UYUŞTURUCU KULLANMA VE BULUNDURMA SUÇU VE CEZASI (TCK 191)

UYUŞTURUCU KULLANMA VE BULUNDURMA SUÇU VE CEZASI (TCK 191)

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenmiş olup uygulamada en sık karşılaşılan ceza soruşturmalarından biridir. Özellikle “ilk kez uyuşturucu ile yakalanma”, “uyuşturucu kullanma sicile işler mi”, “TCK 191 hapis cezası var mı” gibi sorular, Google’da yüksek arama hacmine sahiptir ve bu suç tipinin doğru hukuki bilgiyle ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu, klasik anlamda bir cezalandırma suçu değil; tedavi, denetimli serbestlik ve kamu davasının ertelenmesi esasına dayanan özel bir ceza hukuku rejimine tabidir. Ancak bu rejimin yanlış anlaşılması, kişilerin gereksiz yere hapis cezası riskiyle karşılaşmasına neden olmaktadır.

Bu makalede; TCK 191 cezası 2025, uyuşturucu kullanma suçu, uyuşturucu bulundurma suçu, denetimli serbestlik, kamu davasının ertelenmesi, KYOK, HAGB, teşebbüs–iştirak–içtima, soruşturma ve kovuşturma aşamaları ayrıntılı şekilde ele alınmaktadır.

1. Uyuşturucu Kullanma Suçu Nedir? (TCK 191)

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenmiş olup uygulamada en sık yanlış anlaşılan suç tiplerinden biridir. Toplumda yaygın kanaatin aksine bu suç, doğrudan cezalandırmaya değil; kişinin uyuşturucu bağımlılığından kurtarılmasına ve yeniden suç işlememesine odaklanır.

TCK 191 kapsamında uyuşturucu kullanma suçu; kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kişisel kullanım amacıyla satın alması, kabul etmesi, bulundurması veya kullanması fiilleriyle oluşmaktadır. Buradaki en önemli ayrım noktası, ticaret kastının bulunmamasıdır. Eğer failin amacı uyuşturucu maddeyi satmak, dağıtmak veya başkasına temin etmek ise fiil artık TCK 191 değil, TCK 188 (uyuşturucu ticareti suçu) kapsamında değerlendirilmektedir.

Kanun koyucu, uyuşturucu kullanma suçunu klasik anlamda “topluma karşı işlenen bir suç” olarak değil; kişinin kendisine zarar verdiği bir fiil olarak kabul etmiştir. Bu nedenle TCK 191’de hapis cezası öngörülmüş olmakla birlikte, uygulamada öncelik kamu davasının ertelenmesi, denetimli serbestlik ve tedavi mekanizmalarına verilmektedir.

Uygulamada en çok karşılaşılan sorular şunlardır:

  • Uyuşturucu kullanma suçu hapis cezası gerektirir mi?
  • İlk kez uyuşturucu ile yakalanan biri ceza alır mı?
  • TCK 191 sicile işler mi?

Bu soruların tamamı, suçun nasıl oluştuğu ve hangi şartlarda değerlendirildiği doğru anlaşıldığında net şekilde cevaplanabilmektedir.

2. Uyuşturucu Kullanma Suçu Nasıl Oluşur?

Uyuşturucu kullanma suçunun oluşması için uyuşturucu maddenin fiilen kullanılması şart değildir. TCK 191, kullanım fiilinden çok daha geniş bir çerçeve çizmektedir. Aşağıdaki fiillerden herhangi birinin kişisel kullanım amacıyla gerçekleştirilmesi, suçun oluşması için yeterlidir:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın almak
  • Uyuşturucu maddeyi kabul etmek
  • Uyuşturucu maddeyi bulundurmak
  • Uyuşturucu maddeyi kullanmak

Bu noktada uygulamada yapılan en büyük hata, “uyuşturucu kullanmadan yakalandım, suç olmaz” düşüncesidir. Oysa uyuşturucu maddenin kişinin üzerinde, çantasında, aracında veya konutunda bulunması, kullanma suçunun oluşması için yeterlidir.

