EL ATMANIN ÖNLENMESİ (MEN-İ MÜDAHALE) DAVASI NEDİR? | 2025 GÜNCEL

EL ATMANIN ÖNLENMESİ (MEN-İ MÜDAHALE) DAVASI NEDİR? | 2025 GÜNCEL

El atmanın önlenmesi davası (men-i müdahale), taşınmaz maliki olan kişilerin mülkiyet hakkını korumak için başvurduğu en önemli dava türlerinden biridir. Başkasının izinsiz olarak arsaya, eve ya da herhangi bir taşınmaza müdahale etmesi durumunda açılan bu dava sayesinde malikin hakkı korunur ve müdahale ortadan kaldırılır. 2025 yılında da en çok merak edilen konular arasında “El atmanın önlenmesi davası nedir, nasıl açılır, dava şartları nelerdir, ne kadar sürer?” gibi sorular yer almaktadır. Bu yazımızda, men-i müdahale davasının şartlarını, süreçlerini, Yargıtay kararlarını ve dava açmadan çözüm yollarını detaylı olarak ele alacağız.

El Atmanın Önlenmesi (Men-i Müdahale) Davası Nedir?

El atmanın önlenmesi davası (men-i müdahale), mülkiyet hakkının korunması için açılan en temel dava türlerinden biridir. Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesi uyarınca taşınmaz maliki, hem mülkiyet hakkına yapılan haksız müdahalelerin önlenmesini hem de devam eden müdahalenin sona erdirilmesini talep edebilir. Bu dava, halk arasında “müdahalenin men’i davası” ya da “işgalin önlenmesi davası” olarak da bilinir.

El atmanın önlenmesi davasının özünde şu vardır: Bir taşınmazın sahibi olan kişi, kendi rızası dışında taşınmazına herhangi bir şekilde yapılan müdahaleye karşı yargı yoluna başvurabilir. Bu müdahale fiili olabilir (örneğin arsaya izinsiz bina yapılması), kullanım şeklinde olabilir (örneğin ortak alanın işgal edilmesi) veya hak iddiası şeklinde olabilir (örneğin taşınmaz üzerinde haksız tasarruf).

Örneklerle El Atmanın Önlenmesi Davası:

  • Komşunun sınırı aşarak arsaya garaj yapması,
  • Bir kişinin izinsiz olarak tarlayı ekmesi veya ürün toplaması,
  • Bahçeye izinsiz yapı yapılması,
  • Apartman ortak alanının bir daire sahibi tarafından depo gibi kullanılması,
  • Hisseli tapuda, ortaklardan birinin diğer ortakların rızası olmadan taşınmazı işgal etmesi.

Bu gibi durumlarda taşınmaz maliki, müdahalenin kaldırılmasını ve tekrarının önlenmesini talep edebilir. Eğer müdahale devam ediyorsa mahkeme kararı ile engellenir; geçmişte yapılmış ve halen etkisi süren müdahaleler de ortadan kaldırılır.

El Atmanın Önlenmesi Davasının Önemi

Bu dava, yalnızca “müdahalenin bitirilmesini” değil, aynı zamanda mülkiyet hakkının gelecekte de güvence altına alınmasını sağlar. Yani sadece mevcut işgalin değil, tekrar etmesi ihtimali olan müdahalelerin de önüne geçer. Bu nedenle el atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkının korunmasında en güçlü hukuki mekanizma olarak kabul edilir.

El Atmanın Önlenmesi Davası Hangi Durumlarda Açılır?

El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz maliki veya taşınmaz üzerinde hukuki bir hakka sahip kişinin rızası dışında yapılan her türlü haksız müdahaleye karşı korunmasını sağlayan özel bir hukuk yoludur. Bu dava, mülkiyet hakkının korunması bakımından Türk Medeni Kanunu’nda öngörülmüş önemli hukuki araçlardan biridir. Temel amacı, malik veya hak sahibinin taşınmazına yönelik hukuka aykırı müdahaleleri durdurmak ve gelecekteki olası ihlallerin önünü kesmektir.

Bu davada, müdahalenin hukuka aykırı olması ve mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte bulunması esastır. Müdahale fiilen gerçekleşmiş olabileceği gibi, henüz gerçekleşmemiş ancak yakın bir tehlike söz konusu olduğunda da dava açılabilir. Dolayısıyla el atmanın önlenmesi davası, hem mevcut işgallere karşı hem de gelecekte doğabilecek hukuki tehlikelere karşı etkili bir koruma mekanizmasıdır.

