Anlaşmalı boşanma avukatı ile hızlı ve sorunsuz boşanma süreci arayan çiftler için 2025 rehberi. Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma şartlarında karşılıklı uzlaşması ile mahkemeye sunulan en hızlı ve etkili boşanma yöntemidir. Bu süreçte deneyimli bir boşanma avukatı, hem hukuki haklarınızın korunmasını sağlar hem de sürecin en az stres ile tamamlanmasına yardımcı olur. Bu makalede, anlaşmalı boşanmanın adımlarını, şartlarını, süresini ve dikkat edilmesi gereken noktaları ayrıntılı şekilde ele alıyoruz.
Anlaşmalı Boşanma Nedir?
Anlaşmalı boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) açıkça düzenlenmiş bir boşanma yöntemidir. Bu düzenleme, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde yer almaktadır.
TMK 166. Madde’nin İçeriği
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi, tarafların boşanma konusunda anlaşmaları hâlinde, mahkemeye sunacakları protokol çerçevesinde boşanma sürecinin nasıl yürütüleceğini açıklar. Maddenin özü şu şekildedir:
"Taraflar, boşanma ve boşanmanın sonuçlarına ilişkin olarak, mal paylaşımı, nafaka, çocukların velayeti ve tazminat gibi konularda anlaşmaya varabilirler. Bu anlaşma, hâkim tarafından uygun bulunması hâlinde boşanmaya karar verilir."
Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma kararında tüm hususlarda karşılıklı uzlaşmaya vardığı ve mahkemeye ortak bir protokol sunduğu özel bir boşanma yöntemidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, taraflar boşanma sebeplerinde, mal paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka ve tazminat gibi konularda anlaşarak mahkemeye başvurabilirler.
Bu yöntem, çekişmeli boşanma süreçlerine kıyasla daha hızlı, düşük maliyetli ve stressiz bir boşanma süreci sağlar. Anlaşmalı boşanma davalarında hakim, tarafların anlaşma protokolünü inceleyerek uygun bulduğu takdirde boşanma kararını verir.
Önemli: Anlaşmalı boşanma için tarafların en az 1 yıl evli kalmış olması şarttır. Ayrıca, anlaşma şartlarının her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini dengeli şekilde koruması gerekir.
Anlaşmalı Boşanma Şartları 2025
2025 yılı itibarıyla anlaşmalı boşanma süreci, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) ilgili maddeleri çerçevesinde yürütülmektedir. Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma kararında tüm hususlarda karşılıklı uzlaşmaya vardığı özel bir süreçtir ve belirli şartları yerine getirmesi gerekir.
1. Tarafların Evlilik Süresi
Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi gereğince, anlaşmalı boşanma için tarafların en az 1 yıl evli kalmış olması gerekir. Bu süre, boşanma talebinde tarafların evlilik birliğini denemeleri ve uzlaşma yolunu değerlendirmeleri için hukuki bir zorunluluktur.
Not: Bu şartın istisnaları olabilir. Örneğin, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı açık ise mahkeme özel durumlarda bu süreyi esnetebilir. Ancak genel kural 1 yıl şartıdır.
2. Ortak Mutabakat Sağlanması
Anlaşmalı boşanmanın temelinde tarafların boşanma ve sonuçlarına dair tam bir uzlaşma vardır. Bu mutabakat, hukuken bağlayıcı ve protokolde yer alması gereken temel unsurları içerir:
Mutabakat sağlanmadan anlaşmalı boşanma talebi kabul edilmez. Eksik veya çelişkili anlaşmalar mahkemece reddedilebilir.
3. Anlaşma Protokolü Hazırlanması
Mutabakatın yazılı hale getirilmesi zorunludur. Bu protokol:
Protokolde yer alması gereken hususlar:
Protokol eksik veya hukuka aykırı ise hâkim onaylamayabilir.
4. Mahkeme Onayı
Hazırlanan anlaşma protokolü, hâkim tarafından incelenir. Mahkeme onayı şu kriterlere göre yapılır:
Mahkeme, bu şartların sağlandığını tespit ederse boşanma kararını verir. Aksi takdirde protokol reddedilir veya ek düzenleme talep edilir.
5. Hâkim Tarafından Değerlendirme
Mahkeme, anlaşmalı boşanma sürecinde protokolü değerlendirirken şu hususlara dikkat eder:
Hâkim, gerekli gördüğü takdirde taraflardan ek bilgi veya düzenleme talep edebilir ve bu süreçte avukat desteği kritik önem taşır.