Savcılık ve mahkemeler, suçun oluşup oluşmadığını değerlendirirken yalnızca beyana değil; olayın bütününe bakar. Özellikle şu unsurlar dikkate alınır:

  • Uyuşturucu maddenin bulunduğu yer
  • Uyuşturucu maddenin yakalanma şekli
  • Uyuşturucu maddenin miktarı
  • Olay anındaki davranışlar

Örneğin araç içinde yapılan bir aramada uyuşturucu madde ele geçirilmişse, kişi “ben kullanmıyorum” dese dahi, bu beyan tek başına suçun oluşmasını engellemez. Bu nedenle uyuşturucu kullanma suçunda, soruşturmanın en başındaki ifade aşaması hayati öneme sahiptir.

3. Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanma Suçunun Şartları Nelerdir?

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu, her uyuşturucu madde yakalanmasında otomatik olarak oluşmaz. TCK 191’in uygulanabilmesi için üç temel şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlardan biri eksikse, kişi hakkında ya beraat kararı verilir ya da fiil başka bir suç kapsamında değerlendirilebilmektedir.

3.1. Maddenin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Niteliğinde Olması

Suça konu maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığı, kişisel kanaatle değil, bilimsel raporlarla tespit edilir. Uygulamada bu tespit:

  • Adli Tıp Kurumu
  • Kriminal polis laboratuvarları

tarafından yapılan analizler sonucunda belirlenir.

Maddenin uyuşturucu niteliği kesinleşmeden mahkûmiyet kararı verilemez. Analiz sonucunda uyuşturucu olmadığı tespit edilen maddeler bakımından TCK 191 uygulanamaz.

3.2. Kişisel Kullanım Amacının Bulunması

TCK 191 açısından en kritik şart uyuşturucunun kişisel kullanım amacıdır. Kişisel kullanım; uyuşturucu maddenin satılmaksızın, yalnızca fail tarafından kullanılmak üzere bulundurulmasıdır.

Yargıtay, kişisel kullanımın tespitinde tek bir kritere değil, birden fazla ölçüte birlikte bakmaktadır.

Kişisel Kullanımın Belirlenmesinde Dikkate Alınan Kriterler

Kriter

Uygulamadaki Anlamı

Madde miktarı

Günlük kullanım dozu

Bulundurulan yer

Ev, araç, üzeri

Paketleme şekli

Tek parça / satışa uygun paketler

Ek materyaller

Terazi, poşet, liste

Önceki dosyalar

Kullanıcı geçmişi

Bu kriterler birlikte değerlendirildiğinde ticaret kastı yoksa, fiil uyuşturucu kullanma suçu olarak kabul edilmektedir.

3.3. Ticaret Kastının Bulunmaması

Eğer olayda;

  • Hassas terazi,
  • Satışa uygun paketleme,
  • Yüksek miktarda uyuşturucu,
  • Alıcı–satıcı yazışmaları

gibi unsurlar varsa, savcılık fiili TCK 188 uyuşturucu ticareti suçu kapsamında değerlendirebilir. Bu durumda artık TCK 191’in koruyucu hükümleri uygulanmaz ve çok daha ağır hapis cezaları gündeme gelir.

Bu ayrım, savunmanın en kritik noktasıdır.

4. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçunun Unsurları

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu, ceza hukuku öğretisine göre klasik suç unsurlarını taşır. Ancak bu unsurların yorumlanışı, TCK 191’e özgüdür.

Unsur

Açıklama

Fail

Herkes

Mağdur

Toplum

Suçun konusu

Uyuşturucu veya uyarıcı madde

Maddi unsur

Kullanma, satın alma, bulundurma

Manevi unsur

Kasten

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu taksirle işlenemez. Kişinin uyuşturucu olduğunu bilmediği bir maddeyi bulundurması halinde kast unsuru oluşmaz. Ancak “bilmiyordum” savunmasının kabulü, dosya kapsamındaki delillerle birlikte değerlendirilir.

