen alabilir miyim?

Mahkeme kararı kesinleşmeden tahsilat yapılmaz. Kesinleşen karar sonrası icra takibi başlatılarak alacak tahsil edilir.

İcra takibine gerek var mı?

Alacak davası sonucunda mahkeme kararı alındığında, borçlu ödeme yapmazsa icra takibi başlatmak gerekmektedir.

Davayı kazanınca parayı hemen alabilir miyim?

Alacak davasını kazandıktan sonra parayı genellikle hemen almak mümkün değildir. Mahkeme kararı kesinleştikten veya icra edilebilir hale geldikten sonra alacaklı, ilamlı icra takibi başlatarak alacağını tahsil edebilir.

Kararın kesinleşmesinin ardından, borçlunun banka hesaplarına, maaşına veya taşınmazlarına haciz işlemi uygulanabilir. Borçlunun malvarlığı müsaitse tahsilat kısa sürede gerçekleşir; ancak borçlunun itiraz etmesi veya malvarlığını gizlemesi durumunda süreç uzayabilmektedir.

Bazı durumlarda mahkeme kararı “kesinleşmeden icra edilebilir” nitelikte olabilir; bu sayede ödeme süreci daha erken başlar. Ancak genel kural olarak, paranın alınabilmesi için kararın kesinleşmesi ve icra işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.

Bu nedenle, davayı kazandıktan sonra icra takibi başlatılması ve tahsil sürecinin profesyonelce yürütülmesi için bir avukattan hukuki destek almak hak kaybı yaşanmaması açısından önemlidir.

 

Proaktif Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak 26 yıllık deneyim ve alanında uzman avukat ekibimizle tüm hukuki süreçlerinizde bir telefon kadar uzağınızdayız. Sizlerde uzman avukatlarımızdan destek almak ve haklarınızın en etkili şekilde korunmasını sağlamak isterseniz bizlerle iletişim kurabilirsiniz.


Bu Makaleyi Paylaş



cheap air max|cheap air jordans|pompy wtryskowe|cheap nike shoes| bombas inyeccion|cheap jordans|cheap jordan shoes|wholesale jordans|cheap jordan shoes|cheap dunk shoes|cheap jordans|wholesale jewelry china|cheap nike shoes|wholesale jordanscheap wholesale jordans|cheap wholesale nike