Genellikle şu durumlarda men-i müdahale davası açılır:

  • İzinsiz yapı yapılması
    Komşunun, taşınmaz sınırını aşarak kendi arsasına ek olarak ev, garaj, depo, duvar, pergola veya başka bir inşaat yapması, mülkiyet hakkına doğrudan müdahale niteliğindedir. Bu tür izinsiz yapılar, sadece sınır ihlali değil aynı zamanda malik hakkının zedelenmesi anlamına gelir. Men-i müdahale davası, bu yapıların yıkılması veya müdahalenin durdurulması amacıyla açılır.
  • Taşınmazın işgal edilmesi
    Bir kişinin, malik veya hak sahibinin izni olmadan arsa, tarla, bahçe veya benzeri taşınmazları kullanması, ekin dikmesi, mal depolaması ya da otopark olarak işletmesi durumunda söz konusu olur. Bu gibi işgaller, taşınmaz üzerindeki malik hakkını tamamen ortadan kaldırmasa da ciddi şekilde kısıtlar. Dolayısıyla mülkiyet hakkının korunması için el atmanın önlenmesi davası gündeme gelir.
  • Ortak alanların haksız kullanımı
    Apartman, site veya benzeri toplu yapılaşmalarda ortak alanlar (otopark, merdiven boşluğu, bahçe, çatı vb.) tüm maliklerin ortak mülkiyetinde bulunmaktadır. Bu alanlardan birinin veya birkaçının tek bir malik tarafından izinsiz kullanılması, diğer maliklerin hakkını ihlal eder. Men-i müdahale davası ile ortak alan üzerindeki haksız kullanım engellenebilir.
  • Tapusuz kullanım
    Hisseli taşınmazlarda, ortaklardan birinin diğer ortakların izni olmadan taşınmazı tamamen sahiplenmeye çalışması veya üzerinde tek başına tasarrufta bulunması durumunda tapusuz kullanım söz konusu olur. Bu tür durumlarda, men-i müdahale davası ile mülkiyet hakkı korunur ve izinsiz kullanım engellenir.
  • Geçit hakkı ihlali
    Bir taşınmaz malikinin, kendi taşınmazına ulaşmak için kanunen veya sözleşmeye dayanarak sahip olduğu geçit hakkının ihlal edilmesi durumunda dava açılabilir. Örneğin komşunun izinsiz şekilde bir yol üzerinden geçmesi veya geçit hakkını kötüye kullanması bu kapsamda değerlendirilir.
  • Sınır ihlali

Taşınmazın sınırlarının belirlenmiş çizgilerinin ihlal edilmesi, mülkiyet hakkına doğrudan müdahaledir. Bu durum çit, duvar, tel örgü veya yapı gibi fiziki unsurlarla gerçekleşebilir. Men-i müdahale davası ile sınır ihlali engellenir ve malik hakkı korunur.

Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta ise el atmanın önlenmesi davası, yalnızca fiili müdahaleler karşısında değil, mülkiyet hakkına yönelik tehdidin varlığında da açılabilir. Yani, müdahale henüz başlamamış olsa bile yakın bir tehlike söz konusuysa malik önleyici şekilde bu davayı açma hakkına sahiptir. Bu yönüyle dava, hem mevcut işgallere karşı hukuki koruma sağlar hem de ileride doğabilecek ihlallerin önünü keser.

El Atmanın Önlenmesi Davası Şartları Nelerdir?

El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz malikin veya hak sahibinin mülkiyet hakkını korumak amacıyla Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş özel bir dava türüdür. Bu dava, yalnızca mevcut işgallere karşı değil, aynı zamanda mülkiyet hakkına yönelik olası tehlikelere karşı da hukuki koruma sağlar. Ancak her haksız müdahale için bu dava açılamaz; belirli hukuki şartların bir arada bulunması gerekir. Şartların varlığı, hem davanın kabulü hem de mülkiyet hakkının etkin şekilde korunabilmesi açısından önem taşır.