Uygulamada özellikle kastın varlığı, kişinin ifadeleri ve olayın oluş şekli üzerinden tespit edilmektedir.

5. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Cezası 2025

TCK 191’e göre uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma ve bulundurma suçunun kanuni cezası:

  • 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

Ancak bu ceza, uygulamada çoğu zaman doğrudan infaz edilmez. Bunun nedeni, kanunun bu suçta cezalandırmadan ziyade iyileştirme ve denetim esasını benimsemiş olmasıdır.

2025 Yılı Uygulamasında Gerçek Durum

Uygulamada:

  • İlk kez uyuşturucu ile yakalanan kişiler hakkında
  • Büyük çoğunlukla
  • Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmektedir.

Bu karar sayesinde kişi:

  • Hapis cezası almaz
  • Dava açılmadan süreci tamamlayabilir
  • Şartlara uyarsa sabıka oluşmaz

Uyuşturucu Kullanma Suçu Cezası  (2025)

Durum

Hukuki Sonuç

İlk kez suç

Kamu davası ertelenir

Denetimli serbestlik

Ceza verilmez

Yükümlülük ihlali

Dava açılır

Tekrar suç

Hapis cezası gündeme gelir

Bu nedenle TCK 191 kapsamında asıl risk, cezanın varlığı değil, sürecin yanlış yönetilmesidir.

6. Uyuşturucu Kullanma Suçunda Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi

TCK 191’in uygulamadaki en kritik ve en avantajlı kurumu, kamu davasının açılmasının ertelenmesidir. Bu mekanizma, uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçunu diğer ceza suçlarından ayıran temel unsurdur.

Savcılık, şüpheli hakkında yeterli şüpheye ulaştığında normal şartlarda kamu davası açmaktadır. Ancak TCK 191/2 gereği, uyuşturucu kullanma suçunda doğrudan dava açılmaz. Bunun yerine, şüpheli hakkında 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmektedir.

Bu karar, uygulamada çoğu zaman “takipsizlik” ile karıştırılır. Ancak hukuki niteliği farklıdır:

  • Dosya kapanmaz
  • Şüpheli hakkında denetim süreci başlar
  • Şartlara uyulmazsa dava açılır

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu Kamu Davasının Ertelenmesi Kararının Şartları

Savcılığın bu kararı verebilmesi için:

  • Fiilin TCK 191 kapsamında olması
  • Ticaret kastının bulunmaması
  • Şüphelinin kimliğinin tespit edilmiş olması

yeterlidir. İlk kez işlenmiş olması zorunlu değildir, ancak uygulamada ilk dosyalarda bu karar neredeyse istisnasız verilmektedir.

7. Uyuşturucu Kullanma Suçu Denetimli Serbestlik

Uyuşturucu kullanma suçu denildiğinde en çok karşılaşılan kavramlardan biri denetimli serbestliktir. Ancak bu kurumun ne olduğu ve ne anlama geldiği çoğu zaman yanlış bilinmektedir.

Denetimli serbestlik, bir ceza değildir.
Bu bir yükümlülük ve izleme sürecidir.

Savcılık tarafından kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiğinde, şüpheli hakkında en az 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre, gerekli görülmesi halinde uzatılabilir.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlik Sürecinde Yükümlülükler

Kişi;

  • Belirli aralıklarla denetim merkezine gitmek
  • Testlere katılmak
  • Gerekirse tedavi programına uymak

zorundadır.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlik Sürecinde Yapılan Hatalar

Hata

Sonuç

Davetlere gitmemek

İhlal sayılır

Adres değişikliği bildirmemek

İhlal

Testlerden kaçmak

Dava açılabilir

“Bir şey olmaz” düşüncesi

Ağır sonuç

Denetimli serbestlik ihlal edilirse, savcılık kamu davasını açar ve dosya artık ceza mahkemesine gitmektedir.

8. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçunda Tedavi

TCK 191 kapsamında tedavi, cezalandırma değil rehabilitasyon amacına yöneliktir. Tedavi kararı, her dosyada otomatik olarak verilmez. Savcılık veya denetimli serbestlik birimi, kişinin bağımlılık düzeyine göre bu kararı alır.

