Tüketici Avukatı

Tüketici Avukatı

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına giren meselelerinizde yılların birikimiyle hareket eden hukuk büromuz, tüketici hakem heyetleri ve tüketici mahkemeleri nezdindeki dava ve işlerinizi özenle yürütür ve bünyesindeki kıymetli hukukçularla siz değerli müvekkillerimizin sorunlarına çözüm geliştirir.

Özellikle son yasal değişikliklerle birlikte tüketici haklarının kapsamının genişlemesiyle ve tüketici lehine düzenlemelerin çoğalmasıyla beraber tüketici hukuku uygulamada daha sık karşımıza çıkar hale gelmiş ve tüketici işlemleri ayrı bir öneme sahip olmuştur. Öyle ki yakında hukuk fakültelerinde tüketici hukuku dersinin zorunlu ders olması dahi gündeme gelmiştir. Bu çerçeveden bakıldığında siz de tüketici işlemlerinizden kaynaklı sorunlarınızda hukukçu desteği alarak hak kayıplarına uğramayı önleyebilir, mağduriyetinizin ve zararlarınızın giderilmesini talep edebilirsiniz.

Tüketici hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat, taleplerinizin hukuki yollardan karşılanması, kanuni sürelere uyulması, dilekçelerin hazırlanması, davaların takip edilmesi, zararların giderilmesi gibi konularda yanınızda yer alacak ve size ışık tutacaktır.

2013 yılında Resmi Gazete’de yayınlanıp 2014 yılında yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çok önemli reformlar getirmiş ve tüketici hukukuna verilen değeri arttırmıştır. Bu kanunla tüketici kavramının sınırları ve tüketici mahkemelerine dava olacak konuların çerçevesi genişletilmiştir.

Kanun koyucunun 6502 sayılı kanunu hazırlarken önemsediği olgu, bilinçli tüketim kavramının toplumda yerleşmesidir. Günlük hayat içerisinde çoğu zaman tüketici konumunda olan vatandaşlarımızın ekonomik zararlara uğramaması ve kanuni haklarını bilmesi amacıyla çeşitli sivil toplum kuruluşları da etkin bir şekilde çalışmaktadır.

Kime Tüketici Denir?

Kanundaki tabirle tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir.

Tüketici İşlemi Nedir?

Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işleme tüketici işlemi denir.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun üzerinde önemle durduğu konulardan bir tanesi ayıplı maldır. Uygulamada da daha çok ayıplı mallarla ilgili meseleler uyuşmazlık konusu olmaktadır.

Ayıplı Mal

Kanun, ayıplı malı şu şekilde tarif etmektedir:

MADDE 8-

(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.

(2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Tüketici hukukunda ispat yükü konusu da oldukça önemlidir. 6502 sayılı kanuna göre teslim tarihinden itibaren 6 ay içerisinde ortaya çıkan ayıp teslim tarihinde var kabul edilmektedir. Bu kanun hükmü son derece önemli sonuçlar doğurmaktadır. Böylece tüketici 6 ay içerisinde herhangi bir ispata gerek kalmadan malın ayıplı olduğunu öne sürebilecektir.


Bu Makaleyi Paylaş