Bu dava türünde, öncelikle dava açacak kişinin taşınmaz üzerinde geçerli bir mülkiyet hakkına veya sınırlı ayni hakka sahip olması gerekir. Ardından müdahalenin hukuka aykırı olması, yani malik veya hak sahibinin rızası dışında gerçekleşmesi şarttır. Müdahalenin fiilen yapılmış olması veya yakın bir tehlikenin varlığı da davanın açılabilmesi için aranan koşullardandır. Ayrıca, müdahalenin taşınmaz üzerindeki hakkı kısıtlayıcı veya ortadan kaldırıcı nitelikte olması gerekir. Tüm bu unsurların bir arada bulunması halinde el atmanın önlenmesi davası hukuken mümkün olur ve malik hakkı mahkeme kararıyla korunabilir.

  • Mülkiyet veya sınırlı ayni hak sahibi olmak
    Davayı açacak kişinin taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkına sahip olması veya irtifak, geçit hakkı gibi sınırlı ayni haklara sahip bulunması gerekir.
  • Haksız müdahale olması
    Müdahale hukuka aykırı olmalı, malik veya hak sahibinin rızası dışında gerçekleşmeli ve taşınmaz üzerindeki hakkı kısıtlamalıdır.
  • Somut bir müdahale veya tehdit bulunması
    Müdahale fiilen gerçekleşmiş olabileceği gibi, gerçekleşmesi olası somut bir tehlike durumunda da dava açılabilir.
  • Müdahalenin hukuki koruma konusu olması
    Müdahale, taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının özüne dokunacak nitelikte olmalıdır. Örneğin sınır ihlali, izinsiz yapı yapılması veya ortak alanın izinsiz kullanımı gibi durumlar bu kapsama girer.
  • Kanuni süreye uyulması
    Müdahale sonrasında makul süre içinde dava açılmalıdır. Aksi halde müdahale kalıcı hale gelebilir ve dava hakkı ortadan kalkabilir.
  • Yetkili mahkemede dava açılması
    El atmanın önlenmesi davası, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

El Atmanın Önlenmesi Davası Nasıl Açılır? (2025 Güncel)

El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına yönelik haksız müdahalelerin durdurulması ve benzer ihlallerin önlenmesi amacıyla açılan özel bir dava türüdür. Bu dava süreci, hem hukuki prosedür hem de hızlı hareket etmeyi gerektirir. Çünkü mülkiyet hakkına yönelik müdahale devam ettiği sürece zarar artabilir ve dava konusu olayın çözümü gecikebilir. Yargılama sürecinde hem dava dilekçesinin hazırlanması hem de sürecin hukuka uygun şekilde yürütülmesi önem taşır.

Dava süreci genellikle şu aşamalardan oluşur:

1. Dava Dilekçesinin Hazırlanması

El atmanın önlenmesi davası, yetkili mahkemeye yazılı dilekçe ile açılır. Dilekçede davacı ve davalı bilgileri, taşınmazın açık tanımı, müdahalenin hukuka aykırı olduğu ve mülkiyet hakkına zarar verdiği gerekçeleri, müdahalenin durdurulması talebi ve varsa deliller belirtilir. Dilekçeye müdahale ile ilgili fotoğraf, tapu kaydı, bilirkişi raporu ve tanık beyanları eklenebilir.

2. Yetkili Mahkeme

Türk Medeni Kanunu’na göre el atmanın önlenmesi davası, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu, yetki açısından kesin bir kuraldır ve dava açılmadan önce mahkemenin yetkili olup olmadığı kontrol edilmelidir.

3. Dava Açma Süresi

Müdahale veya tehdit ortadan kalkmadan önce dava açılmalıdır. Müdahalenin başlamasından itibaren makul süre içinde harekete geçilmesi, davanın kabulü açısından önemlidir. Sürenin geçirilmesi durumunda müdahale kalıcı hale gelebilir ve dava hakkı kaybolabilir.

4. Ara Karar ve Önleyici Tedbirler

Mahkeme, davayı inceledikten sonra müdahalenin durdurulması için ara karar verebilir. Bu aşamada, davacının talebi üzerine mahkeme müdahaleyi durdurmaya yönelik tedbirler alabilir. Ara karar, mülkiyet hakkının korunmasında hızlı çözüm sağlar.

5. Yargılama ve Delillerin İncelenmesi

Mahkeme sürecinde taraflar delillerini sunar. Tapu kayıtları, fotoğraflar, bilirkişi raporları ve tanık beyanları değerlendirilir. Bilirkişi incelemesi özellikle sınır ihlali, izinsiz yapı yapılması gibi teknik konularda mahkemeye önemli bilgi sağlar.