Tedavi:

  • Ayakta tedavi
  • Yatılı tedavi

şeklinde uygulanabilmektedir.

Önemli olan husus şudur:
Tedaviye uymamak, doğrudan yükümlülük ihlali sayılır ve davanın açılmasına neden olabilir.

Bu nedenle tedavi kararı verilen kişiler için süreç, yalnızca sağlık değil, ceza hukuku açısından da kritik bir aşamadır.

9. Uyuşturucu Kullanma Suçunda Teşebbüs Hükümleri

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçunda teşebbüs hükümleri, teoride mümkün olmakla birlikte uygulamada son derece sınırlı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun temel sebebi, TCK 191 kapsamındaki fiillerin çoğunlukla tamamlanmış suç niteliğinde olmasıdır.

Ceza hukukunda teşebbüsten söz edilebilmesi için failin, suçu işlemeye elverişli hareketlerle başlaması, ancak iradesi dışında kalan sebeplerle neticeye ulaşamaması gerekir. Ancak uyuşturucu kullanma suçunda suçun tamamlanması için neticenin gerçekleşmesi şart değildir. Uyuşturucu maddenin kişinin fiili hâkimiyet alanına girmesi, suçun tamamlanması için yeterlidir.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu Teşebbüsün Tartışılabileceği İstisnai Durumlar

  • Uyuşturucu maddeyi satın almak üzereyken henüz teslim almadan yakalanma
  • Kullanım amacıyla madde temin etmeye yönelik girişimin engellenmesi

Ancak Yargıtay uygulamasına göre, uyuşturucu maddenin ele geçirilmesiyle birlikte failin madde üzerinde tasarruf imkânı doğmuşsa, suç tamamlanmış sayılır ve teşebbüs hükümleri uygulanmaz.

Bu nedenle TCK 191 bakımından teşebbüs, savunmada nadiren sonuç doğuran bir kurumdur. Asıl önem, fiilin kullanma mı yoksa ticaret mi kapsamında değerlendirileceği noktasındadır.

10. Uyuşturucu Kullanma Suçunda İştirak Hükümleri

Uyuşturucu kullanma suçunda iştirak hükümleri, özellikle birden fazla kişinin birlikte yakalandığı dosyalarda gündeme gelir. Ancak bu suç tipi, iştirak bakımından özgün bir değerlendirme gerektirmektedir.

Birden fazla kişinin birlikte uyuşturucu kullanması durumunda, her kişi açısından ayrı ayrı TCK 191 değerlendirmesi yapılmaktadır. Ortak kullanım, tek başına iştirak hükümlerinin uygulanmasını gerektirmez.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu İştirakin Sınırı Nerede Başlar?

  • Bir kişinin diğerine uyuşturucu maddeyi temin etmesi
  • Kullanımı organize etmesi
  • Uyuşturucu maddeyi başkalarına dağıtması

gibi fiiller varsa, temin eden kişi bakımından artık TCK 191 değil; TCK 188 veya TCK 190 gündeme gelir.

Bu noktada savcılık, dosyayı çoğu zaman yanlış sınıflandırma eğilimindedir. Bu nedenle iştirak iddiasının bulunduğu dosyalarda savunmanın, “kullanma–temin–ticaret” ayrımını net delillerle ortaya koyması gerekmektedir.

11. Uyuşturucu Kullanma Suçunda İçtima Hükümleri

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçunda içtima hükümleri, genellikle zincirleme suç ve tekrar suç tartışmaları üzerinden değerlendirilmektedir.