Şart |
Açıklama |
Evlilik Süresi |
En az 1 yıl evli olma zorunluluğu (TMK m.166). |
Mutabakat |
Boşanma, mal paylaşımı, velayet, nafaka ve tazminat konularında tam uzlaşma. |
Protokol |
Yazılı ve imzalı anlaşma protokolü hazırlanması. |
Mahkeme Onayı |
Hâkim, protokolü hukuka uygunluk açısından inceler. |
Hâkim Değerlendirmesi |
Kamu düzenine uygunluk, hak dengesi ve çocuk yararı açısından inceleme. |
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma sürecinde tüm şartlarda ortak bir uzlaşmaya vardıkları, hızlı ve ekonomik bir boşanma yöntemidir. Bu süreç, tarafların karşılıklı olarak mal paylaşımı, nafaka, velayet ve tazminat gibi konularda anlaşmaları ile başlar ve anlaşma protokolünün mahkemeye sunulması ile devam eder. Anlaşmalı boşanma davaları, çekişmeli boşanmalara kıyasla hem süreci kısaltır hem de tarafların üzerindeki duygusal ve maddi yükü azaltır.
Davayı başlatmak için öncelikle tarafların uzlaşma sağlaması gereklidir. Uzlaşma sağlandıktan sonra, taraflar yazılı bir anlaşma protokolü hazırlamalı ve bu protokol, boşanma dilekçesine eklenmelidir. Protokolün, tarafların kimlik bilgilerini, evlilik tarihini, anlaşmaya varılan mal paylaşımı, nafaka, velayet ve diğer yükümlülükleri açıkça belirtmesi gerekir.
Hazırlanan dilekçe ve protokol, yetkili Aile Mahkemesi’ne sunulur. Türkiye’de anlaşmalı boşanma davaları, eşlerden birinin ikametgahının bulunduğu yer Aile Mahkemesi’nde açılır. Mahkeme sürecinde hâkim, dilekçe ve protokolü titizlikle inceler; tarafların özgür iradeleriyle protokolü imzalayıp imzalamadığını, protokolün hukuka uygun olup olmadığını ve tarafların haklarının dengeli korunup korunmadığını değerlendirir.
Hâkim uygun gördüğü takdirde boşanma kararını verir. Kararın kesinleşmesi ise tebliğden itibaren yasal sürede itiraz edilmemesi ile sağlanır. Anlaşmalı boşanma davalarında, bu süreç genellikle çok daha kısa sürer. Ancak her adımda hukuki uzmanlık gereklidir. Deneyimli bir anlaşmalı boşanma avukatı, sürecin hem hızlı hem de hak kaybı olmadan tamamlanmasını sağlar.
Anlaşmalı Boşanma Dilekçe Örneği
İSTANBUL NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ ’NE
Davacı: İsim Soyisim – TC
Vekili: Av. Zekeriya Karataş
Davalı: İsim Soyisim – TC
Dava Konusu: Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Anlaşmalı Boşanma Talebimiz hakkındadır.
Açıklamalar:
Davalı ile …….yılından bu yana evli bulunmaktayız ve evliliğimizden …..isimli ortak bir çocuğumuz bulunmaktadır.
Şahsım ile davalı arasında, evlendiğimiz tarihten bu yana duygu ve düşünce birliği sağlanamamış, karşılıklı olarak sevgi ve saygı azalarak yok olma noktasına gelmiştir. Davalı ile yaklaşık bir yıldır fiilen ayrı yaşamaktayız. Aynı evi paylaşmamaktayız. Davalı ile olan evliliğimizin tek bağlayıcı unsuru müşterek çocuğumuzdu. Artık müşterek çocuğumuz da belli bir yaşa geldiği için fiili olarak bitmiş olan bu evliliğimizi resmi olarak da sonlandırmaya karar vermiş bulunmaktayız.
Davalı ile aramızda baş gösteren şiddetli geçimsizlik evlilik birliğimizin devamını imkânsız hale getirmiştir. Davalı ile tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmemiz mümkün değildir. Davalı da aynı düşüncededir. Davalı ile ekte sunulan …….. tarihli protokolü düzenleyerek boşanmanın mali sonuçları ile müşterek çocuğumuzun durumu hakkında anlaşma yapmış bulunmaktayız.
Yukarıda saymış olduğumuz sebepler çerçevesinde evlilik birliğinin devam etmesi gerek şahsım gerekse de davalı eşim için mümkün olmadığından ve evlilik hayatı katlanılamaz bir hale gelmiş olduğundan dolayı evlilik birliğin temelden sarsılmış olması sebebiyle ekte sunulan protokol gereğince boşanmamıza karar verilmesi için sayın mahkemeye müracaat zarureti hasıl olmuştur.