6. Mahkeme Kararı

Mahkeme, tüm deliller ve bilirkişi raporlarını inceledikten sonra müdahalenin hukuka aykırı olduğuna karar verirse, müdahalenin durdurulmasına veya izinsiz yapılan işin kaldırılmasına hükmeder. Karar kesinleştiğinde, uygulama icra yoluyla sağlanabilir.

Önemli olan diğer bir husus el atmanın önlenmesi davasında süreçte hızlı hareket etmek çok önemlidir. Müdahale devam ederken dava açmak, hem zararların artmasını önler hem de mülkiyet hakkının korunmasını hızlandırır. Bu nedenle dava sürecinde profesyonel hukuki destek almak faydalıdır.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Hangisidir?

El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz mülkiyet hakkının korunmasını amaçlayan özel bir dava türü olduğu için hem görevli hem de yetkili mahkeme açısından kanunda özel düzenlemeler bulunmaktadır. Görevli ve yetkili mahkeme kuralları, davanın doğru mercide açılmasını ve hukuki sürecin geçerli olmasını sağlar. Bu nedenle, davayı açacak kişinin görevli ve yetkili mahkemeyi doğru belirlemesi çok önemlidir. Aksi takdirde dava usulden reddedilebilir.

Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre el atmanın önlenmesi davasında görevli mahkeme, genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise, davaya konu taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Bu kural, taşınmazın bulunduğu yerin yerel mahkemesinin olayla ilgili tüm delilleri ve durumu en iyi şekilde değerlendirebileceği prensibine dayanır.

  • El Atmanın Önlenmesinde Görevli Mahkeme

El atmanın önlenmesi davasında görevli mahkeme, genel olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

Eğer dava konusu taşınmaz kamu hukuku ile ilgili özel bir durum içeriyorsa (örneğin kamulaştırma süreci veya idareye ilişkin müdahale), görevli mahkeme İdare Mahkemesi olabilir. Ancak normal koşullarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

  • El Atmanın Önlenmesinde Yetkili Mahkeme

Yetki açısından esas kural, davaya konu taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Bu, taşınmazın bulunduğu yerin yargı çevresindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu anlamına gelir.

Yetkili mahkeme belirlenirken taşınmazın coğrafi konumu esas alınır.

  • Özel Durumlar

Eğer davada birden fazla taşınmaz söz konusu ise, yetkili mahkeme genellikle davanın esasını oluşturan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılmışsa, sözleşmede belirtilen mahkeme yetkili olabilir. Ancak bu, genel yetki kuralına aykırı olmamalıdır.

El Atmanın Önlenmesi Davası Ne Kadar Sürer?

El atmanın önlenmesi davasının süresi, davanın niteliğine, müdahalenin kapsamına, mahkemenin yoğunluğuna ve delillerin toplanma sürecine bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel olarak bu davalar, hızlı sonuç alınması gereken uyuşmazlıklar arasında yer alır; çünkü dava konusu taşınmaz üzerindeki müdahale devam ettikçe malikin zararı artabilir. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu, davanın mümkün olduğunca çabuk sonuçlanmasını hedefler.

Yargılama sürecinde, dava dilekçesinin hazırlanması, yetkili mahkemeye sunulması, tarafların beyanlarının alınması, delillerin toplanması ve bilirkişi incelemelerinin yapılması gibi aşamalar süreci etkileyen temel unsurlardır. Bazı durumlarda mahkeme, müdahalenin devamını engellemek için ara karar (tedbir kararı) verebilir; bu da dava süresini kısaltabilir. Ancak bilirkişi incelemesi gerektiren teknik konular veya taraflar arasında ciddi itirazlar varsa süreç uzayabilir.

Genel olarak, el atmanın önlenmesi davaları Türkiye’de ortalama 6 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanabilir. Basit ve net delillerle desteklenen davalar, özellikle ara kararlarla müdahalenin durdurulması talebi kabul edildiğinde çok daha kısa sürede sonuçlanabilir. Ancak karmaşık sınır ihlalleri veya büyük taşınmazlarda yapılan izinsiz yapılar söz konusu olduğunda bu süre uzayabilir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Süreyi Etkileyen Faktörler

  • Müdahalenin niteliği ve kapsamı

Basit işgaller daha kısa sürede sonuçlanırken, teknik inceleme gerektiren sınır ihlalleri ve izinsiz yapılar uzun sürebilir.