Aynı kişinin farklı zamanlarda uyuşturucu kullanması, tek başına zincirleme suç oluşturmaz. Ancak TCK 191 kapsamında hakkında kamu davasının ertelenmesi kararı verilmiş bir kişinin, bu süre içinde yeniden uyuşturucu kullanması durumunda hukuki sonuçlar ağırlaşmaktadır.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu İçtima Açısından Uygulamadaki Kritik Ayrım

Durum

Hukuki Sonuç

Denetim süresi dışında

Yeni dosya

Denetim süresi içinde

İhlal + dava

Aynı dosya kapsamında

Zincirleme değerlendirme

Denetimli serbestlik süresi devam ederken işlenen yeni fiil, çoğu zaman yeni bir suçtan ziyade ihlal olarak değerlendirilir ve ertelenen kamu davasının açılmasına neden olur.

Bu nedenle TCK 191’de içtima tartışmaları, teorik olmaktan ziyade pratik sonuçları olan bir alandır.

12. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Soruşturma Aşaması

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçunda soruşturma aşaması, dosyanın kaderini belirleyen en önemli evredir. Bu aşamada yapılan hatalar, ilerleyen safhalarda telafi edilemez sonuçlar doğurabilmektedir.

Soruşturma sürecinde sırasıyla:

  • Yakalama ve arama işlemleri
  • Uyuşturucu maddenin muhafaza altına alınması
  • Şüphelinin ifadesinin alınması
  • Adli analiz raporlarının düzenlenmesi
  • Savcılık değerlendirmesi

yapılmaktadır.

Özellikle ilk ifade, ticaret kastı şüphesinin doğup doğmayacağını belirler. Kişinin kullandığı ifadeler, farkında olmadan TCK 188 kapsamında değerlendirme yapılmasına yol açabilmektedir.

Bu nedenle soruşturma aşamasında avukat desteği, bir tercih değil; çoğu zaman sürecin doğru yönetilmesi için zorunluluktur.

13. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Kovuşturma Aşaması

Kovuşturma aşaması, kamu davasının açılmasıyla birlikte başlar ve dosya Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmektedir. Ancak TCK 191 kapsamında kovuşturma, çoğu zaman istisnai bir durumdur.

Kovuşturma aşamasına geçilmesinin başlıca nedenleri:

  • Denetimli serbestlik yükümlülüklerinin ihlali
  • Tedavi programına uymama
  • Tekrar uyuşturucu kullanma fiili

Mahkeme, kovuşturma aşamasında sanığın:

  • Sosyal durumu
  • Önceki dosyaları
  • Denetim sürecindeki davranışları

gibi hususları birlikte değerlendirir.

Bu aşamada mahkeme;

  • HAGB
  • Erteleme
  • Hapis cezası

seçeneklerini somut olaya göre değerlendirir. Doğru savunma yapılmadığı takdirde, başlangıçta cezasız tamamlanabilecek bir süreç, mahkûmiyetle sonuçlanabilmektedir.

14. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Görevli Mahkeme

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu bakımından görevli mahkemenin doğru belirlenmesi, yargılamanın usulüne uygun yürütülmesi açısından son derece önemlidir. TCK 191 kapsamında açılan davalarda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Bu suç, kanunda öngörülen ceza miktarı itibarıyla ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmemektedir.

Yetkili mahkeme ise genel kural gereği, suçun işlendiği yer mahkemesidir. Uyuşturucu maddenin kullanıldığı veya bulundurulduğu yer, yetkinin belirlenmesinde esas alınır. Uygulamada özellikle araç içinde yakalama, farklı ilçeler arasında seyahat halinde bulunma gibi durumlarda yetki tartışmaları ortaya çıkabilmektedir. Bu tür hallerde, maddenin fiilen ele geçirildiği yer mahkemesi yetkili kabul edilmektedir.

15. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Uzlaşma Kapsamında mıdır?

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu, uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almaz. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda uzlaşma kapsamına alınan suçlar sınırlı sayıda olup, kamu sağlığını ilgilendiren uyuşturucu suçları bu kapsama dahil edilmemiştir.

  • Uygulamada sıklıkla “ilk kez yakalandım, uzlaşma olur mu?” sorusu sorulmaktadır. Bu sorunun cevabı nettir:
    Hayır, uyuşturucu kullanma suçu uzlaşmaya tabi değildir.