İşbu sebeplerle, ekteki protokolde göz önünde bulundurularak davalı ile boşanmamıza karar verilmesini talep ediyoruz.
Hukuki Sebepler: MK 166/3, HUMK ve sair yasal deliller.
Deliller: Nüfus Kayıtları, Protokol ve her türlü yasal delil.
Netice ve Talep: Yukarıda izah ettiğim sebep ve gösterilen delillere binaen davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalı ile tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmemiz mümkün olmadığından ve davalı taraf da boşanmayı kabul ettiğinden …….. tarihli protokol de göz önünde bulundurularak, davalı ile boşanmamıza karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 01.01.2024
Davacı
İsim imza
Ekler:
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Hazırlanır?
Anlaşmalı boşanma sürecinde en kritik adım, tarafların üzerinde uzlaştığı tüm hak ve yükümlülükleri içeren yazılı bir anlaşma protokolü hazırlamaktır. Bu protokol, boşanma sürecinin temelini oluşturur ve mahkeme kararında en önemli dayanaklardan biri olur. Protokol, tarafların boşanma sonrası mal paylaşımı, çocukların velayeti, nafaka düzenlemeleri ve tazminat gibi konularda karşılıklı mutabakatını resmi bir belgeye dönüştürür.
Hazırlanan protokolün hukuka uygun olması ve tarafların haklarını eşit şekilde koruması gerekir. Hukuki eksiklikler veya yanlış düzenlemeler, mahkeme sürecinde protokolün reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir. Bu nedenle anlaşmalı boşanma protokolü, titizlikle ve hukuki bilgiyle hazırlanmalıdır.
Bu bölümde, anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanma sürecini, protokolde bulunması gereken temel unsurları ve hukuki şartlarını detaylı şekilde inceleyeceğiz. Böylece hem sürecin hukuka uygun ilerlemesini hem de tarafların haklarının korunmasını sağlamak mümkün olacaktır.
1. Protokolün Amacı
Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma sürecinde tarafların üzerinde uzlaştığı hak ve yükümlülükleri resmi olarak kayıt altına alır. Bu protokol, mahkeme tarafından incelenerek boşanma kararının verilmesinde önemli rol oynar.
2. Protokolde Yer Alması Gereken Temel Unsurlar
Bir anlaşmalı boşanma protokolünde şu hususlar açık ve net şekilde düzenlenmelidir:
3. Hukuki Şartlar
4. Mahkemeye Sunum
Hazırlanan protokol, boşanma dilekçesine eklenerek yetkili Aile Mahkemesi’ne sunulur. Mahkeme, protokolü inceleyerek hukuka uygunluğunu ve tarafların haklarının korunduğunu değerlendirir.
Anlaşmalı Boşanma Velayet Nasıl Belirlenir?
Anlaşmalı boşanma sürecinde velayet konusu, boşanma kararının en hassas ve önemli aşamalarından biridir. Velayet, çocuğun kimle yaşayacağını, bakımını ve gelişim sürecinin nasıl şekilleneceğini belirleyen hukuki bir düzenlemedir. Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesi, velayeti “çocuğun üstün yararı” ilkesi çerçevesinde düzenlemiştir. Bu ilke, velayet kararında her zaman çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişiminin esas alınmasını gerektirir.
Taraflar, anlaşmalı boşanma sürecinde velayet konusunda uzlaşmaya vardıklarında, bu düzenleme hem çocuğun hem de tarafların haklarının korunmasını sağlayacak şekilde protokole yazılmalıdır. Velayet düzenlemesi, yalnızca çocuğun kimle yaşayacağını değil; çocuğun eğitim, sağlık, bakım ve sosyal ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını, diğer ebeveynin iletişim ve görüşme haklarını ve çocukla ilgili mali yükümlülükleri kapsar.
Mahkeme, tarafların üzerinde uzlaştığı velayet düzenlemesini titizlikle inceler. Hâkim, protokolün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığını değerlendirir ve gerekirse taraflardan ek bilgi, belge veya düzenleme talep eder. Bu süreçte dikkate alınan kriterler; çocuğun yaşı, mevcut yaşam düzeni, ebeveynlerin ekonomik durumu, bakım kapasitesi ve çocuğun psikolojik ihtiyaçlarıdır.
Velayet kararı, çocuğun geleceğini doğrudan etkileyen bir düzenleme olduğu için hukuki hassasiyet gerektirir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma sürecinde velayet düzenlemelerinin deneyimli bir boşanma avukatı rehberliğinde yapılması, sürecin hem hızlı hem de adil şekilde sonuçlanması açısından kritik öneme sahiptir.