  • Delil durumunun netliği

Fotoğraf, tapu kayıtları, bilirkişi raporu gibi net delillerin mevcut olması davanın hızlanmasını sağlar.

  • Bilirkişi incelemesi gerekliliği

Bilirkişi incelemesi gerektiren davalar daha uzun sürebilir; bazen aylar süren bilirkişi raporları dava süresini uzatır.

  • Mahkemenin iş yoğunluğu

Yetkili mahkemenin yoğunluğu, dava takvimi ve mevcut iş yükü sürenin uzamasına sebep olabilir.

  • Tarafların tutum ve itirazları

Tarafların süreci uzatacak itirazları veya ek delil talepleri dava süresini artırabilir.

Önemli olan bir konu ise el  atmanın önlenmesi davalarında süre, davanın hızlı sonuçlanması açısından kritik bir faktördür. Müdahale devam ederken dava açılması, hem malikin zararını minimize eder hem de hukuki korumayı hızlandırır. Bu nedenle sürecin yönetimi açısından uzman  bir gayrimenkul hukuku avukatından destek almak büyük avantaj sağlar.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Hak Düşürücü Süre Var mı?

El atmanın önlenmesi davasında süre konusu, davanın kabulü açısından büyük önem taşır. Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre bu dava, genellikle hak düşürücü süreye tabidir. Bu, dava hakkının belirli bir süre içinde kullanılmaması halinde hakkın kaybedileceği anlamına gelir. Bu nedenle, müdahalenin gerçekleşmesinden veya müdahale tehdidinin başlamasından itibaren makul süre içinde dava açılması gerekir.

Hak düşürücü süre, mülkiyet hakkına yönelik müdahaleler karşısında malikin hızlı hareket etmesini zorunlu kılar. Çünkü süre geçirildiğinde müdahale fiilen kalıcı hale gelebilir ve malik dava hakkını kaybedebilir. Özellikle taşınmaz üzerindeki izinsiz işgal, yapı veya sınır ihlali gibi durumlarda zamanında başvurmak, müdahalenin durdurulması ve hakkın korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Mahkeme uygulamalarında bu süre genellikle 1 yıl olarak değerlendirilse de, olayın niteliğine göre farklılık gösterebilir. Müdahale devam ettiği sürece süre hesaplaması önem kazanır. Müdahale henüz başlamamış ancak yakın bir tehlike varsa, dava süresi müdahalenin gerçekleşme tehdidinin ortaya çıktığı andan itibaren işlemeye başlar.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

El atmanın önlenmesi davasında zamanaşımı süresi, davanın açılabilmesi için kritik öneme sahiptir. Zamanaşımı, hukuki hakkın belirli bir süre içinde kullanılmaması hâlinde ortadan kalkması anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre el atmanın önlenmesi davası, hem müdahale gerçekleşmiş hem de mülkiyet hakkı tehdit edilmiş durumlarda belirli bir zamanaşımı süresine tabidir.

Genel olarak, el atmanın önlenmesi davasında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre, müdahalenin başladığı veya müdahale tehdidinin ortaya çıktığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu sürenin dava hakkını tamamen ortadan kaldıracak olan hak düşürücü süre ile karıştırılmamasıdır. Zamanaşımı, malikin müdahaleye karşı dava açmak için sahip olduğu uzun süreyi ifade ederken; hak düşürücü süre, müdahalenin hızla önlenmesi açısından daha kısa bir süredir.

Zamanaşımı süresi dolduğunda, malik artık hukuki yollara başvurarak müdahaleyi önleyemez ve müdahale fiilen kalıcı hâle gelebilir. Bu nedenle el atmanın önlenmesi davasında hem hak düşürücü süre hem de zamanaşımı süresinin doğru bilinmesi, mülkiyet hakkının korunması açısından hayati önem taşır.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Ek Talepler Nelerdir?

El atmanın önlenmesi davası, yalnızca müdahalenin durdurulması amacıyla açılan bir dava türü değildir. Davacı, temel talebi dışında dava sürecinde mahkemeden çeşitli ek taleplerde bulunabilir. Bu ek talepler, müdahalenin kapsamına, malikin zararına ve hukuki stratejisine bağlı olarak değişiklik gösterir. Ek talepler, davanın kapsamını genişleterek malikin hakkını daha etkin şekilde korumasına yardımcı olur.