Ancak uzlaşma olmaması, sanığın lehine hukuki mekanizmaların bulunmadığı anlamına gelmez. TCK 191, uzlaşma yerine kamu davasının ertelenmesi, denetimli serbestlik ve tedavi gibi daha avantajlı kurumlar öngörmektedir.

16. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Etkin Pişmanlık

Uyuşturucu kullanma suçunda etkin pişmanlık, klasik anlamda cezada indirim sağlayan bir kurum değildir. Ancak failin lehine değerlendirme yapılmasını sağlayan önemli bir faktördür.

Etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilebilecek davranışlar şunlardır:

  • Uyuşturucu maddeyi nereden temin ettiğini açıklamak
  • Suçun ortaya çıkmasına katkı sağlamak
  • Tedavi sürecine gönüllü şekilde başlamak

Bu davranışlar, özellikle savcılık aşamasında kamu davasının ertelenmesi kararının verilmesinde etkili olabilmektedir. Mahkeme aşamasında ise etkin pişmanlık, cezanın alt sınırdan belirlenmesine veya HAGB uygulanmasına katkı sağlayabilmektedir.

17. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Avukat Desteği

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçunda avukat desteği, çoğu kişi tarafından gereksiz görülmektedir. Oysa uygulamada en ağır sonuçlar, “nasıl olsa ceza yok” düşüncesiyle savunmasız girilen dosyalarda ortaya çıkmaktadır.

Bir ceza avukatının bu suçta sağladığı katkılar şunlardır:

  • Dosyanın TCK 191 kapsamında kalmasını sağlamak
  • TCK 188 (ticaret) suçuna dönüşmesini engellemek
  • Denetimli serbestlik ihlallerini önlemek
  • KYOK veya HAGB gibi lehe sonuçlara ulaşmak

Yanlış veya eksik savunma, kişinin ilk kez işlediği bir fiil nedeniyle hapis cezası almasına yol açabilmektedir.

18. Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Avukat İletişim Bilgileri

Uyuşturucu suçları, teknik ceza hukuku bilgisi gerektiren ve hataya yer bırakmayan dosyalardır. Bu nedenle uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçlarında ceza hukuku alanında deneyimli bir avukattan destek alınması büyük önem taşır.

Proaktif Hukuk ve Danışmanlık, TCK 191 kapsamında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda müvekkillerine:

  • Sürecin en başından doğru yönlendirme
  • Hak kaybı yaşanmaması
  • Sabıka oluşmasının önlenmesi

konularında profesyonel hukuki destek sunmaktadır.

19. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Uyuşturucu kullanma suçu sicile işler mi?

Uyuşturucu kullanma suçu (TCK 191) kapsamında kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik sürecinin başarıyla tamamlanması halinde adli sicil kaydına işlenmez. Ancak yükümlülüklerin ihlali halinde dava açılırsa ve mahkûmiyet kararı verilirse sicile işleyebilir.

İlk defa uyuşturucu ile yakalanan kişi hapse girer mi?

Hayır. İlk defa uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçundan yakalanan kişiler hakkında genellikle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Bu durumda hapis cezası uygulanmaz ve kişi denetimli serbestlik sürecine alınır.

Üzerimde bulunan uyuşturucu miktarı önemli midir?

Evet. Ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı, suçun kullanma mı yoksa ticaret mi kapsamında değerlendirileceğini belirler. Kişisel kullanım sınırını aşan miktarlarda savcılık TCK 188 kapsamında değerlendirme yapabilir.

Uyuşturucu kullanma suçu ile uyuşturucu ticareti suçu arasındaki fark nedir?

Uyuşturucu kullanma suçu (TCK 191), kişisel kullanım amacıyla uyuşturucu bulundurma veya kullanmayı kapsar. Uyuşturucu ticareti suçu (TCK 188) ise satma, dağıtma veya başkasına temin etme fiillerini içerir ve çok daha ağır hapis cezaları öngörür.

Denetimli serbestlik süresi ne kadar sürer?

