Sigorta Ettirenin Sözleşme Öncesi Beyan Yükümlülüğü

SİGORTA ETTİRENİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BEYAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Sigorta sözleşmesi, sigortacının riziko gerçekleştiğinde sigorta tazminatını ödeme borcunu, sigorta ettirenin ise prim ödeme borcunu üstlendiği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşme kurulurken, sigortacının primi doğru bir şekilde tespit edebilmesi veya sözleşmeyi yapıp yapmama iradesini sağlıklı bir şekilde oluşturabilmesi için sigorta konusuna ilişkin bilgi sahibi olması gerekir. Bu nedenle sigorta ettiren, sigorta sözleşmesi kurulmadan önce, sigortacıya bilgi vermekle yükümlüdür. Bu yazımızda sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğünü, bu yükümlülüğün ihlali ve sonuçları incelenecektir.

GENEL OLARAK SİGORTA ETTİRENİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BEYAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğü, sigortacının sözleşmeyi yapma veya sözleşme koşullarının belirlenmesi konusundaki iradesini etkileyebilecek her türlü olay ve olguların sigortacıya bildirilmesidir.

BEYAN YÜKÜMLÜSÜ

TTK md. 1435’e göre, sözleşme öncesi beyan yükümlüsü sigorta ettirendir. TTK md. 1412’ye göre, sigorta sözleşmesinin kurulmasına ilişkin bilgi sahibi olan, temsilci, sigortalı ve lehtar da beyan yükümlüsüdür.

BEYANIN MUHATABI

TTK md. 1435’e göre beyan muhatabı, sigortacı ve onun temsilcisi olan sigorta acentesidir.

BEYANIN İFA EDİLMESİ GEREKEN ZAMAN

TTK md. 1435’e göre, sigorta ettiren, “sözleşmenin yapılması sırasında“ bu yükümlülüğünü yerine getirmelidir.

BEYAN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN KAPSAMI

TTK md. 1435’e göre, sigorta ettirenin, sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususlar, beyan yükümlülüğünün kapsamını oluşturur. Önemli hususların neler olduğu da aynı maddede düzenlenmiştir. TTk md. 1435’e göre önemli hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte olan, sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlardır. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır. Önemli hususlar, sigorta sözleşmesinin konusuna göre farklılık gösterebilir. Örneğin hayat sigortalarında, kişinin sağlık durumu, kullandığı ilaçlar, yaşı, cinsiyeti gibi hususlar önemliyken; yangın sigortalarında, yapının hangi malzemeden yapıldığı, yapıda patlayıcı madde bulunup bulunmadığı hususları önemlidir. Dolayısıyla önemli husus belirlenirken her somut olay özelinde bir değerlendirme yapılmalıdır.

BEYAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ NASIL YERİNE GETİRİLİR?

TTK md. 1436’ya göre; “Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse, sunulan listede yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene hiçbir sorumluluk yüklenemez; meğerki, sigorta ettiren önemli bir hususu kötü niyetle saklamış olsun. Sigortacı, liste dışında öğrenmek istediği hususlar varsa bunlar hakkında da soru sorabilir. Söz konusu soruların da yazılı ve açık olması gerekir. Sigorta ettiren bu soruları cevaplamakla yükümlüdür.”  Bu maddeye göre, sigorta ettiren kendisine verilen yazılı listedeki soruları cevaplamakla beyan yükümlülüğünü yerine getirmiş olacaktır. Ancak, listedeki sorularda yer almamakla birlikte, kanuna göre bildirilmesi gereken önemli bir husus varsa sigorta ettiren bu hususu da beyan etmekle yükümlüdür.

YÜKÜMLÜLÜĞÜN İHLALİ ve YAPTIRIMI

Sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğünün ihlali, beyan edilmesi gereken hususların hiç beyan edilmemesi, yanlış beyan edilmesi yahut eksik beyan edilmesi durumunda söz konusu olur. Yükümlülüğün ihlali halinde yaptırım, TTK md. 1439’da düzenlenmiştir. Bu madde ihlal halinde yaptırımı, sigortacının, ihlalin varlığını rizikonun gerçekleşmesinden önce ve sonra öğrenmesi şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutmuştur.

1-     SİGORTACININ İHLALİ RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİNDEN ÖNCE ÖĞRENMESİ HALİ

TTK md. 1439/1’e göre; “Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440 ıncı maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.” Bu maddeye göre, beyan yükümlülüğün ihlali halinde, sigortacı TTK md.1440’a göre onbeş gün içerinde sözleşmeden cayabilir. Yine onbeş gün içerisinde prim farkı isteyebilir. Prim farkı, on gün içerisinde kabul edilmezse sözleşmeden cayıldığı kabul edilir. Onbeş günlük süre sigortacının ihlali öğrendiği tarihten itibaren başlayacaktır.

Sigortacının sözleşmeden cayması halinde, karşılıklı edimlerin iadesi gerekecektir. Buna göre, sigortacı almış olduğu primleri iade etmekle yükümlü olacaktır. Ancak, sigorta ettiren beyan yükümlülüğünü kasten ihlal etmişse, sigortacı cayma hakkını kullandığı tarihe kadarki primlere hak kazanacaktır.

a)     Hayat Sigortası Sözleşmeleri Bakımından

Kanun koyucu hayat sigortası sözleşmelerinde, beyan yükümlülüğünün ihlalini bakımından TTK md. 1498’de özel bir düzenleme getirmiştir.

TTK md. 1498’e göre; “Sigortacı, yenilemeler de dâhil olmak üzere, sözleşmenin yapılmasından itibaren beş yıl geçmişse, sigorta ettirenin sözleşmenin yapılması sırasında beyan yükümlülüğünü ihlal etmiş olması nedeniyle sözleşmeden cayamaz, sadece prim farkı isteyebilir; meğerki, beyan yükümlülüğü kasıtlı bir şekilde ihlal edilmiş olsun. Sigorta ettiren, prim farkını ödemeyi kabul etmezse sigortacı, riziko gerçekleştiğinde ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta bedelini öder. Ancak, risk artışı beyan yükümlülüğünün ihlali nedeniyle sigortacının teknik esaslarına göre saptanan sınırlarının dışında kalmışsa, sigortacı sözleşmeden cayabilir. Yenilenen sözleşmelerde bu süre, ilk sözleşmenin yapıldığı tarihten başlar.”

2-     SİGORTACININ İHLALİ RİZİKONUN GERÇEKLEŞMESİNDEN SONRA ÖĞRENMESİ HALİ

 

a)     Sigorta Ettiren Beyan Yükümlülüğünü İhmalen İhlal Etmişse

TTK md. 1439/2’ye göre; “Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır.” Bu maddeye göre, ihmalen gerçekleşen ihlal ile gerçekleşen riziko arasında “nedensellik bağı” varsa tazminattan sigorta ettirenin “kusuru oranında” indirim yapılacaktır. Bu ihtimalde sigortacının sözleşmeden cayma hakkı bulunmamaktadır.

b)     Sigorta Ettiren Beyan Yükümlülüğünü Kasten İhlal Etmişse

TTK md. 1439/2’ye göre; “Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.” Bu maddeye göre, sigorta ettiren sözleşme öncesi beyan yükümlülüğünü kasten ihlal etmiş ve bu ihlal ile gerçekleşen riziko arasında “nedensellik bağı” bulunması halinde, sigortacı tazminat ödeme borcundan kurtulacaktır. Sigorta ettiren sözleşme öncesi beyan yükümlülüğünü kasten ihlal etmiş ancak bu ihlal ile gerçekleşen riziko arasında “nedensellik bağı” bulunmaması halinde ise sigortacı indirimli tazminat ödemesi yapacaktır. İndirim, ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre yapılacaktır.

SONUÇ

Sigorta ettiren, sözleşme kurulmadan önce, sigortacıya, önemli hususları bildirmekle yükümlüdür. Önemli hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte olan, sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlardır. Ayrıca sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır. Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü ihlal etmesi, sigortacının bu ihlali rizikonun gerçekleşmesinden önce veya sonra öğrenmesine göre farklı yaptırımlara tabi tutulmuştur. Sigortacı, beyan yükümlülüğünün ihlalini rizikonun gerçekleşmesinden önce öğrenmişse sözleşmeden cayabileceği gibi prim farkını da talep edebilir. Sigortacı, beyan yükümlülüğünün ihlalini rizikonun gerçekleşmesinden sonra öğrenmişse; sigorta ettirenin yükümlülüğünü kasten veya ihmalen ihlal etmiş olmasına ve ihlal ile riziko arasında nedensellik bağının bulunup bulunmadığına göre tazminatta indirim yapma hakkına sahip olabileceği gibi tazminat ödeme borcundan tamamen de kurtulabilecektir.


Bu Makaleyi Paylaş