Velayet Belirlenirken Dikkate Alınan Temel Unsurlar:
Unutulmamalıdır ki, velayet sadece hukuki bir karar değil aynı zamanda çocuğun geleceğini şekillendiren kritik bir düzenlemedir. Bu nedenle velayet protokolü hazırlanırken titizlik ve hukuki uzmanlık şarttır.
Anlaşmalı Boşanma Nafaka (Tedbir – İştirak – Yoksulluk)
Anlaşmalı boşanma sürecinde nafaka konusu, tarafların üzerinde uzlaşması gereken önemli hususlardan biridir. Nafaka, boşanma sonrası tarafların ve çocukların ekonomik güvenliğini sağlamak amacıyla mahkeme kararı veya tarafların anlaşması ile belirlenir. Türk Medeni Kanunu’nda nafaka üç ana başlık altında düzenlenmiştir: tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası. Her biri farklı hukuki koşullar ve amaçlarla ortaya çıkmaktadır.
Anlaşmalı boşanma sürecinde taraflar, nafaka miktarını, süresini ve ödeme koşullarını protokolde net şekilde belirlemelidir. Bu düzenleme, hem olası hak anlaşmazlıklarını önler hem de mahkeme sürecini hızlandırır. Mahkeme, protokoldeki nafaka düzenlemesini incelerken tarafların gelir durumunu, yaşam standartlarını, çocukların ihtiyaçlarını ve tarafların ekonomik koşullarını dikkate alır.
Nafaka düzenlemeleri, tarafların ekonomik güvenliğini sağladığı gibi çocukların sosyal ve eğitim hayatının korunmasına da hizmet eder. Bu nedenle anlaşmalı boşanma sürecinde nafaka konusunda titizlikle çalışmak ve hukuki destek almak, hem sürecin sağlıklı ilerlemesi hem de hak kayıplarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Anlaşmalı Boşanma Nafaka Türleri:
Önemli: Nafaka düzenlemeleri, çocuğun üstün yararı ve tarafların ekonomik durumu gözetilerek yapılmalıdır. Deneyimli bir boşanma avukatı, nafaka protokolünün hem hukuka uygun hem de tarafların haklarını koruyacak şekilde hazırlanmasına destek olur.
Anlaşmalı Boşanma Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Anlaşmalı boşanma sürecinde mal paylaşımı, tarafların boşanma protokolünde en çok üzerinde durduğu konulardan biridir. Mal paylaşımı, evlilik süresince edinilen malların taraflar arasında nasıl bölüştürüleceğini belirleyen hukuki bir düzenlemedir. Türk Medeni Kanunu’nun 202. ve devamı maddelerinde mal rejimleri ve paylaşım esasları ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
Eşler, anlaşmalı boşanma sürecinde mal paylaşımı konusunda karşılıklı uzlaşmaya varmalıdır. Bu uzlaşma, evlilik birliği süresince edinilen malların niteliğine, değerine ve tarafların ekonomik durumuna göre şekillenir. Mal paylaşımı; gayrimenkuller, taşınırlar, banka hesapları, araçlar, hak ve alacaklar gibi tüm ekonomik değerleri kapsar.
Hazırlanan mal paylaşımı düzenlemesi, boşanma protokolünde açıkça belirtilmelidir. Böylece taraflar, ileride olası anlaşmazlıkların önüne geçer. Mahkeme, protokolü incelerken mal paylaşımının adil olup olmadığı, tarafların haklarının korunup korunmadığı ve hukuka uygunluğu açısından değerlendirme yapar.
Mal paylaşımı düzenlemeleri, sadece tarafların ekonomik durumunu düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda boşanma sonrası tarafların yaşam standartlarının korunmasına ve taraflar arasında olası hukuki ihtilafların önlenmesine katkı sağlar. Bu nedenle anlaşmalı boşanma sürecinde mal paylaşımı, hukuki bilgi ve titizlik gerektiren bir aşamadır.
Anlaşmalı Boşanma Mal Paylaşımı Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar:
Önemli: Mal paylaşımı düzenlemeleri, hem tarafların hem de varsa çocukların ekonomik çıkarlarını koruyan kritik bir süreçtir. Deneyimli bir boşanma avukatı, mal paylaşımı protokolünün hukuka uygun şekilde hazırlanmasına destek olur.
Boşanma Avukatı Hangi Davalara Bakar?
Boşanma avukatı, eşler arasındaki evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde taraflara hukuki destek sağlayan uzman avukattır. Boşanma avukatları, yalnızca boşanma davalarına değil, boşanma sürecine bağlı olarak ortaya çıkan pek çok hukuki ihtilaf ve dava türüne de bakar. Bu davalar, hem boşanma sürecinin sorunsuz ilerlemesini sağlar hem de tarafların haklarının korunmasına yardımcı olur.