Mahkeme önünde sunulan ek talepler, müdahalenin durdurulması talebinin yanı sıra, müdahale sonucunda doğmuş veya doğabilecek zararların giderilmesini, hukuki güvenliğin sağlanmasını ve mülkiyet hakkının korunmasını amaçlar. Bu nedenle dava dilekçesinde ek taleplerin açık ve hukuki gerekçelerle belirtilmesi önemlidir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Sıkça Talep Edilen Ek Talepler

  • Maddi Tazminat Talebi

Müdahale nedeniyle malikin uğradığı maddi zararın giderilmesi amacıyla maddi tazminat talebinde bulunulabilir. Örneğin, izinsiz yapı nedeniyle taşınmazın değer kaybetmesi, ürün kaybı veya işgal sebebiyle oluşan zararın tazmini istenebilir.

  • Manevi Tazminat Talebi

Müdahalenin malikin huzurunu, kullanım hakkını ve mülkiyet güvenliğini ihlal etmesi halinde manevi tazminat talep edilebilir.

  • Yıkım veya Kaldırma Talebi

İzinsiz yapılan yapıların yıkılması veya taşınmaz üzerindeki hukuka aykırı müdahalenin kaldırılması talep edilebilir.

  • İşgalin Sona Erdirilmesi Talebi

Taşınmaz üzerindeki izinsiz işgalin sona erdirilmesi için mahkemeden karar talep edilebilir.

  • Geçit Hakkı veya Sınırların Düzeltilmesi Talebi

Müdahale nedeniyle doğmuş sınır ihlalleri veya geçit hakkı ihlalleri söz konusuysa, mahkemeden bu hakların düzeltilmesi yönünde ek talepte bulunulabilir.

  • Ara Karar ile Önleyici Tedbirler Talebi

Müdahalenin devam etmesi durumunda, mahkemeden ara karar ile müdahalenin durdurulmasını veya önleyici tedbirler alınmasını talep edebilir.


Ayrıca el atmanın önlenmesi davasında ek talepler, davacının zararını en aza indirmek ve mülkiyet hakkını en geniş şekilde korumak için stratejik olarak kullanılabilir. Bu nedenle dava dilekçesinde ek taleplerin net, hukuki dayanaklara sahip ve açık şekilde belirtilmesi önemlidir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Tazminat Talep Edilebilir mi?

El atmanın önlenmesi davası, esas olarak taşınmaz üzerindeki hukuka aykırı müdahalenin durdurulmasını amaçlasa da, bu dava sürecinde tazminat talep etmek mümkündür. Müdahale sonucunda malikin uğradığı maddi veya manevi zararlar, dava kapsamında ayrıca talep edilebilir. Türk Medeni Kanunu’nda mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili düzenlemeler, müdahaleler nedeniyle doğan zararların tazminini de mümkün kılar.

Tazminat talepleri, müdahalenin türüne, süresine ve verdiği zararın niteliğine göre şekillenir. Bu talepler, yalnızca maddi zararlarla sınırlı kalmaz; manevi zararlar da talep edilebilir. Mahkeme, davacı tarafından sunulan deliller doğrultusunda tazminat talebini değerlendirir ve müdahalenin durdurulmasına ek olarak zararın giderilmesine karar verebilir.

Paylı Mülkiyette (Ortak Tapuda) El Atmanın Önlenmesi Davası

Paylı mülkiyet, taşınmazın birden fazla kişi tarafından ortak olarak mülkiyet hakkına sahip olunması durumudur. Türkiye’de bu durum genellikle “ortak tapu” olarak bilinir. Paylı mülkiyette her paydaş, taşınmaz üzerinde eşit oranda hak sahibi değildir; her payın oranı tapuda belirtilir. Paylı mülkiyette el atmanın önlenmesi davası, ortaklardan birinin diğer paydaşların rızası olmadan taşınmaz üzerinde haksız müdahalede bulunması halinde gündeme gelir.

Ortak tapuda paydaşlardan birinin kendi payını aşarak taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunması, diğer paydaşların mülkiyet hakkını ihlal eder. Bu durumda müdahaleye uğrayan paydaşlar, el atmanın önlenmesi davası açarak hem müdahalenin durdurulmasını hem de varsa oluşan zararların giderilmesini talep edebilirler. Paylı mülkiyette bu dava türü, ortak mülkiyetin korunması açısından oldukça önemlidir.

Paylı mülkiyette el atmanın önlenmesi davasında dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, müdahalenin yalnızca müdahale eden paydaşın kendi payı ile sınırlı olup olmadığının tespitidir. Eğer müdahale diğer paydaşların hakkını etkiliyorsa, tüm paydaşlar adına dava açılabilir.

Elbirliği Mülkiyetinde El Atmanın Önlenmesi Davası

Elbirliği mülkiyeti, bir taşınmazın birden fazla kişi tarafından ortak ve bölünmez hak ile sahiplenilmesi durumudur. Bu durumda taşınmazın tamamı ortakların malıdır ve her ortak, taşınmaz üzerinde eşit oranda mülkiyet hakkına sahiptir. Elbirliği mülkiyetinde, taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi, ortakların tümünün rızasına bağlıdır. Dolayısıyla, ortaklardan birinin diğerlerinin izni olmadan taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunması, mülkiyet hakkına haksız müdahale teşkil eder.

Bu tür durumlarda müdahaleye uğrayan ortaklar, el atmanın önlenmesi davası açarak hem müdahalenin durdurulmasını hem de oluşabilecek zararların giderilmesini talep edebilir. Elbirliği mülkiyetinde bu dava, ortakların haklarını korumak ve taşınmaz üzerindeki mülkiyet düzenini sağlamak açısından önem taşır. Müdahalenin varlığı halinde, dava süreci diğer mülkiyet türlerine göre daha hassas bir hukuki değerlendirme gerektirir.

Kira İlişkisi Varken El Atmanın Önlenmesi Davası Açılabilir mi?

Kira ilişkisi mevcutken el atmanın önlenmesi davası açılıp açılamayacağı, olayın niteliğine ve müdahalenin kapsamına bağlıdır. Kira sözleşmesi, kiracının taşınmazı belirli koşullar çerçevesinde kullanmasına izin verir; ancak bu izin, kiracının mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaz. Kiracı, kiralanan taşınmaz üzerinde kira sözleşmesinde belirtilen sınırlar dışında veya hukuka aykırı tasarrufta bulunamaz.

Kiracının, kira sözleşmesinin izin verdiği sınırlar dışına çıkarak taşınmaz üzerinde haksız müdahalede bulunması durumunda, malikin el atmanın önlenmesi davası açma hakkı vardır. Bu dava, kiracının taşınmaz üzerindeki hukuka aykırı kullanımının durdurulması ve malikin mülkiyet hakkının korunması için kullanılabilir. Öte yandan, kira ilişkisi devam ederken açılan el atmanın önlenmesi davası, kira sözleşmesinin feshi veya kira ilişkisinin sona erdirilmesi taleplerini kapsamaz; bu durum ayrı bir kira sözleşmesinden doğan dava konusu olur.

Dava Açmadan El Atmanın Önlenmesi Mümkün mü?

El atmanın önlenmesi, esas olarak hukuki bir süreç gerektirir; ancak dava açmadan önce veya dava süreci başlamadan da müdahaleyi durdurmak mümkün olabilir. Bu durum, özellikle taraflar arasında iletişim ve uzlaşma sağlanabildiğinde ya da hızlı hukuki ve idari adımlar atıldığında gerçekleşebilir. Hukuka aykırı müdahalelere karşı malik, öncelikle mahkeme sürecine başvurmadan önce bazı alternatif yollarla hakkını korumaya çalışabilir.

Dava açmadan el atmanın önlenmesi, özellikle müdahalenin henüz başlangıç aşamasında olması halinde daha kolaydır. Taraflar arası doğrudan iletişim, arabuluculuk, ihtarname gönderme veya idari başvurular gibi yöntemler, hukuki süreci başlatmadan sorunun çözülmesine imkân verir. Ancak müdahalenin devam etmesi veya taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması durumunda, malik hakkını korumak için el atmanın önlenmesi davası açmak zorunda kalır.

El Atmanın Önlenmesi Davası Masrafları ve Avukat Ücreti (2025)

El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz üzerindeki hukuka aykırı müdahaleleri durdurmak amacıyla açılan özel hukuki davalardan biridir. Bu dava türünde masraflar ve avukat ücreti, dava sürecinin uzunluğu, dava konusu taşınmazın niteliği, mahkeme harçları ve avukatlık sözleşmesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. 2025 yılında dava sürecinde ödenmesi gereken masraflar ile avukat ücretleri, hem yasal düzenlemeler hem de piyasa koşullarına göre şekillenmektedir.

Dava masrafları, sürecin başından sonuna kadar davacının ödemek zorunda olduğu giderleri kapsar. Bu giderler arasında mahkeme harçları, keşif ve bilirkişi ücretleri, tebligat giderleri ve avukatlık ücreti yer alır. Avukatlık ücreti ise genellikle taraflar arasında yapılacak avukatlık sözleşmesine bağlı olarak belirlenir ve dava değerine göre değişebilir.

SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

El atmanın önlenmesi davası nedir?

El atmanın önlenmesi davası, taşınmaz malikinin, mülkiyet hakkına hukuka aykırı müdahaleleri durdurmak amacıyla açtığı özel bir dava türüdür. Bu dava ile malik, müdahalenin sona erdirilmesini ve mülkiyet hakkının korunmasını talep eder.

El atmanın önlenmesi davası hangi durumlarda açılabilir?

  • İzinsiz yapı yapılması
  • Taşınmazın izinsiz işgal edilmesi
  • Ortak alanların haksız kullanımı
  • Tapusuz kullanım
  • Geçit hakkı ihlali
  • Sınır ihlali

El atmanın önlenmesi davası nasıl açılır?

Dava, taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılı dilekçe ile açılır. Dilekçede davacının talepleri, müdahalenin niteliği ve deliller açık şekilde belirtilmelidir.

El atmanın önlenmesi davasında hak düşürücü süre var mı?

Evet. Müdahaleye karşı dava açmak için 30 günlük hak düşürücü süre bulunmaktadır. Bu süre, müdahalenin gerçekleştiğini öğrenme tarihinden itibaren başlar.

El atmanın önlenmesi davasında zamanaşımı süresi ne kadardır?

Genel olarak 10 yıldır. Müdahalenin başladığı veya tehdidin ortaya çıktığı tarihten itibaren bu süre işlemeye başlar.

El atmanın önlenmesi davası kira ilişkisi varken açılabilir mi?

Evet. Kira ilişkisi devam ederken kiracının taşınmaz üzerinde hukuka aykırı tasarrufta bulunması halinde malik, el atmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak kira sözleşmesinin feshi için ayrı dava gerekir.

El atmanın önlenmesi davası açmadan müdahale durdurulabilir mi?

Bazı durumlarda mümkündür. İhtarname gönderme, arabuluculuk, uzlaşma, idari başvurular veya kolluk kuvvetlerine müracaat gibi yöntemler kullanılabilir. Ancak müdahalenin devam etmesi durumunda dava açmak gerekir.

El atmanın önlenmesi davası ne kadar sürer?

Dava süresi, mahkemenin yoğunluğuna, delillerin toplanmasına ve davanın karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Ortalama 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir.

El atmanın önlenmesi davasında tazminat talep edilebilir mi?

Evet. Müdahale nedeniyle malikin uğradığı maddi ve manevi zararlar, dava kapsamında ayrıca tazminat talebiyle birlikte açılabilir.

 El atmanın önlenmesi davası masrafları ne kadardır?

Masraflar, dava değerine, mahkeme harçlarına, bilirkişi ücretine ve avukatlık ücretine göre değişir. 2025 yılında dava masrafları dava değerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Avukatlık ücreti ise sözleşmeye ve dava karmaşıklığına göre belirlenir.

El atmanın önlenmesi davasında hangi mahkeme yetkilidir?

Dava, taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülür.

El atmanın önlenmesi davası sırasında ek talepler ne olabilir?

  • Maddi ve manevi tazminat talebi
  • İşgalin sona erdirilmesi
  • Yapı veya tasarrufun kaldırılması
  • Geçit hakkının tesis edilmesi
  • Sınırların düzeltilmesi

 

Proaktif Hukuk ve Danışmanlık olarak 26 yıllık deneyim ve alanında uzman gayrimenkul avukat ekibimizle tüm hukuki sorunlarınızda yanınızdayız. Sizde uzman avukat desteği almak isterseniz bir telefon uzağınızdayız.


Bu Makaleyi Paylaş



cheap air max|cheap air jordans|pompy wtryskowe|cheap nike shoes| bombas inyeccion|cheap jordans|cheap jordan shoes|wholesale jordans|cheap jordan shoes|cheap dunk shoes|cheap jordans|wholesale jewelry china|cheap nike shoes|wholesale jordanscheap wholesale jordans|cheap wholesale nike