Uyuşturucu kullanma suçunda denetimli serbestlik süresi en az 1 yıldır. Gerekli görülmesi halinde bu süre uzatılabilir. Süre boyunca yükümlülüklere uyulması zorunludur.

Denetimli serbestlik ihlal edilirse ne olur?

Denetimli serbestlik yükümlülüklerinin ihlali halinde savcılık, ertelenmiş olan kamu davasını açar. Dosya Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilir ve hapis cezası gündeme gelebilir.

Uyuşturucu kullanma suçu uzlaşmaya tabi midir?

Hayır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma ve bulundurma suçu, uzlaşma kapsamında değildir. Ancak TCK 191’e özgü erteleme ve denetimli serbestlik hükümleri uygulanabilir.

Uyuşturucu kullanma suçu KYOK ile sonuçlanır mı?

Evet. Denetimli serbestlik süresi sorunsuz tamamlanırsa ve yükümlülükler yerine getirilirse savcılık tarafından Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verilebilir.

Uyuşturucu kullanma suçunda HAGB uygulanır mı?

Kamu davası açılması halinde ve şartları mevcutsa mahkeme tarafından Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilebilir. Bu durumda ceza infaz edilmez ve belirli bir denetim süresi uygulanır.

Uyuşturucu kullanma suçunda avukat zorunlu mudur?

Yasal olarak zorunlu değildir; ancak soruşturma aşamasında yapılacak hatalı bir ifade, suçun uyuşturucu ticareti olarak değerlendirilmesine yol açabileceğinden, avukat desteği son derece önemlidir.

Araçta bulunan uyuşturucu kime ait sayılır?

Araçta bulunan uyuşturucu madde, olayın özelliklerine göre sürücüye veya araçtaki kişilere isnat edilebilir. Fiili hâkimiyet, beyanlar ve deliller birlikte değerlendirilir.

12. Uyuşturucu kullanma suçu sabıka kaydı silinir mi?

Mahkûmiyet kararı verilmişse, cezanın infazından sonra belirli süreler geçtikten sonra adli sicil ve arşiv kaydının silinmesi mümkündür. Ancak TCK 191’de çoğu dosya mahkûmiyetle sonuçlanmaz.

Uyuşturucu kullanma suçu sicile işler mi?

Denetimli serbestlik süreci sorunsuz tamamlanır ve KYOK kararı verilirse adli sicile işlemez.

İlk kez uyuşturucu ile yakalanan biri hapse girer mi?

İlk kez işlenen TCK 191 suçlarında genellikle hapis cezası uygulanmaz, denetimli serbestlik kararı verilir.

Uyuşturucu bulundurma ile ticaret arasındaki fark nedir?

Kişisel kullanım amacı varsa TCK 191, satış veya dağıtım kastı varsa TCK 188 uygulanır.

Denetimli serbestlik ihlal edilirse ne olur?

İhlal halinde kamu davası açılır ve hapis cezası ihtimali doğar.

HAGB mi KYOK mu daha avantajlıdır?

KYOK, sicil ve arşiv kaydı oluşturmadığı için en avantajlı sonuçtur.

 

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu, doğru şekilde yönetildiğinde kişinin hayatını etkilemeden sonuçlandırılabilecek bir suç tipidir. Ancak sürecin bilinçsiz yürütülmesi, geri dönüşü zor sonuçlar doğurabilmektedir.

TCK 191 kapsamında yürütülen soruşturma ve davalarda, hukuki destek almak; hapis cezası riskini ortadan kaldırmak, sicil kaydı oluşmasını engellemek ve süreci en avantajlı şekilde tamamlamak açısından büyük önem taşımaktadır.


Bu Makaleyi Paylaş



cheap air max|cheap air jordans|pompy wtryskowe|cheap nike shoes| bombas inyeccion|cheap jordans|cheap jordan shoes|wholesale jordans|cheap jordan shoes|cheap dunk shoes|cheap jordans|wholesale jewelry china|cheap nike shoes|wholesale jordanscheap wholesale jordans|cheap wholesale nike