Boşanma sürecinde avukat, tarafların haklarını korumak amacıyla hem dava sürecini yönetir hem de protokol hazırlanması, delil sunma, müzakere ve mahkeme sürecinde strateji geliştirme gibi görevleri üstlenir. Ayrıca boşanma avukatı, çekişmeli boşanma davalarında hukuki argüman oluşturmak, anlaşmalı boşanmalarda ise tarafların haklarını dengeli şekilde koruyacak protokoller hazırlamakla yükümlüdür.
Boşanma avukatının görev alanı yalnızca evlilik birliğinin sona erdirilmesi ile sınırlı kalmaz. Taraflar arasındaki boşanma sürecinde mal paylaşımı, nafaka, velayet, tazminat, iştirak nafakası gibi konuların düzenlenmesi gerekir. Boşanma avukatı bu konularla ilgili davalara da bizzat müdahil olur ve hukuki süreçte temsil sağlar.
Anlaşmalı Boşanma Avukat Zorunlu Mu?
Anlaşmalı boşanma sürecinde birçok kişi, avukat tutmanın zorunlu olup olmadığını merak eder. Türk Hukuku’na göre, anlaşmalı boşanma davalarında avukat tutmak zorunlu değildir. Taraflar, kendi aralarında anlaşarak boşanma dilekçesi ve protokol hazırlayabilir ve süreci kendi başlarına da yürütebilirler. Ancak pratikte, boşanma sürecinin karmaşıklığı ve hukuki hassasiyetleri nedeniyle avukat desteği almak büyük önem taşır.
Avukat, tarafların haklarının korunması, protokolün hukuka uygun hazırlanması, nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda doğru düzenlemeler yapılması ve mahkeme sürecinin hızlı ilerlemesi açısından kritik rol oynar. Özellikle çocukların velayeti, nafaka miktarları ve mal paylaşımı gibi konular, ileride taraflar arasında hukuki anlaşmazlıklara yol açabileceği için uzman desteği ile çözülmesi sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.
Bir başka önemli nokta da, anlaşmalı boşanma davalarının mahkemeye sunulması sırasında mahkemelerin protokolü titizlikle incelemesidir. Eksik veya hatalı düzenlemeler hâkim tarafından kabul edilmeyebilir. Avukat desteği, protokolün hukuka uygun olmasını ve tarafların hak kaybı yaşamamasını garanti eder.
Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma avukat tutmak zorunlu olmasa da sürecin sağlıklı, hızlı ve hukuka uygun ilerlemesi için şiddetle tavsiye edilir.
Anlaşmalı Boşanma Avukatın Rolü ve Sürece Etkisi
Anlaşmalı boşanma süreci, tarafların tüm konularda uzlaşıya vararak mahkemeye başvurdukları özel bir boşanma yöntemidir. Bu süreçte avukat, tarafların haklarının korunması ve sürecin sorunsuz ilerlemesi açısından hayati bir rol üstlenir. Avukat desteği, sadece hukuki dilekçelerin hazırlanmasını değil; aynı zamanda protokolün hukuka uygun şekilde düzenlenmesini, tarafların haklarının dengeli korunmasını ve mahkeme sürecinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlar.
Anlaşmalı boşanma davalarında, avukat sürece hukuki bir çerçeve kazandırır. Taraflar, mal paylaşımı, nafaka, velayet ve tazminat gibi konularda kendi aralarında uzlaşsalar bile, bu uzlaşmanın hukuka uygun şekilde düzenlenmesi avukatın görev alanına girer. Avukat, taraflar arasındaki anlaşmanın eksiksiz ve net olmasını sağlayarak ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önüne geçer.
Ayrıca avukat, sürecin hızlanmasına önemli katkı sağlar. Doğru hazırlanmış dilekçe ve protokoller mahkemeye sunulduğunda, hâkim süreci daha hızlı sonuçlandırır. Avukatın deneyimi, tarafların gereksiz duruşmalarla zaman kaybetmesini önler. Özellikle velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi hassas konularda avukat rehberliği, hem hukuki güvence hem de taraflar arasında adil bir çözüm için kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, anlaşmalı boşanma sürecinde avukatın rolü, sadece hukuki temsil ile sınırlı değildir; sürecin verimliliğini artırmak, hak kayıplarını önlemek ve taraflar arasındaki anlaşmanın güvenceye alınmasını sağlamaktır.
Anlaşmalı Boşanma Sürecinde Avukatın Rolü: